Biraz çiçek festivali, biraz Moda, biraz kahve...
Cumartesi sabahı güneşi görünce; 'Az bile olsa güneş güneştir, coşalım' felsefesiyle arkadaşım Sevtap'la Kadıköy'e gitmeye karar verdik.
Beşiktaş'tan motora binip Kadıköy'e, oradan Haydarpaşa Garı'ndaki Floral Fest'e gittik.
Yani çiçek festivali... Valla kimseler üzülmesin, darılmasın ama ortada festival falan yoktu. Pek heveslenmiş, Kahve Festivali kıvamında bir dünya beklemiştik ama hevesimiz kursağımızda kaldı. Ah bu hevesler ah...
Çiçek; gülümseme, neşe, umut, ferahlık ve eğlence demek ama biz, soluk stantların yan yana dizildiği, ruhsuz, çekiciliği ve heyecanı olmayan, farklı tek bir şey sunmayan bir etkinlikle karşılaştık.
GEZ GEZ BİTMİYOR
10 dakika bakıp kendimizi Moda'ya attık. Malum, Moda son yıllarda pek değişti; restoranlar, kafeler, farklı dükkanlar, mağazalar açıldı. Ve fakat Moda denince, benim için Kırıntı bir başka. Lise yıllarında okuldan çıkıp Kırıntı'ya gider, etli mantarlı dürüm yer, saatlerce otururduk. Merkür retrosunun eski duyguları hortlatan etkisinden midir nedir, ille de Kırıntı'yla başlamak istedim. Kırıntı yine aynı... Etli mantarlı dürüm nefis.
Yemekten sonra başladık Moda sokaklarında yürümeye. Beyoğlu'nun uzun zaman önce kaybettiği, Bebek'in, Nişantaşı'nın hiçbir zaman sahip olmadığı o ruh, Moda'nın dört bir yanında... Ohh ya!
Hani samimi, kendi halinde, özel, sürprizler sunan, seni oradan oraya savuran o hal, o içinde gezmeyi en sevdiğim hal.
Moda Caddesi'ndeki Page'de kahve-cheesecake ikilisi pek başarılıydı. Masalarda ders çalışan genç kızlar, duvarda kitaplar ve tatlı personeliyle tekrar gidilecek yerler listeme yazdım.
Listeye giren diğerleri: Bademaltı Sokak'taki Venture Coffeeworks, uzun zamandır en sıcak bulduğum kahve dükkanı olabilir.
Ufacık mekanda pencerenin önüne oturup kahve içmek, kitap okumak gibisi yok. Az ilerideki Story'yi de sonrası için not ettim.
Moda Caddesi üzerindeki minicik İstisna Tatlar'ın pasta-tatlı vitrinine yapışmışım. Böyle iştah açıcı tatlılar olamaz. Berliner tatlısı dizilmiş pastaneler, ikinci el dükkanlar, kitapçılar, tasarım dükkanları, esnaf lokantaları... Gez gez, ye-iç, otur otur bitmiyor Moda. AVM'ciliğin kol gezdiği İstanbul'da, havalar biraz daha ısınınca bir tur daha atmalı ve iyice tadına varmalı.