Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Türkiye'de dün açıklanan teşvik paketinin, arz yönünden büyümeye destek vereceğini, daha sıkı bir para politikası duruşunun ise enflasyonist riskleri bertaraf edeceğini belirterek, ''Çok araçlı para politikası gerekiyor. Sadece para politikası yeterli değil, büyümeye destek mümkün olduğu kadar maliye politikasından, vergi teşviklerinden, büyümeyi ön plana çıkartan vergi teşviklerinden ve finansal sektör politikasından, yani makro ihtiyati dediğimiz araçlarla uygulanan politikalardan gelebilirse, para politikası enflasyona odaklı sıkı duruşunu sürdürmeye devam edecektir'' dedi.
Başçı, IMF ve Merkez Bankası tarafından düzenlenen ''Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri'' konulu konferansın açılışında, geçen Eylül ayında İstanbul'da G20 programları çerçevesinde, ''emtia fiyatlarındaki oynaklık'' üzerinde bir konferansa ev sahipliği yaptıklarını hatırlatarak, ''Bu kadar kısa zaman diliminde benzer konularda düzenlenen bu iki konferans, emtia fiyatlarındaki hareketlerin, küresel ekonomi için ne derece önem taşıdığının bir göstergesidir'' diye konuştu.
Genel olarak emtia fiyatları ifadesinden, başta ham petrol olmak üzere, enerji fiyatları, gıda fiyatları ve bazı temel endüstriyel girdilerin fiyatlarının anlaşıldığını dile getiren Başçı, enerji fiyatları, ekonominin tamamı için önemli girdilerden birisinin maliyetini yansıttığından, ekonomik birimlerin ve politika yapıcıların önemle takip ettiği bir değişken, firmalar için en önemli maliyet, hanehalkı için ısınma ve ulaştırma harcamaları açısından önemli bir gider kalemi olduğunu anlattı.
Başçı, gıda fiyatlarının, özellikle düşük gelirli hanehalkı giderleri için büyük bir paya sahip ve doğrudan satın alma gücünü etkilediği için politika yapıcılar tarafından önem atfedilen bir unsur olduğunu kaydetti.
Sanayi ve inşaat sektörleri için önem taşıyan hammaddelerin başında, demir cevheri, bakır ve alüminyum gibi metallerin geldiğine değinen Başçı, şöyle devam etti:
''Emtia fiyatlarının yakın zamanda bu kadar sıklıkla gündeme gelmesinin sebebi ise 2007 yılından itibaren emtia fiyatlarında yakın tarihe kadar görülmemiş ölçüde büyük dalgalanmalarla karşı karşıya kalmamızdır. 2007 yılının başında örneğin Brent tipi ham petrolün fiyatı 50 ABD doları seviyesinde iken, 1,5 yıl içinde 145 ABD dolarına kadar yükseldi. Ardından küresel krizin derinleşmesiyle, 2008 yılının sonunda 35 ABD doları seviyelerine gerileyen ham petrol fiyatı, son günlerde 125 ABD dolar civarında seyrediyor. Mevcut iktisadi konjonktürde karşılaştığımız arz ve talep yönlü belirsizlikler ve bunların muhtemel iktisadi etkileri ise politika yapıcılar açısından emtia fiyatlarına olan ilgiyi canlı tutuyor.''
Son yıllarda yayımladıkları enflasyon raporlarına bakıldığında, enflasyon görünümünü etkileyen risk unsurları arasında başta ham petrol ve gıda fiyatları olmak üzere emtia fiyatlarına doğrudan atıfta bulunduklarını ifade eden Başçı, ''Nitekim, son 2 yılda enflasyon raporları aracılığıyla paylaştığımız enflasyon tahminlerindeki güncellemelerin yarısına yakın kısmı, gıda ve emtia fiyatlarına dair varsayımlarımızdaki değişimden kaynaklanmıştır. Bu da emtia fiyatlarındaki yükselişin Merkez Bankaları açısından enflasyonist etkilere ilave olarak farklı bir boyutta da zorlukları beraberinde getirebileceğini ortaya koyuyor'' diye konuştu.
Başçı, emtia fiyatlarındaki dalgalanmanın yarattığı belirsizliğin, merkez bankalarının iletişim politikaları ve beklenti yönetimi bakımından da önem arz eden bir nokta olduğuna işaret ederek, emtia fiyat dinamiklerinin yapısının da merkez bankalarının para politikası kararlarına girdi teşkil etmeleri nedeniyle büyük önem taşıdığını söyledi.
Emtia fiyatlarındaki dalgalanmaların kaynakları ve gelen şokların niteliğinin, para politikasının bu dalgalanmalara ne şekilde tepki vereceği üzerinde son derece belirleyici olduğunu kaydeden Başçı, emtia fiyatlarının yalnızca seviyesinin değil, oynaklığının da ekonominin geneli üzerinde belirleyici rol oynayabildiğine dikkati çekerek, buna, ''ham petrol petrol fiyatlarının seviyesini etkileyen şokun, aynı zamanda petrol fiyatlarındaki dalgalanmanın da değiştiği bir döneme denk geldiğinde, söz konusu şokun makro ekonomik etkileri farklılaşabilmesini'' örnek verdi.
Erdem Başçı, emtia fiyatlarındaki artışların, büyüme üzerinde aşağı yönlü, enflasyon üzerinde yukarı yönlü risk oluşturduğunu belirterek, şöyle dedi:
''Türkiye'de dün açıklanan teşvik paketi, arz yönünden büyümeye destek verecektir. Daha sıkı bir para politikası duruşu ise enflasyonist riskleri bertaraf edecektir. Bizim kısaca politika yaklaşımımız bu şekilde. Çok araçlı para politikası gerekiyor. Sadece para politikası yeterli değil, büyümeye destek mümkün olduğu kadar maliye politikasından, vergi teşviklerinden, büyümeyi ön plana çıkartan vergi teşviklerinden ve finansal sektör politikasından, yani makro ihtiyati dediğimiz araçlarla uygulanan politikalardan gelebilirse, para politikası enflasyona odaklı sıkı duruşunu sürdürmeye devam edecektir.''