En çok televizyon izleyen ülkeler arasında yer aldığımızı biliyordum, ama çocukların bu durumdan şikayetçi olduklarını tahmin etmezdim.
Dizi manyağı anne ve babalarını, RTÜK'e şikayet edeceklerini ise duysam inanmazdım ama olmuş.
Bravo bizim çocuklara...
Ankara'daki Orhan Eren İlköğretim Okulu ile Rize'deki Atatürk İlköğretim Okulu dördüncü sınıf öğrencileri, televizyon yayınlarıyla ilgili talep ve şikayetlerini yazdıkları mektuplarla RTÜK'e göndermişler...
İşte, o şikayetlerden birkaç örnek:
"Televizyonlar 21.30'da kapansın. Çünkü aile bağlarımızın kopmasını istemiyorum,"
"Anne, babalarımız 'Televizyon kötü' diyorlar. Ama şimdi kendileri televizyon bağımlısı oldular."
"Büyüklerimiz televizyon bağımlısı haline geldi."
"Ailede herkesin bir dizisi var... Dizileri kaldırın yerine belgeseller koyun. Yoksa evlerde akşam sohbeti diye bir şey kalmaz."
Evet ya, eskiden akşam sohbetleri vardı... Sobayı yakar, üstüne çayı koyardık. Çay fokurdadıkça sohbet koyulaşırdı. Yazın insanlar hep dışarıdaydı, sokaklar çocuklarla cıvıl cıvıldı.
Devir değişti, tek kanaldan 100 kanala geçtik. Geçerken de, insan ilişkileri büyük yara aldı.
Perihan Abla tadında mahalle ortamları da kalmadı. Tamam, tamam nostalji yapmayacağım.
İNTERNETSİZ OLMAZ!
Dün minibüsle Beşiktaş'tan Taksim'e çıkıyordum. Genç bir çift, Taksim'de nasıl vakit geçireceklerini konuşuyorlardı.
Oraya gideriz, burada takılırız falan derken çay içmede karar kıldılar, ama bir eksikleri vardı internet... Muhabbeti aynen aktarıyorum:
Kadın: "Canımız sıkılır."
Erkek: "Ben de Wınn var ama laptop yok"
Kadın: "Yapma, keşke yanına alsaydın."
Erkek: "Dur evi arayım, laptop'ı getirsinler."
Evet, aradı ve kardeşinden laptop'ı Taksim'e getirmesini istedi.
Çayını iç, etrafa bakın, sevgilinle geleceğe dair hayaller kur, geyiğin belini kır... Yok, internetsiz olmaz.
Akdeniz ülkesiyiz, güneşimiz bol ama televizyon, dizi ve internet manyağı olduk, çıktık. Haklısınız, bu değişimi kimse durduramaz. Üç kuruş maaşla geçinen aileler için en ucuz eğlence televizyon...
RTÜK'e gönderilen mektuplarda beni en çok etkileyen, bazı çocukların teknolojisiz bir dünya istemeleri...
Durum bu kadar vahim yani!
Bari bu sanal dünya çılgınlığını ideal yaşam biçimi olarak sunmaktan vazgeçsek. Çok eski kafalı cümleler kurduğumun farkındayım ama ben mesela özellikle CNBC-e dizilerine, iPad'e, Twitter'a bulaşmıyorum.
24 saatini Twitter'da geçirenleri de anlamıyorum.