Bir sınır şehridir Kars. Kendine has, renkli… Serhat Şehir olarak anılması boşuna değil. Urartular, Selçuklular, Osmanlılar… Büyük bir tarihin üzerine kurulmuştur Kars. İnsanları samimidir, sıcaktır, yardımseverdir… Bilmeyeni şaşkına çevirir orijinalliğiyle… Ruslardan kalma taş binalar, kendine has mimarisi, derin tarihi dokusuyla insana "Ben bambaşka bir şehirdeyim" duygusunu ilk anda hissettirir. Şehirde vakit geçirdikçe bu duygunun boşuna olmadığını fark edersiniz. Başınızı nereye çevirseniz bir sürprizle karşılaşırsınız. Her köşesinde, her taşın altında bir hikaye saklıdır. Bu şehrin hikayeli olması tesadüf değil elbette… Kars tarih boyunca farklı kültürden insanlara yurt olmuş, geleni bağrına basmış. Rusya'dan göçmek zorunda kalan Malakanlar, Ermeniler, Azeriler, Türkmenler ve hatta Almanlar bir arada yaşamış bu şehirde, sonunda hepsi farklılıklarıyla Karslı olmuş ve muhteşem bir kültür yaratmış, hepsi derin ve anlamlı izler bırakmış. Nüfusu ne kadar özelse, tarihi ve doğası da öyledir. Her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünür. Yazları yeşil doğası kışları ise büründüğü bembeyaz örtüsü ile büyülüdür, özeldir…
Sarıkamış'ın kristal karı
Çoğumuz Sarıkamış'ı 1.Dünya Savaşı esnasında savaşırken, dondurucu soğukta hayatını kaybeden binlerce Osmanlı askeri nedeniyle biliyoruz. Sarıkamış'ta her sene ocak ayının ilk haftasında, Kars Belediyesi tarafından, Sarıkamış Şehitleri'ni Anma Günü düzenleniyor. Bu anma gününde çeşitli mekanlarda bir dizi anma etkinlikleri oluyor. Bu acı hatırayı bir kenara koyalım. Sarıkamış olağanüstü bir doğaya sahip. Sarıkamış Dağları, Alpler dışında, Dünyada toz kristal karın yağdığı tek bölge. Kristal kar yılın büyük bir bölümünde yerden kalkmıyor. Bu da bölgeyi kayakçılar için çok özel kılıyor. Hem yeni başlayanlar için hem de profesyoneller için uygun pistleri, kayak malzemesi kiralama, özel ders alma olanakları var.
Kars mutfağı bir başka
Bu kadar çok kültüre ev sahipliği yapınca haliyle kentin mutfağı da zenginleşmiş. Özellikle kaz eti mutfağa damgasını vurmuş. Hengel, kete, haşıl gibi hamur işlerini tatmadan gelmeyin. Peynircilik de Kars'a dama vurmuş alanlardan. Bölgede çok sayıda peynir üretiliyor ama gravyer, kaşar ve çeçil peynirinin yeri ayrı.
Yabani hayat ilgi çekiyor
Kars yabani hayatıyla da doğa ve hayvanseverlerin ilgi duyduğu bir şehir. Yapacağınız turlarda ayı, kurt, vaşak, tilkiye rastlamanız sürpriz olmaz. Yine il sınırları içinde olan Kuyucuk Gölü'nde 207 türden binlerce kuş bulunuyor. Her yıl yurt içi ve yurt dışından birçok kişi fotoğraf çekmek için bu bölgeyi ziyaret ediyor. Her ekim ayının ilk hafta sonunda da Kuş Gözlem Günü yapılıyor.
Çıldır gölü
Kış mevsiminde göl donuyor. Bölge halkı için önemli bir geçim kaynağı göl. Yılın dört mevsimi balıkçılık yapılıyor. Ama kış mevsiminde buzu delmek için işin içine testere, balta, kanca gibi araçlar da giriyor. Göl kenarında bulunan restoranlarda balık yemek bir gelenek halini almış. Turizm anlamında da göl önemli. Her yıl pek çok insan gölü ziyaret ediyor. Özellikle Çıldır Göl Festivali ve Aşıklar Şenliği çok ilgi çekiyor.
Ani'yi görmeden olmaz
UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan, 'Dünya Kenti', 'Medeniyetler Beşiği', 'Binbir Kilise' ve '40 Kapılı Şehir' olarak da adlandırılan Ani Antik Kenti, 4 mevsim ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Kars'a gidip de Ani'yi görmeden dönmek olmaz. Arpaçay Kanyonu'nun tepesinde bulunan Ani Harabeleri Ermenistan sınırına çok yakındır. Ani döneminin en zengin şehirlerinden biri olmuş. Kars merkeze 42 kilometre mesafede olan harabelerde 40 adet kilise, şapel ve anıt mezarları yer alıyor.