18 yaşında liseli bir genç Nejat Uygur. Ancak genetik yatkınlıktan mıdır bilinmez, daha yüzündeki muzır ifadeyi görünce bile insanda bir gülümseme hissi uyandırıyor. Vine denen akıllı telefon programıyla çektiği yedi saniyelik videoları art arda izlediğinizde ise o gülümseme kahkahalara dönüşüyor. Kendisi kadar komik arkadaşı Sina Özer'le çektiği bu videolar, internet dünyasında fenomen olmuş durumda. Genç Uygur mütevazı, "Biz sadece eğleniyoruz" diyor. Ancak babasıyla gezerken yanlarına yaklaşan genç kızın fotoğraf çektirmek için tercihi babasından değil de kendisinden yana olunca 'ününün' boyutunu anlamış!
- Nasıl çıkıyor çektiğiniz skeçler?
- Mesela sohbet ediyoruz Sina'yla. Komik bir şey geçiyor muhabbette. 'Haydi bunu çekelim işte, komik' diyoruz. O yüzden de doğal oluyor. İkimiz de oyuncu olmak istiyoruz, okuldaki tiyatro kulübüne de birlikte gidiyoruz.
- Skecin fikri kimden çıkıyor?
- Bazıları Sina'dan bazıları benden çıkıyor. Bazen babamdan çıkıyor fikir, ben geliştiriyorum.
- Pek çok videonuzu izledim. Ne çok tokat yiyorsun videolarda...
- Komik ama değil mi, gülüyorsunuz işte. Sina hep 'Nejat yeter artık, vurmayayım' diyor. Ben 'Hayır vur, bir şey olmaz' diyorum. Ama en son bana vurduğu bir videoda çok tepki aldı, o yüzden yavaş yavaş bırakıyoruz onu.
babamdan tokat yemedim !
- Nasıl vuruyor?
- Çok sert vuruyor. İşin kötüsü bir kerede çekmiyoruz. Tokat yediğim bir videoyu bir saatte çektiğimiz oldu.
- En çok güldüğün video hangisi?
- Bizim 'O kız' adını verdiğimiz videolarımız var. Ben peruk takıyorum, etek giyiyorum. Sınıftaki çalışkan kız oluyorum. Ona çok gülüyorum mesela.
- Neler yaparsın video çekmenin dışında?
- TED İstanbul Koleji'ndeyim. Tiyatroyla ilgileniyorum. Okulun tiyatro kulübündeyim. Süheyl & Behzat Uygur Tiyatrosu bu sene bir gençlik oyunu yapacak. Başrolleri de Sina'yla ben oynayacağız. Gençlerin güncel sorunlarını anlatan bir oyun olacak bu. Babamla amcam da son 20 dakikasında rol alacak. Onun dışında yedi sene lisanslı futbol oynadım, Çubukluspor'da. Bir de trompet ve piyano çalıyorum kendi çapımda.
- Nejat Uygur olmak nasıl bir şey?
- Hem artısı hem de eksisi olan bir şey. Yaptığın herhangi bir şeyde insanların senden beklentisi çok büyük oluyor. Artısı ise çok güzel bir ailemin olması.
- Deden hastalanmadan önce ilişkiniz nasıldı?
- Çok küçüktüm ama genel olarak iyiydi.
- Adını taşıyorsun. Onda yerin ayrı mıydı?
- Olduğunu düşünüyorum. 2000 yılında yaptığı bir resmin arkasına 'İşte böyle torun Nejat Uygur. Sen de çocuğun olduğu zaman ismini Nejat Uygur koy e mi?' yazmış bana.
- Koyacak mısın?
- Nasıl koymayabilirim ki!
- Sina'yla bayağı ünlü de olmuşsunuz...
- Evet, garip geliyor. 150 bin takipçim var.
- Kızlar yolunu kesiyor mu?
- Kesiyorlar ya. Geçen gün bir kıza yol sorduk, 'Götürürüm sizi ama fotoğraf çektirirsek' dedi. İnsanların bizi tanıması hoşumuza gidiyor tabii. Mesela bir gün babamla bir AVM'de dolaşıyoruz. Bir kız geldi yanımıza 'Fotoğraf çekilebilir miyiz?' diye. Babama diyor sandım. Sonra kız bana geldi. Babam da 'Ben de bana söylüyorsun sandım' dedi. Bu sefer kız 'Haydi sizinle de çektirelim o zaman' dedi. Çok güldük tabii.
Parmaklarımla barışığım!
- Arkadaşlarınız nasıl karşılıyor? - Gelip 'Nejat bir fikrim var, şunu çekelim mi?' diyorlar.
- Reklam teklifi geliyor mu videolarınıza?
- Geliyor ama kabul etmiyoruz. Biz eğlenmek için çekiyoruz. Bunu paraya dönüştürürsek başka bir şey haline gelecek. Belki YouTube'a uzun videolar çekip, reklam alıp, o parayı da bir yardım kuruluşuna verebiliriz. Lösemi hastası bir kız hastaneden mesaj atmıştı 'Size çok gülüyoruz' diye. Bunun verdiği mutluluk hiçbir şeyde yok.
- Turkcell Sosyal Medya Ödülleri'ne aday olmuşsunuz...
- Evet, bizi aday göstermişler sosyal video dalında. Aslında Vine üstümüze yapışsın da istemiyoruz. Çünkü esas istediğimiz oyunculuk yapmak. Sina'yla bir tane de kısa film yapıyoruz.
Rezaletin Bedeli adı. Tanıtımını koyduk YouTube'a, 50 bin kişi izledi şu an.
- İki elinde de sadece dört parmağın var. Piyano çalmak zor mu böyle?
- Çok kolay değil ama seviyorum çalmayı. Parmaklarımla barışığım. Espri konusu bile yapıyorum bazen.