Türkiye'nin en iyi haber sitesi
STELYO BERBERAKİS

Yunan gençler Türkiye'yi dost görüyor

Geçtiğimiz hafta, Yunan devlet kanalında Türk-Yunan ilişkileriyle ilgili bir program izliyordum. Prof. Angelos Syrigos'un iki ülke ilişkileriyle ilgili kitabı tartışılıyordu. Programa katılan iki yazarın arasında geçen konuşmalar, Türk-Yunan ilişkilerinin zaman zaman geçirdiği inişli çıkışlı dönemlerini anımsatıyordu. Yani, Yunanistan'ın başına ne geldiyse -üç aşağı beş yukarı- Türkiye'nin Yunanistan'a karşı izlediği 'tehditkâr' siyasetin sorumlu olduğu gösteriliyordu. Ancak Türkiye'nin son 10 yıldan bu yana izlediği siyasetin olumlu yanları da dile getiriliyordu. Benim de davetli olduğum başka bir Yunan kanalında, bu kez Kıbrıs'ta yeni seçilen Kıbrıs Türk lideri Mustafa Akıncı'nın Kıbrıs sorununa nasıl yaklaşacağı konusu tartışılıyordu. Panele katılan eski bir büyükelçi, Kıbrıs sorununa hala çözüm bulunamayışında yine Türkiye'nin sorumlu olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu. Demek istediğim, eski kuşak Yunan siyasetçiler, Türkiye'nin Yunanistan'a ve Kıbrıs'a karşı bir 'tehdit' oluşturduğu fikrini empoze etmeye devam ediyor.

ESKİ KUŞAĞA KULAK ASAN YOK

Bunda maalesef Türkiye'ye her zaman kuşkuyla bakan Yunan basınının da büyük sorumluluğu var. Ama bunun geçen ocak ayındaki seçimlerle iktidara gelen SYRİZA hükümeti için de geçerli olduğunu söylemek doğru olmaz, şimdilik... Çoğu yeni siyasetçilerden oluşan yeni hükümetin bugüne dek yaptığı açıklamalar, Türk-Yunan ilişkilerine ve Kıbrıs sorununa barışçıl ve köklü bir çözüm getirmek istediklerini düşündürüyor. Ama eski kuşak Yunan siyasetçilere Yunan gençliğinin de kulak asmadığı gözleniyor. Katıldığım programda, arada sırada gösterilen sokak röportajlarıyla Yunan gençlerinin görüşlerine de yer veriliyordu. Üniversiteli gençlere sorulan sorulardan biri: "Türkiye'yi Yunanistan için tehdit olarak görüyor musunuz?" idi. Gençler'in hepsi "Hayır" yanıtını verdi. "Sizce Yunanistan'ın en büyük düşmanı kimdir?" sorusuna hiçbir genç "Türkiye" yanıtını vermedi... Kimisi "Almanya" dedi, kimisi klasik olarak "Amerika". Kimisi de "Avrupa Birliği" yanıtını verdi. Gençlerin vermiş olduğu bu yanıtlar, aynı telden çalan eski kuşak siyasetçilerin ve kamuoyu oluşturan bir kısım medyanın 'ısrarına' rağmen Türk-Yunan ilişkileri hakkında bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Türk gençlerini Atina sokaklarında; Yunan gençlerini de İstanbul sokaklarında görmek artık alışkanlık haline geldi. Bu gençlerin birbirlerini 'düşman' olarak görmeyi meslek haline getirmiş eski kuşağın önüne geçtiğini de gösteriyor. Bunda son 10 yılda gerek Türk gerekse Yunan hükümetlerinin de katkısı olduğunu söylemek gerekir. İki ülke arasındaki anlaşmazlıklara daha mantıklı çözümler getirmesi beklenen yeni kuşakların doğru yolda olduklarını kabul etmek lazım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA