Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin (YARSAV) hazırladığı ankete katılan hukukçuların yüzde 90'ı, hafta sonu çalışmak zorunda kaldıklarını, yüzde 87'si eve iş götürdüklerini, yüzde 81.3'ü ise günde sekiz saatten fazla çalıştıklarını açıklamış... Görevi üçüncü sayfa haberlerine adalet dağıtmak olan bir hakim de herhalde günde sekiz saat 'Yaprak Dökümü' izliyor gibi oluyordur. Ekrana çıkan hukukçuların hayattan bezmiş hallerini görünce 'zap' yapmamızın sebebi de bu iç karartıcı iş yoğunluğu olsa gerek. Ama bir hukukçu bu geleneği bozuyor... Evet, YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan'dan bahsediyorum. Eminim siz de, o ekrana çıkınca takılıp kalıyorsunuzdur... "Çok güzel bir kadın", "Hem zeki hem güzel" demek çok klişe tabirler olacak. Çünkü Tarhan, sanki bir Yeşilçam klasiğinden fırlamış gibi... Farklı bir aura'sı var. Bana hep Juliet Binoche'i hatırlatıyor. Keşke bir dergi Tarhan ile özel çekim yapmayı akıl etse... Ya da Tarhan böyle bir çekime izin verse! Bence bu güzellik, bir usta fotoğrafçının objektifinde sıra dışı görüntülerle ölümsüzleştirilmeli... "Hayırdır, nereden çıktı bu Tarhan güzellemesi" demeyin... Tarhan, sıkıcı hukuk konularına bile TV'de reyting kazandırıyor.
SİYASETE ATILSIN...
Tarhan hayranlığı Facebook forumları ve Ekşisözlük yorumlarında da zirve yapmış durumda... Siyasete atılmasını, parti kurmasını isteyenler bile var. Şu eğlenceli yorumları okuyun hak vereceksiniz:
"Toplum mühendisliği gibi olmasın; ama acilen klonlanıp sayısının arttırılması gereken hukukçu ve zarif kadın."
"Hastasıyız... Hem laik, hem çağdaş, hem Atatürkçü... Muhtemelen bale de biliyordur. Hakikaten hayran olmamak elde değil."
"Bir hukukçu için fazla güzel olan hanımefendi. Itır Esen güzelliği var kendisinde. Her ekrana çıktığında heyecanlanıyorum, hayır ciddiyeti kalmıyor söylediklerinin, anlamıyorum falan. Böyle hukuk olmaz arkadaş. Müebbet verse 'Bir daha söyle' diyesim gelir."
"Ülke kursa iltica ederim."
"Fikirleri, söyledikleri vs. her şey bir tarafa: Bir insana John Lennon gözlüğü bu kadar mı yakışır arkadaşım?"
"Anayasadan, hukuktan falan bahseden bu kadının evde elektrik süpürgesi çalıştırdığını, fasulye ayıklayıp yemeğini yaptığını düşünmek benim için evrenin sonsuzluğunu veya atom altı parçacıkların kuantum davranışını anlamaktan daha zor."
"Bunun gibi 20 tane olsa memlekette herkes Kemalist olur."