Genellikle 16-25 yaş aralığında görülen 'Raynaud Fenomeni' hastalığı eğer ciddiye alınmazsa kötü sonuçlara yol açabiliyor. Soğuk hava ve emosyonel stresin bu hastalığı tetiklediğini söyleyen Sivas Numune Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Uzman Doktoru Müslim Gül, bu hastalığın belirtileri, nasıl anlaşıldığı, tanısı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi.
HASTALARIN ELLERİNE KAN GELMİYOR
Raynaud fenomeni hastalığı vücudun kendi kendine savaş verip ve oluşturduğu bir hastalıktır diyen Uzman Doktor Müslim Gül; "Genellikle 16-25 yaş arasında en çok görülmekle birlikte genelde kadınlarda daha çok tespit edilir. Zaman içerisinde herkesin el ve ayaklarında soğukluk olur. El ve ayak parmaklarında şöyle bir özellik vardır soğuk havalarda vücut kendi ısısını korumak amacıyla vücudun en uçtaki (el-ayak parmakları, kulak, burun) tüm damarlarını kasar. Buradaki kanı ana damarlara aktarır. Yüzeydeki damarlarda kan olursa soğuğa maruziyet sonucunda üşüyüp soğuyacağı için kan soğuktan kendini korumak amaçlı bunu yapar. Soğuk havaya çıkıldığında tüm parmaklarınızdaki kılcal damarlar kasılarak oradaki kanı hayati organlara gönderir. Bu her insanda görülen fizyolojik bir olaydır. Uzun süre soğuk havaya maruz kalındığında tüm damarların kasılmasına bağlı ellerin parmak uçlarına kan gitmediğinden dolayı oradaki sinirler hasara uğradığı için önce ağrı, hissizlik, uyuşma, zamanla renk değişimi, morarma, siyahlaşma hatta çürüme gibi durumlar herkeste görülebilir. Fakat normal insanlarda soğuktan sıcağa tekrar geldiğinde aynı şekilde kasılmış ve ele kan götürmeyen damarlar normal seviyede açılıp eski kanını alıp eski haline dönerken, Raynaud Fenomeni hastalarında ele kan gelmemeye devam ediyor. Damarları bir anda eski haline dönemiyor. Kişi bu arada ellerine kan gelmemesine bağlı olarak üşümeye başlar. Ve eğer uzun süreli olarak devam etmesine rağmen tedavi alınmazsa kötü şekilde sonuçlanabilir" ifadelerini kullandı.
İYİLEŞTİRİLMESİ EN GÜÇ HASTALIKLARDAN
Sivas'ta bu hastalık çok yoğun çünkü soğuk ve karasal bir iklime sahip. Soğuğa maruziyet sonucunda görev gereği dışarda kalanlarda daha sık rastlıyoruz diyen Gül; 'Romatizma, egzama, Raynaud gibi hastalıklara karşı önlem almamız çok zor çünkü bu hastalıkları önlemek adına vücudun tüm savunmasını çökertmemiz gerekiyor. Bu tür hastalıklar genellikle vücudun kendi kendine yaptığı rahatsızlıklardır. İyileştirilmesi en güç hastalıklardandır ve bu hastalık ciddiye alınmalıdır. Çünkü soğuk havalar kalp krizi, yüz felci gibi hastalıklara sebep olmasının yanı sıra bu tip hastalıklara da sebep olmakta. Soğuğa karşı iyi giyinmemiz gerekiyor savunmamızı güçlü yapmamız gerekiyor. Yoksa çok acı sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
UZUN SÜRELİ BİR TEDAVİ İNSANLAR SABIRLI OLMALILAR
Raynaud fenomenli hastalarda sıklıkla konservatif ve destekleyici tedavi uygulanmaktadır diyen Gül; "Tedavinin amacı, atakların sayısı ve şiddetini azaltmak, el ve ayak parmaklarının kaybı ve doku hasarını önlemektir. Bu süreçte hastaneye başvuran kişilere ilaç tedavisi uygulanarak damarlar açılmaya çalışabilir. Bunun yanı sıra;
-Kişi vücut ısısını korumalı,
-Eldiven ve çorap kullanmalı,
-Alkol ve Sigaradan uzak durmalı,
-Emosyenel stresin azaltılması için uzmandan destek almalı,
-Egzersiz ve destekleyici tedavi yaklaşımını oluşturmalıdır.
İnatçı ve rahatsız edici semptomları olan hastalarda, sıklıkla kalsiyum kanal blokerlerinin tercih edildiği ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Uzun süren bir tedavi ve insanlar bu süreçte sabırlı olmalılar" ifadelerini kullandı.
ANEMİNİN SONUÇLARI RAYNAUD KADAR AĞIR DEĞİL
Kansızlıkla karıştıranlar olabilir ama bu hastalığın kansızlık ile alakası yoktur diyen Gül; "Kansızlıkta spazm yoktur yani açmak gerekirse kişinin eli hep soğuktur ve solukluk yoktur. Ama hastalıkta parmakların yarısı soluk veya mor görünür veya bembeyaz görünür kan tamamen yok gibidir. Bunu klinik muayene ile anlayabiliriz. Kansızlık bu hastalıkla karışsa bile kesinlikle farklı şeylerdir. Aneminin sonuçları Raynaud hastalığı kadar ağır da değildir. Kimse kansızlık nedeniyle elini ve parmağını kaybeden olmaz çünkü tüm vücut kansızdır" dedi.