Üç gündür 2013 yılının ekrandaki 'depo sayımını' yapıyoruz. Arşivde birikenleri görünce, eminim siz de en az benim kadar şaşırmışsınızdır.
Bunca laf, gaf ve saf 365 güne nasıl olmuş da sığıvermiş değil mi? Aslında hayat; laflarla, gaflarla, saflarla güzel.
İşte bu nedenledir ki, Yakından Kumanda'nın depo sayımını yaparken amacımız kimseyi incitmek, yeniden üzmek ya da mahçup etmek değildi. Zaten hangimiz mükemmeliz ki... Bu köşenin yazarı da neredeyse her ay hiç sektirmeden kendi kendini Gaf Kürsüsü'nde ağırlamadı mı?
Ama her hata, insanı biraz daha olgunlaştırıyor. Her acı tecrübe, ne kadar kötü hissettirse de karakterin çeliğine çifte su verip onu daha da güçlü kılıyor. Ağzımızdan çıkan kelimeler yankı olup geri döndükçe, ikinci cümlemizi daha bir tartarak söylüyoruz. Hele bunlar, hepimizin cümleten gözünü dikip pür dikkat izlediği televizyonda yaşanınca, etkisi daha güçlü oluyor. Bu yıl da hatalar yapacağız, gafların altına imza atacağız, saflığımızla kimi gün güldürecek, kimi gün takdir göreceğiz. Ve bu yıl bir kez daha göreceğiz ki, acılar paylaştıkça küçülüyor, sevinçler paylaştıkça büyüyor...
Yeni yıl herkese, hepimize 'yüksek reyting' getirsin. Herkesin kendi haber bülteninde sevinçler, coşkular, müjdeli haberler başı çeksin.
Başrolünde oynadığımız aşk dizilerimiz hep mutlu kavuşmalarla sonlansın. Özlediklerimize kavuşmamız için Müge Anlı'ya fazla mesai yaptırmak zorunda kalmayalım. Polis muhabirleri yapacak kadın cinayeti haberi bulamasın. Kimse yollarda 'can pazarı' kuramasın. Meclis tutanaklarını okuyan hiç kimsenin yüzü kızarmasın. Ülke matematiğinden 'bölü' işareti kaldırılsın.
Salı konuşmalarında liderlerin ağzından köpük değil, bal damlasın.
Ve 2014, şu uğursuz 2013'ü aratmasın...