Bilim insanları kedilerde bulunan ve insanlarda alerjik reaksiyona yol açabilen 'Feld1' alerjenini azaltmaya yönelik 12 hafta boyunca araştırmalar yaptı. Geliştirilen akıllı kedi maması, 12 hafta boyunca kediler üzerinde denendi. 12 hafta sonunda kedilerin tüylerinde alerjen miktarının azaldığı görüldü. Hatta ön çalışmada, bu özel mama ile beslenen kedilerin alerjik sahiplerinde daha önce var olan alerjik nezlenin de belirgin şekilde azaldığı rapor edildi.
SİZ DE KEDİ GÖRÜNCE HAPŞIRIYOR MUSUNUZ?
Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özge Soyer, "Kedilerdeki alerjen miktarını azaltma üzerine yapılan ilk çalışmalar oldukça umut verici. Bu çalışmalar henüz nihai sonuçlara ulaşmamış olsa da alerjisi olan kedi sahipleri için umut olacak nitelikte" dedi.
Evcil hayvanlara karşı olan alerjiler arasında en sık kedi alerjisinin görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Özge Soyer, şöyle dedi: "Kedi alerjisi olan bireylerde kediye temas söz konusu olduğunda tıpkı alerjik nezle (rinit) gibi burunda kaşıntı, akıntı ve tıkanıklık, hapşırma, gözlerde kaşıntı ve şişme; bazen de nefes darlığı, göğüste sıkışma, astım nöbetine varan şikayetler gelişebilir."
Bu şikayetleri engellemek için kediyi yatak odasından uzak tutmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Özge Soyer, "Halıları kaldırmak, süpürge yaparken maske kullanmak ve kediyle uzun süreli temas sonrası giysileri değiştirmek gibi ilk basamak önlemler almak uzmanların en sık tavsiye ettiği öneriler arasında yer alıyor" dedi.
KEDİLERDEKİ FELD1 ALERJENİ NEDİR?
'Feld1'in
kedilerde bulunan başlıca alerjen olduğunu ve kedi alerjisinde şikayetlerin çoğundan bu alerjenin sorumlu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özge Soyer, "Feld1 öncelikle tükürük ve yağ bezlerinde üretilir, kedinin kendini yalaması ile tüylerine bulaşır ve sonra çevreye yayılır. Cinsi, yaşı, tüy uzunluğu, vücut ağırlığı ne olursa olsun tüm kediler 'Feld1' üretir. Gerçek anlamda alerjen içermeyen veya hipoalerjenik kedi yoktur" dedi
HER KEDİDE BU ALERJEN FARKLILIK GÖSTERİYOR
"Feld1
" alerjen üretiminin, kediler arasında farklılıklar gösterdiğini ve aynı kedide bile yıl boyunca değişiklik gösterebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Özge Soyer, şunları söyledi: "Feld1' her yerde bulunur; kolayca havada asılı kalır, toz parçacıklarına ve pasif olarak giysilere de bulaşır."
SEVİMLİ DOSTLARDAN İSTEMESEK DE VAZGEÇEBİLİYORUZ
Kediyi yıkamanın alerjen miktarını bir miktar azaltabileceğine de vurgu yapan Prof. Dr. Özge Soyer, bu önlemleri almamıza rağmen şikayetlerin devam edebildiğini söyledi. Prof. Dr. Özge Soyer, alerjik şikayetleri kontrol altına almak için ya uzun süreli ilaç kullanmak ya da sevimli dostları istemesek de hayatımızdan uzaklaştırmak zorunda kalabileceğimizi belirterek "Fakat yapılan araştırmalar sonucunda akıllı mamaların bu sorunları çözebileceği ve evcil hayvan sahiplerine umut olabileceği ortaya konuluyor" dedi.
KLİNİK ÇALIŞMALAR UMUT VERİYOR
2019 yılında yayınlanan bir çalışmaya değinen Prof. Dr. Özge Soyer, bu çalışmaların henüz nihai sonuçlara ulaşılmamış olsa bile alerjisi olan kedi sahipleri için umut olacak nitelikte olduğunun müjdesini verdi. Prof. Dr. Özge Soyer "Bu çalışmada 'Feld1'i azaltmaya yönelik özel bir kedi mamasını 12 hafta süresince tüketen kedilerin tüylerinde alerjen miktarının azaldığı gösterildi. Son olarak, bir ön çalışmada da bu özel mama ile beslenen kedilerin alerjik sahiplerinde daha önce var olan alerjik nezlenin belirgin azaldığı rapor edildi" dedi.