Mavi ışık, istesek de istemesek de gözümüzün her an önünde. En çok da ofis çalışanları mavi ışığa maruz kalıyor. Mavi ışık, düşük dalga boyunda, yüksek enerjili bir ışık olduğundan göze zarar verme potansiyeli olan bir ışıktır. Bilgisayar, telefon ve tabletlerde bulunan mavi ışık zararlıdır. Güneşten alınan mavi ışık ise odaklanma seviyesini artırdığı için faydalıdır. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Erdal Yüzbaşıoğlu çoğu zaman farkında olmadan maruz kaldığımız mavi ışığın etkilerinden korunma yollarını anlattı.
İNSAN GÖZÜ HANGİ DALGA BOYUNDAKİ IŞIKLARI ALGILAR?
Işık, uzay boşluğunda ışık hızında ilerleyen bir tür dalgadır. Bu ışığın hızı, dalga boyu ile frekansının çarpımından oluşur ve yaklaşık saniyede 300.000 kilometredir. Işığın dalga boyu ve frekansına göre sıralanmasına ışık tayfı denir. Görünür ışığın dalga boyu 380-740 nanometre aralığıdır. İnsan gözü, sadece bu dalga boyu aralığındaki ışığı görebilir. Mavi ışık 400-490 nanometre dalga boyundaki ışıktır. Diğer dalga boyundaki ışık, ortamda olsa bile insan gözü bu ışığı algılayamaz. Bu çeşitliliğin bir ucunda mor, diğer ucunda kırmızı vardır. Morötesi ve kızılötesi ışınlar bu yüzden insan gözü tarafından algılanamazlar. Işığın dalga boyu ile enerjisi ters orantılıdır. Bu demek oluyor ki, dalga boyu azaldıkça enerjisi artar.
MAVİ IŞIK GÖZE NASIL ZARAR VERİR?
Günlük yaşantıda mavi ışığa en çok güneşten, bilgisayar, telefon, televizyon, dijital ekranlar ve led ekranlardan yayılan ışıktan maruz kalınıyor. 400-490 nanometre boyundaki bu mavi ışık, yüksek enerjili olduğundan gözün en hassas bölgesi olan retinanın görme duyusunun ilk algılandığı hücreleri üzerinde zehirli etkiye sahiptir. Zamanla retinamız etkilenmekte ve bu hücrelerde yıkım olmaktadır. Görme duyumuzun %90'ı gözün arkasında bulunan retinamızdaki sarı noktada gerçekleşir. Bu nokta en çok da gündüz görmemizi ve renkli görmemizi sağlar. Yüksek enerjili mavi ışık, sarı nokta hastalığını hızlandıran nedenlerdendir.
MAVİ IŞIK HANGİ GÖZ HASTALIKLARINA SEBEP OLUR?
Sarı nokta hastalığına sebep olan mavi ışık, katarakt oluşumunu da tetikler. Uzun dönemde katarakt oluşmasına ve var olan kataraktın artmasına neden olur. Mavi ışığın kornea dediğimiz gözün en ön kısmındaki saydam kısım üzerine de olumsuz etkileri vardır. Bu zararlı etkilerinden birisi de göz kuruluğu gibi gözün yüzey bozukluklarına neden olmasıdır. Göz kuruluğu olan gözlerde kaşıntı, yanma batma, kızarıklık gibi kişilerin yaşam kalitesini bozan bulgular ortaya çıkar. Bunların dışında gözün beyazını örten ince zar tabakada kalınlaşmaya ve korneanın üzerine doğru ilerlemesine de neden olabilmektedir.
OFİS ÇALIŞANLARINDA GÖZ VE BAŞ AĞRISI DA YAPIYOR
Uzun süre bilgisayar başında çalışanlar mavi ışığa en çok maruz kalanlar oluyor. Ofis çalışanlarında sık görülen dijital yorgunluk, mavi ışığa fazla maruz kalmaktan doğabiliyor. Peki, dijital yorgunluk sonrasında ofis çalışanlarında ne tür rahatsızlıklar görülüyor? Mavi ışık kısa dalga boyunda olduğu için çok saçılır, bu da gözün kırıcı sistemlerinin daha çok çalışmasını tekitler. Göz içinde odaklamayı sağlayan kasımız daha çok çalışır ve bu da dijital yorgunluk dediğimiz göz ve baş ağrılarına neden olur. Bu durum ise uzun dönemde de uzağı iyi görememeye neden olur.
YATMADAN ÖNCE BİLGİSAYAR BAŞINDA ÇALIŞMAK UYKU KALİTESİNİ ETKİLER
Özellikle uykuya gitmeden önce dijital cihazlarla meşgul olmak melatonin salgısını azaltacağı için çocuklar için de yetişkinler için de uygun olmayacaktır. Melatonin uykuya geçiş ve sağlıklı bir uyku için gerekli bir hormondur. Azalması uyku bozukluklarına neden olur. Bu başlı başına tüm beden sağlığını ve bağışıklık sistemini etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Özellikle tüm gün ofiste bilgisayar başında çalışıyorsanız, gece uyumadan önce bilgisayar, tablet veya telefonla meşgul olmanız önerilmez.
MAVİ IŞIĞIN FAYDASI VAR MI?
Mavi ışık maruziyetini azaltmakta fayda olsa da mavi ışığı tamamen yok etmek doğru olmayacaktır. Mavi ışığın göz ve vücut üzerindeki olumsuz etkileri yanında olumlu etkileri de vardır. Mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin salgısını artırır. Seratonini artırırken, melatonin salınımını azaltır. Böylece gece-gündüz döngüsüsün sağlıklı işlemesine yardımcı olur. Daha az güneş ışığına maruz kalan kuzey ülkelerinde yaşayan insanlarda görülen depresyonun nedenlerinden en önemlisi de yeteri kadar güneş ışığı alamamalarıdır.
ÇOCUKLARI MAVİ IŞIKTAN KORUMAK MÜMKÜN MÜ?
Günümüzde mavi ışıktan tamamen korunmak mümkün değildir. Sürekli ışıklı ekranla muhatap olmak durumundayız. Hem yetişkinler hem de çocuklar bundan etkileniyorlar. Özellikle çocuklar daha çok etkileniyor. Çünkü onların gözünün içindeki kendi doğal mercekleri erişkinlere göre mavi ışığı daha az filtre ediyor. Dolayısı ile yetişkinlere oranla daha çok yüksek enerjili mavi ışığa maruz kalıyorlar.
TELEFON VE TABLETİ ÇOCUKLARA YASAKLAMAK MI GEREKİYOR?
Anne ve babaların çocuklarının göz sağlığından endişe ettiği birtakım durumlardan biri de çocukların telefonu ellerinden uzun süre bırakmaması. Peki, telefon ve tableti tamamen yasaklamak çözüm müdür? Günümüzün dijital çağında onları bu teknolojiden mahrum bırakmak, hem onların çağa uymalarını geciktirir hem de arkadaşlarından ayrıştırır. Önemli olan bunların akıllıca kullanılmasıdır. Dijital cihazlara bağımlı olmadan, bu teknolojiyi akılcı bir şekilde kullanarak olumsuz etkileri en aza indirmek en doğru çözüm olacaktır.
Günümüzün çocukları biz yetişkinlerin çocukluk dönemine göre çok daha fazla mavi ışığa maruz kalıyorlar. Bu bakımdan ileri yaşlarda bunun zararlı etkilerini göreceklerdir. Çocukları aşırı mavi ışık uyarısına karşı korumak çok önemlidir. Prof. Dr. Yüzbaşıoğlu çocukları mavi ışıktan korumanın yollarını sıraladı:
1-Tablet veya telefon kullanırken ara verip ortamdan uzaklaşmasını sağlamak
2-Maruziyet süresini kısaltmak
3-Kitabı dijital cihazlardan değil, gerçek kitaplardan okumasına teşvik etmek
4-Sosyalleşmeyi, dijital ortamdan gerçek hayata taşımalarını sağlamak gibi önlemler alınmalıdır.
OFİS ÇALIŞANLARI GÖZ SAĞLIĞINI MAVİ IŞIĞIN ZARARLI ETKİLERİNDEN KORUYABİLİR Mİ?
Mavi ışığın göz üzerine olan etkileri hemen anında ortaya çıkan etki değildir. Zamanla yıllar içinde etkisini gösteriyor. Özellikle ofiste uzun süre bilgisayar başında çalışanlar, birkaç basit yöntemle göz sağlığını koruma altına alabilirler.
Ofis çalışanları mavi ışıktan korunmak için işte bu önlemleri alabilir:
1-Ekrana belli bir mesafeden bakın
Ekrana çok yakından bakmak önerilmez. Önerilen ekran uzaklığı ortalama 40-45 cm'dir. Ancak hastanın baş ve boyun pozisyonuna da dikkat edilmelidir.
2-Mavi ışık filtreli gözlük kullanın
Mavi ışıktan korunmada en önemli faktör, mavi filtreli gözlüklerin kullanılmasıdır. Bu gözlükler, gözlerinizi korumaya ve retinaya ulaşan zararlı mavi ışığın etkisini azaltmaya önemli ölçüde yardımcı olacaktır.
3-Dijital ekranlarda mavi ışık filtresi kullanın
Birçok akıllı telefon, tablet ve diğer dijital cihazlarda bulunan mavi ışıklı filtrelerin kullanılması önemlidir.
4-Vitaminli gözyaşı damlası ile gözünüzü koruyun
Göze gelen zararlı ışıkların etkilerini azaltmak için, içinde zararlı ışıkların filtre edilmesini sağlayan vitaminli gözyaşı damlalarından yaralanabilirsiniz.
5-Göz muayenenizi aksatmayın
Sürekli bilgisayar, telefon veya tablet ile çalışıyorsanız göz muayenenizi yaptırın. İdeali 6 ayda bir, en geç ise yılda bir kez muayene olmanız önerilir. Her ofis çalışanının mutlaka gözlük kullanması gerekmez. Ancak ofis çalışanlarının mutlaka periyodik göz muayeneleri yapılmalıdır.
6-Baş ağrısı varsa gözünüzü muayene ettirin
Bazen hastaların düşük dereceli bozuklukları olabilir. Bu hastalar, görmede sorun yaşamasa da göz ve baş ağrıları olur, göz yorgunluğu yaşarlar. Bu durumlar muayenede tespit edildiğinde gözlük kullanmaları önerilmelidir.
7-Sarı nokta hastalığı olanlar kendini korumalı
Yetişkinlerde de ışık hassasiyeti olanların ve mevcut sarı nokta hastalığı olanların özellikle mavi ışık maruziyetini azaltmaları için mavi ışık filtrelerinden ve mavi ışık filtreli gözlüklerden yararlanmaları yerinde olacaktır.
8-Kuru göz bulgusu varsa gözlük kullanın
Işık hassasiyeti ve kuru göz bulguları olan hastalar için ekrana bakarken mavi ışık filtreli gözlük kullanımı önerilmektedir.