Bu hafta
atv'deki
"Bir Şarkısın Sen"i yine büyük bir keyifle izledim. Eskiler bir yana, yarışmaya yeni katılan minikler de enfesti. Hele
Iğdır'dan gelen ve
Erol Evgin'in çok isabetli bir benzetmeyle
"Kınalı Yapıncak" lâkabını taktığı 14 yaşındaki
Ebru,
"Kırmızı Gül Demet Demet" türküsüyle herkesi mest etti. Bütün salonun ayakta alkışladığı bu unutulmaz performans, seyirciden gelen yoğun istek üzerine tekrarlandı. Bu kızın muazzam bir sesi var. Ben bu kadar
"yanık", bu denli gönül telimi titreten bir ses duymamıştım. Sanki
Yüce Yaradan bu kızın boğazına nefes borusu yerine bir dilli kaval, ses telleri yerine de keman teli koymuş... Daha önce yazmıştım ya,
"Bu programı izlerken kendimi Miniatürk'te Türkiye'nin harika yapılarının minyatürlerini izliyor gibi hissediyorum" diye... Sanatçı dostumuz
Soner Olgun geçen hafta daha güzel bir benzetmede bulundu.
İbrahim Tatlıses'in minyatürü
Mehmet Taş için
"Bonzai" dedi. Malum,
"Bonzai" Japon botanik sanatıdır. Koca ağaçlar özenle yetiştirilip, uygun şekilde budanarak, bir saksıda yaşayacak kadar küçük hale getirilir. Minik
Mehmet de bu hafta gerçekten
İbo'nun
"Bonzai" haliydi.
Selahattin Alpay ise
Zerrin Özer'in
"bonzaisi" Şebnem'i dinledikten sonra benim ekran başında kendi kendime mırıldandığım cümleyi, stüdyoda tekrarladı:
"Daha uzaklara bakmaya ne gerek var? Bu kız gitsin bizi bu yıl Eurovision'da temsil etsin..." Hay aklınla bin yaşa
Selahattin Usta... Bu hafta da gündemin kirinden, pasından
"Bir Şarkısın Sen" ile arındım... Emeği geçen herkesin yüreğine sağlık...