Geçtiğimiz ay itibariyle Cosmopolitan'da ilişkiler üzerine yazı yazmaya başladığımda ilk konum kafadan belliydi.
İki yüzlülükleri ve samimiyetsizlikleriyle beni deli eden o kadın tipinden söz edecektim; nitekim ettim de...
Hani evlilik lafını duyunca sözde tüyleri dikelen, evlilik kurumuna inanmadığını ve gereksiz bulduğunu her ortamda söyleyen, "Yalnızım, güçlüyüm" diyen o hemcinsim arkadaşlar.
Onlar "Yapamıyorum, o zaman şehvetle b.k atıyorum" hırçınlığıyla atıp tutmaya devam etsinler ama siz bilin ki:
Bir kadın ne kadar coşkuyla ve üzerine basa basa "Evlilikle işim olmaz", "Evlenmek miii?
Amann! Allah muhafaza..." falan diyorsa, bilin ki geceleri yastığını "Allah'ım neden beni evde bıraktın? Neden nedennn?" diye ıslatıyordur.
ACIMADI Kİİİ, ACIMADI Kİİİ!
O kadar çok örneğini gördüm ki, hayatta yüzde 100 emin olduğum bir kaç şeyden biridir bu.
Bu kadınlar yine yüzde yüz, vakti zamanında büyük aşk yaşayıp büyük de aldatılmışlardır.
Hem de o aldatma öyle bir geceyle sınırlı kalmamış, evlilikle bitmiştir. Kesinnn!
Yani, hem o adama hem de cümle aleme şunu söylemeye çalışır o kadın: "Sen benimle değil gidip bir başkasıyla evlendin ya...":
1- Acımadı kiii, acımadı kii!
2- Zaten ben evliliğe karşıyım..
Ama şekerim yapmayın bunu işte!
Sonra uzuuun uğraşlar sonucu bir kuzucuk düşürdüğünüzde görüyoruz sizi.
Daha ikinci günden içinde (nikah, kına gecesi, gelin, damat, çocuk' kelimeleri geçen cümleler kurmaya başlıyorsunuz.
Eee n'oldu? Hani sen evliliğe karşıydın, bekarlık şahane bir durumdu, özgürlüğünü hiç kimseyle değiştirmezdin, dağların esen kızı Reyhan'dın?
GERÇEKTEN İŞİ OLMAZ
Diyeceğim o ki; hiçbir hemcinsim karşı tarafa özenip de bekarlığa methiyeler düzmeye kalkmasın. Her kadın illa ki, bir kez olsun o gelinliği giymek ister, alyansı geçirdiği sol parmağı gözümüze gözümüze dürtmenin hayalini kurar. Bunu açık açık söyleyenler başımızın tacıdır.
Peki, bir erkek "Evlilik mi? İşim olmaz!" diyorsa aslında ne demek istiyor derseniz...
Evlilikle gerçekten işi olmaz! Seviyorum onların bu samimiyetlerini...
Bana gelince... "Amaaan öyle de olur böyle de" diyenlerdenim... Yani bir zamanlar, bir tur atmışlığım var benim de... Ha ikinci kez oturur muyum o masaya? Valla ne bileyim?
Canım ister otururum, sıkılırsam yine kalkarım.
Evlilik kurumunu ne eleştirecek, ne de hedefe koyacak kadar ciddiye alırım çünkü.
Sevgililikten bir farkı yok artık benim için... Öyle de aynı evin içindesin, böyle de...
Günün birinde canın sevdiklerinle bir parti eşliğinde karı-koca olmak ister, olursun. Yok üşenirsen öyle devam edersin. Nedir yani allasen??!