Evlilerle yapılan araştırmalar şunu gösteriyor: Evlendikten altı ay sonra eski mutluluk eşiğinize geri dönüyorsunuz. Olaylar ve insanlar mutluluğumuzu etkilemiyor.
Çocuk sahibi olmanın mutluluğa etkisi çok az.
Mutlu insanlar mutsuz insanlara göre beş yıl daha uzun yaşıyor.
'Pozitif düşünün, mutlu olun!' Öyle bir şey yok. Pozitif düşünce kendi başına yardımcı değil. İnsanın mutlu olması için öncelikle eyleme geçmesi gerekiyor.
Alışveriş yapmak, saçımızı kestirmek, stil değişikliği yapmak bizi ancak bir saat mutlu ediyor.
Mutluluk bulaşıcı. Aynı mutsuzluk gibi. Etrafınızı mutlu insanlarla çevirin.
En
zor olanı belki de kendimizi sevmek, kendimizle barışmak. Nitekim psikolog Selda Koydemir'in yakında yayımlanacak olan araştırması bu gerçeği ortaya çıkarıyor. Benlik saygısı, kişinin kendisini 'biricik' bulması, mutluluğunu büyük ölçüde arttırıyor. Yanlış anlamayın sakın. Biricikliğin narsizmle bir ilgisi yok... Havanın kendine küstüğü bir cuma günü buluştum Selda Koydemir'le. Ve hemen sordum: "Kapalı havanın mutluluğumuz üzerindeki etkisi nedir?" "Yok denecek kadar az," dedi. Bu yıl Gallup'un yaptığı araştırmaya göre dünyada en mutlu ülkeler, güneşi en az gören İsveç, Norveç ve Danimarka'ymış... Şaşırtıcı başlayan sohbet, şaşırtıcı tespitlerle devam etti. Bu sohbet sonucunda ortaya çıktı ki, mutluluk üzerine doğru bildiğimiz çok yanlış var.
- Neden mutluk üzerinde çalışmayı seçtiniz?
- Çok uzun zaman kaygılar üzerine çalıştım. Sosyal kaygı, utangaçlık vs. Şu an dünyada en çok araştırılan konu mutluluk. Mutluluk kavramının Amerika'da, Avrupa'da devlet politikalarına giren bir konu olduğunu gördüm. Yurtdışına mutlululuğu araştırmaya gittim. Çok sayıda kültürlerarası projedeyer aldım. Son dört yıldır İngiltere ve Almanya'da mutluluk üzerine çalışıyorum. Gelecek sene bilimsel bir kitap yayınlayacağım.
- Mutluluk üzerine çalışan bir bilim kadını olarak sizi en çok ne şaşırttı?
- Doğuştan getirdiğimiz bir takım genetik faktörler, mutluluğumuzda çok etkili. Şanslıysak mutlu doğuyoruz. Bazılarımız da bu kadar şanslı olmuyor. Bu bizim kontrol edebileceğimiz bir şey değil aslında. İkizler üzerine yapılan çalışmalarda ortaya çıktı: Mutluluk geni diye bir şey var!
- Türk toplumu ne kadar mutlu?
- Toplum olarak negatife odaklanma söz konusu. Bu kötü bir şey değil. Çünkü mutlu olabilmek için olumsuz olayları da yaşamak ve sindirmek gerek. Ama Türk insanında güven sorunu var. Bu, mutsuzluğunda önemli bir etken. Sürekli tetiktesiniz çünkü. Türk insanı, her an 'Bana bir şey olacak,' diye kendisine de güvenmiyor muhtemelen. Böyle olunca insan gününü yaşayamaz, odaklanamaz.
- Mutlu olmak için ne yapmalıyız?
- Mutluluğun içinde hem olumlu hem de olumsuz duygularımız var. Ama bu duyguları dengeli yaşıyor muyuz? Oran önemli. Gün içinde duygularımız sürekli değişiyor. Ortalama bir mutluluk için dört pozitif duyguya karşılık bir olumsuz duygu olmalı. O zaman kendimizi mutlu hissediyoruz. Olumlu duygular neşe, umut, sevinçtir. Olumsuz duygularda kaygı, stres, öfke, kızgınlık vardır. Bu duyguların içinden olumsuzları öne çıkarıyor, iyi duyguların hakkını vermiyorsak, mutluluğumuza etki ediyor. Bilinenin aksine, olaylar ve insanlar mutluluğu etkilemiyor. Evlilerle yapılan araştırmalar şunu gösteriyor; evlendikten altı ay sonra eski mutluluk eşiğinize geri dönüyorsunuz.
cinsellik düşünen mutsuz değil
- Ne etkiliyor mutluluğu peki?
- İlişkiler çok önemli. Sağlıklı dostluklar, sosyal ilişkiler mutluluğumuza büyük katkı yapıyor. 'Evlenirsem çok mutlu olacağım,' beklentisi doğru değil. Tamam olacaksın, ama senin bir mutluluk seviyen var, ve sonuçta sen yine oraya döneceksin. Hedefler mutluluğu etkileyen en önemli nokta. Kendinize hedef koyduğunuzda, o hedef yolunda uğraşmak sizi mutlu ediyor. Hedefe ulaştığınızda yine önceki mutluluk eşiğinize dönüyorsunuz. Temel ihtiyaçlarınızı karşıladıktan sonra gelen para mutlulukta etkili değil. Evet sizi rahat yaşatabilir, ama mutluluk seviyenizi etkilemiyor. Yaptığımız araştırmalar şunu gösteriyor; kendini seven insanlar, kendini sevmeyen insanlara göre daha mutlu. Benlik saygısının yüksek olması mutluluğu etkileyen temel faktörlerden. Mesela mutlulukta çocuk sahibi olmanın etkisi çok az.
- Nasıl mutsuz oluyoruz?
- Kendimizi özellikle standartlar bakımından, sürekli başka birileriyle karşılaştırdığımızda mutsuz oluyoruz. Kafamızda o kadar çok tilki var ki, ana odaklanamıyoruz. Amerika'da öğrencilere sorduk; 'Ne yaparsanız mutlu olursunuz?' diye. Sevdiği bir şeyi yapsa da, kafasında başka bir şey var ve odaklanamadığı için mutsuz oluyor. Mutsuz olmayanlar, yalnızca o an cinselliği düşünenler! Mesela şu an sizinle ciddi bir şey konuşurken aklında cinsellik olan biri mutsuz olmuyor, ama aklında başka bir şey varsa mutsuz oluyor.
- Erkekle kadın arasında farklılıklar var mı?
- Öyle bir farklılık yok. Yaptığı işe odaklı insanlar daha mutlu. O işi yaparken başka şeyler düşünüyorsa, anı yaşayamıyorsa, mutsuz. 20'li yaşlarda kadınlar biraz daha mutlu. Sonra erkekler birazcık öne geçiyor, 40'lı yaşlarındaki erkekler, aynı yaştaki kadınlara göre daha mutlu. Dul ve bekarlara göre evlilerin daha mutlu olduğunu biliyoruz.
- Yeni araştırmanız nedir?
- Yeni araştırmamın konusu şu: Kişinin kendisini biricik hissetmesi mutluluğunu nasıl etkiliyor? Biriciklik bazen narsistlik diye algılanıyor ama farklı bir kavram. Kendimizi başkalarından ayıran özellikler olduğunu düşündüğümüzde, farklı olma duygusu ortaya çıkıyor. Biriciklik algısı yüksek olan kişilerin diğerlerine göre daha mutlu olduğu ortaya çıktı. Bu araştırmamı yakında Almanya'da yayımlayacağım. Psikolojik ihtiyaçlarını karşılayabilen kişiler daha mutlu. Kendisini yetkin ve bağımsız hissedebilmek de mutluluğa olumlu etki ediyor. Biriciklik; 'Ben herkesle aynı olmak, herkese uymak zorunda değilim. Beni başkalarından ayıran özelliklerim var ve bu iyi bir şey. Kendime değer verdiğim ölçüde mutlu olabilirim' diye düşünmekle oluyor. Kendini değersiz görürsen mutlu olamıyorsun! Başarılı da olamıyorsun. Mesela, mutlu olanlar daha çok para kazanıyor. Başkaları için sosyal sorumluluk üstlenmek, birilerinin hayatına katkıda bulunabilmek, yardım etmek gibi faaliyetler de mutluluğa katkı sağlayan etkenler.
- Mutsuzluk nasıl sonuçlar doğuruyor?
- Çok ciddi hastalıklar ortaya çıkıyor. Mutsuzluk kronik strese, kronik depresyona, kronik ağrılara yol açıyor. Baş ağrısı, sırt ağrısı, fibromiyalji başta gelenler hastalıklar. Ruh sağlığımız bozuluyor. Mutlu insanlar, mutsuz insanlara oranla beş yıl daha uzun yaşıyor.
- Pozitif düşüncenin mutluluğa etkisi nedir?
- Pozitif düşünce ile kimse mutlu olamaz. 'Pozitif düşünün, mutlu olun!' Öyle bir şey yok. Pozitif düşünce, kendi başına yardımcı değil. İnsanın mutlu olması için eyleme geçmesi gerekiyor öncelikle. Bir aktivite yapmanız lazım. Sizin için ne önemliyse, ne yapmaktan hoşlanıyorsanız onu yapmalısınız. Mesela düzenli egzersiz yapanlar daha mutlu.