1. Peşin peşin ilk tavsiyem şudur kızlar: Arkanıza bakmadan kaçın! Kıskançlık başta tatlı gelse de sonra bir ekşiyor ki, inanamazsınız. 2. Tamam! Kaçamadınız, seviyorsunuz, özlüyorsunuz vs. vs. O zaman hapı yutmadan, ipleri tümden kaptırmadan eyleme geçeceksiniz. İlk hareket abiyi bezdirmek; gittiğiniz her yeri söyleyin. Amaaaa gitmeseniz bile söyleyeceksiniz, tamam mı?
Aşkım tuvaletteyim!
Nasıl mı? Şöyle: Gece gündüz demeden, işini toplantısını takmadan an be an SMS'le ya da telefonla yer bildireceksiniz. İşi o kadar abartacaksınız ki, tuvalete bile gitseniz 'Aşkım tuvaletteyim' kıvamına getireceksiniz. Üç vakte kadar adama fenalık gelmezse ve "Daha da Davos'a gelmem çekmezse" ben de Ayşe değilim! 3. Dalga geçeceksiniz... Benim hayattaki sihirli formüllerimden biri budur; başa çıkamıyorsan, laf anlatamıyorsan işi dalgaya vur, kurtul. O sinirlendikçe siz gülümseyin, içinize Saba Tümer kaçsın, kahkahalar atın. Emin olun abinin biraz rahatlamaya ihtiyacı var. Onun sinirine siz de aynı tonda bir sinirle cevap verirseniz işler çığırından çıkar. 4. Onu bütün arkadaşlarınızla tanıştırın. Belli ki adamın kendine bir güvensizliği var. Belli ki geçmiş tecrübelerinden ağzı dili yanmış, 'uf' olmuş. O zaman siz de ona bu güveni verin. Ay rica edeceğim sızım sızım sızlanmayın, eyleme geçin. Yokluğunda vakit geçirdiğiniz arkadaşlarınızı tanısın ki, yüreğine su serpilsin. 5. Olmuyor mu? Parası neyse verin, psikoloğa gönderin! 6. Eğer kıskançlık konumuz kılık kıyafetse, o zaman şapkayı önünüze alıp düşünün. Hafif bir göğüs dekoltesinden, mini etekten fırtınalar kopuyorsa; bu adamla bir ömür değil, bir yıl geçmez. Ben sizin yerinizde olsam adamın kafasını koparırım. Tamam! Tamam! Siz seviyordunuz, özür dilerim, unuttum. O zaman bu kez geri adım atmama zamanı. Tabii size sert sert baktığında, "Üstünü değiştir" dediğinde sinirlenmemek kaydıyla. Önce işi dalgaya vurup, şakalar patlatıp gülün... Baktınız hız kesmiyor, sakın istediği şeyi ona vermeyin. Bu işler böyle, elini veren kolunu kaptırır, ona göre! 7. Abi coşmuş gidiyor mu? Sürekli telefonunuzu mu karıştırıyor, arkadaşlarınızla görüşmenize izin mi vermiyor? Yapılacak şey çok basit; onu terk edin! Hem de yüzüne "Kıskançlığından bıktım" diye haykırarak. Sonra da ortadan kaybolun. Ama öyle üç beş saat değil, iki-üç hafta. Yokluğunuz ne demekmiş, sizi bulamamak neymiş anlasın. Eğer sizi gerçekten seviyorsa zaten aklını başına alıp durumu düzeltecek, bir daha da kıskançlık yapmayacaktır.