Geçtiğimiz günlerde, Florya'da Başarılı İş Kadınları Platformu'nun kermesi vardı. Biz de köşe komşum Pelin Kaya ile kol kola girip kermesin yolunu tuttuk. Standların başında bekleyen ünlü isimler, markasını tanıtmak isteyen genç tasarımcılar ve çeşit çeşit birçok ürün vardı içeride. 48 saat süren kermeste hem sosyalleşiyor, hem de alışveriş yapıyorsun. Kermese girerken kişi başı 30 TL ödüyorsun ve toplanan para genç kızlara ayrılan bir fona gidiyor. Makbuzunuzu da alıyorsunuz.
Buraya kadar her şey güzel ancak durun! Kermesin girişinde bir kadın, ücreti ödemeden hızlı bir manevra ile kermes alanına dalıyor. Sonra görevliler kendisini uyarıyor ve giriş ücretini ödemek zorunda kalıyor. Sosyetik görünümlü, yeni yeni ortama girmeye meraklı bu kadın birden parlıyor ve yanındaki arkadaşına "Böyle şey mi olur? Bir de giriş parası mı ödeyeceğim?" diye hayıflanıyor.
Oldu mu şimdi... Sosyete ya da cemiyet, adı her neyse, bu çevreye dahil olmak istiyorsan 30-50 TL'nin hesabını yapmayacaksın, fazla fazla bağışta bulunacaksın. Daha ilk sınavda kaldın tatlişkom, olmadı... O standlarda eli boş dolaşacaksan, kermese gitme amacın ne? Kendini göstermek mi? Haydi pamuk eller cebe, biraz alışveriş yapmalısın. Yani anlayacağınız bu işler o kadar kolay değil. Belirli bir zümrenin kapısını aralamak istiyorsanız, sadece süslenip püslenip giyinmekle bu iş olmuyor. Lafım sana kabarık platin sarı saçlı, havalı, etine dolgun hanımefendi...