Şu Yavuz Bingöl'ü, sevdiğim kadar var... Bu sütunlarda kim bilir kaç kez ondan övgüyle söz etmişimdir. Ama hak ediyor işte. Okul kampanyası yapılır, en önde Yavuz... Engellilere yardım gecesi düzenlenir, ilk başta Yavuz... Gazze gecesinde de o, Elazığ depreminde de, Tekel işçilerinin yanında da... Bir sanatçının "sosyal duyarlılık sahibi olması" ve şarkıdan türküden önce "söyleyecek sözü bulunması" gerektiğini hepimize öğreten o... Bunları yapabilmek için kocaman bir yürek ve küçücük bir ego olması gerekiyor. Yavuz'da her ikisi de var. Yavuz'un mütevazılığı geçen gece Saba Tümer'in programında bir kez daha belgelendi. Yavuz'a ayrılan süre bitince veda edip, ayrıldı. Ardından stüdyoya Nilgün Belgün ve kızı Oylum geldi. Bizim dünya tatlısı Oylum, "Yahu keşke Yavuz Bingöl gitmeseydi. Ben onu çok severim. Şu Uzak şarkısını bir de benim için söyleseydi" deyince, Saba Tümer canlı yayında cep telefonuna sarılıp, Yavuz'u aradı. Henüz binayı terk etmediğini öğrenince, Oylum'un isteğini iletti. İki dakika sonra Yavuz yeniden stüdyodaydı... Ev sahibini bastıran "Yavuz hırsızların" stüdyolara doluştuğu şu günlerde, Yavuz'un misafirperverliğine ve yüce gönüllülüğüne bakar mısınız?