Özellikle kış aylarında artış gösteren akciğer enfeksiyonuna ilişkin merak edilenleri Sağlık Bilimleri Üniversitesi Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Uz. Dr. Murat Ersin Çardak'a sorduk. Akciğer enfeksiyonu neden olur, belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir gibi sorulara buradan yanıt bulabilirsiniz.
Akut bronşit:
Akut bronşit en sık görülen hastalıklardan biri olup genellikle kışın çok artar. Akciğerlerin, bronş ağacının enfeksiyonudur. Bronş ağacı, ciğerlerimize hava taşıyan tüplerden oluşur. Bu tüpler enfekte olduğunda şişer ve içlerinde mukus (yoğun sıvı) oluşur. Bu nefes almanızı zorlaştırır. Bu iltahaplanmanın en sık nedeni insanlar öksürdüğünde veya doğrudan temasta bulunulduğunda havada yayılabilen virüslerdir. Nadir olarak bakterilerde bu hastalığa neden olabilir.
En sık görülen belirtisi öksürüktür. Diğer belirtileri:
Enfeksiyon birkaç ila on gün arasında sürebilir. Diğer şikayetler geçse bile öksürük, birkaç hafta boyunca devam edebilir.
Tanı fizik muayene, akciğer filmi ve bir takım kan testlerinin değerlendirilmesi ile konur.
Çoğu akut bronşit hastalığı kendiliğinden iyileşir. Bol bol dinlenmek, bol miktarda kafeinsiz ve gazsız sıvı (örneğin su ve meyve suları) içmek ve ortamınızdaki nemi artırmak önerilir. İlaç tedavisi genellikle şikayetlere yönelik olup (ağrı kesici, ateş düşürücü, öksürük giderici) antibiyotik kullanımı önerilmemektedir.
Temiz hava, sigara içmeme, sigara içilen ortamda bulunmama, sık sık el yıkama ve yıllık influenza aşısı bu hastalıktan koruyucu olabilir.
Halk arasında zatürre denilen pnömoni, akciğerdeki alveol denilen gaz değişimi yapılan hava keselerinin enfeksiyonudur. Pnömoni olduğunuzda, alveolleriniz iltihaplanır (tahriş olur ve şişer) ve sıvı ile dolar. Bu durum da nefes almanızı zorlaştırır. Pnömoniye genellikle bakteri veya virüs neden olur. Ayrıca akciğerlerinize soluduğunuz mantarlar veya tahriş edici maddelerden de kaynaklanabilir.
Zatürre belirtileri, risk faktörleriniz ve sahip olduğunuz zatürre tipine bağlı olarak hafiften şiddetliye kadar değişebilir. Yaygın belirtiler, soğuk algınlığı veya gripten kaynaklanan belirtilere benzer. Aşağıdakileri içerir:
Herkes pnömoniye yakalanabilir, ancak zaten zayıf bir bağışıklık sistemine sahip olan ve enfeksiyonla savaşamayan bir kişide gelişme olasılığı daha yüksektir.
Zatürre riski yüksek olan kişiler şunları içerir:
Tanı, fizik muayene, akciğer filmi ve bir takım kan testlerinin değerlendirilmesi ile konur.
Tedavi, sahip olduğunuz zatürre türüne, belirtilerinizin ne kadar şiddetli olduğuna, genel olarak ne kadar sağlıklı olduğunuza ve yaşınıza bağlıdır.
Bakteriyel zatüre için antibiyotik tedavisi önerilir. Şikayetlerin çoğu birkaç gün içinde iyileşir, ancak öksürük birkaç hafta sürebilir. Doktorunuzun reçete ettiği tüm antibiyotik ilaçlarını alınması gerekir. İlaçlar düzgün alınmazsa, vücudunuzda bazı bakteriler kalabilir. Bu da zatürrenizin tekrarlamasına neden olabilir. Ayrıca antibiyotik direnci gelişme riskini artırabilir.
Antibiyotikler viral enfeksiyonları tedavi etmek için işe yaramaz. Viral pnömoniniz varsa, tedavi şikayetlerinize yönelik olmaktadır (ateşi düşürmek, ağrıyı hafifletmek ve öksürüğünüzü hafifletmek gibi). Herhangi bir tür pnömoniniz olduğunda, bol bol dinlenmek ve bol sıvı içmek önemlidir.
Şiddetli zatürre vakaları hastanede tedavi gerektirebilir. Hastanede damar yolu ile antibiyotik ve oksijen tedavisi verilebilir.
Kalp veya akciğer sorunları olan kişiler, sigara içenler ve 65 yaş ve üstü kişilerin zatürre hastalığını daha ağır geçirebilirler.
Zatürre genellikle grip olduktan sonra gelişebildiği için her yıl grip aşısı yaptırarak hem grip hem de zatürre riskinizi azaltabilirsiniz.
65 yaş ve üzeri kişilerin zatürre aşısı olması önerilir. Aşı, aşağıdaki koşullara sahip her yaştan insana önerilir:
Pnömokok aşısı her tür pnömoniyi engellemez. Bununla birlikte, araştırmalar sizi ciddi bakteriyel pnömoni türlerinden koruyabileceğini göstermektedir.
Ellerinizi yıkamak, zatürreye neden olan mikroplar da dahil olmak üzere sizi hasta edebilecek mikropları öldürür. Yemek yemeden önce ve tuvaleti kullandıktan sonra ellerinizi yıkadığınızdan emin olun.
Sigara içmeyin. Sigara içmek akciğerlerinize zarar verir ve vücudunuzun kendisini mikroplardan ve hastalıklardan korumasını zorlaştırır. Sigara içiyorsanız, mümkün olan en kısa sürede bırakmanız için sigara bırakma polikliniklerine başvurun.
Tüberküloz:
Tüberküloz dünya popülasyonunun neredeyse üçte birini etkileyen dünya çapında bir sorun olduğu gibi ülkemizde de hala mevcudiyetini sürdürmektedir.
Yaşlılarda sık olmakla birlikte, her yaş ve cinsiyette görülebilir.
Myobacterium tuberculosis denilen bakterinin havayolu ile solunması ile insanlara bulaşmaktadır.
Genellikle hastalığı geçiren insanlarda şikayet olmayabileceği gibi. Düşük dereceli ateş yüksekliği, keyifsizlik ve kilo kaybı gibi bulgular mevcut olabilir ancak fark edilmeyebilir. Şikayet gelişen hastalıklı insanların yaklaşık %80-90'ı akciğer şikayetleri ile doktora başvurmaktadır. İki haftadan fazla süren öksürük, ateş ve gece terlemeleri tipik şikayetleridir.
Tüberküloz mikrobunun akciğerlere verdiği zarar doğrultusunda balgamlı öksürükte ortaya çıkabilir. Hastalığın ilerleyip akciğer damarlarını etkilemesiyle hemoptizi denilen öksürükle birlikte balgamda kan görülmesi şikayeti görülebilir.
Tüberkülozun kesin tanısı üst üste 3 ayrı günde sabah aç karına verilmiş ilk balgamda tüberküloz mikrobunun bulunması ile konur. Akciğer filmi ve toraks bilgisayarlı tomografisi hastalığın tanısını koymada yol göstericidir. PPD denilen cilt testide kullanılabilir.
Ağızdan kullanılan ilaçlar akciğer tüberkülozunun öncelikli tedavi yöntemidir. Tüberküloz mikrobunun ilaçlara direncini önlemek için iki veya daha fazla tüberküloz ilacının aynı anda aylarca süren kombinasyonları kullanılır. Düzenli ilaç kullanımında tamamen iyileşebilen bir hastalıktır.