4-5 Mayıs 2018 tarihlerinde düzenlenen 1. Uluslararası Koku ve Tat Sempozyumu'nda bu sorular cevap buldu; hastaların öyküleriyle birlikte koku ve tat alamayanların dünyasına tanık olundu. Sempozyum öncesi düzenlenen Basın Toplantısı'nda, koku ve tat alamayan kişiler için özel olarak hazırlanan Anozmik menülerden, uygulamalı koku testine kadar farklı deneyimler yaşandı. Katılımcılar koku ve tat ilişkisini öğrenirken, 'koku körlüğü'nün tedavi yöntemlerini, alanında isim yapmış uzmanlardan dinledi.
"TİROİT HASTALIKLARINDAN DİYABETE BİRÇOK NEDENİ VAR!"
Yerli ve yabancı, alanında önde gelen uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen Uluslararası Koku ve Tat Sempozyumu'nun Başkanı, Acıbadem Taksim Hastanesi KBB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, koku alamamanın önemli bir hastalık olduğunu, bu sorunla yaşayan binlerce kişi olduğunu belirtirken, hastalığın tedavisine yönelik yenilikler hakkında bilgi verdi.
Koku alma bozukluğunun birçok nedeni olduğunu belirten Doç. Dr. Aytuğ Altundağ "Koku alma bozukluğunun burun ve sinüs hastalıkları, üst solunum yolu enfeksiyonları ve kafa travmaları gibi sık bilinen nedenleri dışında, sıklıkla gözden kaçan ama klinik pratiğimizde pek çok açıdan önümüze çıkan nedenlerinden bazıları da Endokrinolojik problemler ve Toksik nedenlerdir. Diyabet, Hipotiroidi gibi hastalıkların yanı sıra hava kirliliği gibi pek çok toksik faktör de koku alma bozukluğuna yol açarak, yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşürüyor" diye konuştu.
Altundağ "Daha önce pek çok koku alamayan hastaya tıpta bir çözüm olmadığı söyleniyordu, artık tanımladığımız güncel tedavi metotları ve erken teşhis sayesinde koku alma duyusunu yitiren pek çok insan tekrar koku alma yeteneğini kazanıyor" dedi. Uzun yıllardır bu alanda önemli çalışmalar yapan ve ülkemizi de yurtdışındaki pek çok toplantıda bu alandaki çalışmaları ile temsil eden Doç. Dr. Aytuğ Altundağ "Artık sadece koku duyusunu sonradan yitirmiş kişilerin tedavisi değil, aynı zamanda doğuştan koku alamayan kişilerin destek ve rehabilitasyon süreçlerini, beslenme şekillerini, sosyal yaşamda güvenlikleri için gerekli eğitimleri de planlıyoruz. Bu amaçla 18 ülkenin ortak olarak çalışmaya dahil olduğu proje kapsamında çocukluk çağında erken dönem koku alma bozukluğu olan çocukların tespiti için "Evrensel Koku Testi"ni geliştirdik ve bu testin çocuklara uygunluğunu da sağladık" dedi.
"KOKU BOZUKLUĞU HASTASI OLDUĞUNU BİLMEYENLER VAR!"
2 gün süren sempozyum yerli ve yabancı katılımcıların ilgi odağı oldu. Koku bilimi alanında dünyadaki önemli isimlerden Almanya Dresden Üniversitesi'nden Prof. Dr. Thomas Hummel, yeni koku alma teorileri üzerine çalışan ve her molekülün farklı titreştiği ve bu titreşimlerle farklı kokular yaydığını vurgulayan İngiltere'den Dr. Simon Gane, çocuklarda erken dönem koku alma sorunları üzerine uzmanlaşan Almanya'dan Dr. Valentin Schriever, koku alma bozukluğunun teşhisindeki yenilikler üzerine araştırmaları olan Acıbadem Taksim Hastanesi Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Düzgün Yıldırım, kokuların kültürel olarak tarihini anlatan Vedat Ozan, bu uzmanlardan sadece birkaçıydı.
Çocuklarda erken dönem koku alma sorunları üzerine önemli çalışmalara imza atan Dr. Valentin Schriever toplantıda yaptığı konuşmada, koku bozukluğu hastası olduğunu bilmeyen pek çok kişi olduğunu belirterek "Öncelikle Türkiye'de ilk defa düzenlenen böyle kapsamlı bir toplantıda bulunmaktan onur duyuyorum. Artık işitme seviyesinin erken dönemde tespiti gibi koku duyusunu da erken yaşlarda test etmek istiyoruz. Çalışma arkadaşım Doç. Dr. Aytuğ Altundağ ve diğer bilim insanları ile ortak olarak ürettiğimiz 'yeni koku testi' bu amaca hizmet edecektir" dedi.
Koku alma kaybı depresyona bile neden olabiliyor
Toplantıya Almanya'dan katılan Prof. Dr. Thomas Hummel koku alma bozukluklarının genel bir rahatsızlık olduğunu belirtirken bu sorunun toplumun beşte birini etkilediğini söyledi. Koku alma kaybının temel nedenlerinin viral üst solunum yolu enfeksyonu, sinüs-burun hastalıkları ve baş travmaları olduğunun altını çizen Prof. Dr. Hummel, bu rahatsızlığa kulak burun boğaz hastaları arasında da çok sık rastlandığını vurguladı. Koku alma duyusunun kaybının; yemekten zevk alamama, yemekten zehirlenme ve sigara kokularını fark edememe gibi rahatsızlıklara yol açtığını belirten Prof. Dr. Thomas Hummel sözlerine şöyle devam etti: "Koku alamama bir ölçüde sosyal ortamlarda ve iş hayatında zorluklar yaratmaktadır. Çoğu hasta bu kısıtlamalarla başa çıkabilmektedir ancak az bir oranda da olsa bazı hastalarda yaşam kalitelerini etkileyen önemli kısıtlamalar ve depresyon gözlemlenmektedir."