Cübbeli Ahmet ismiyle tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, 2000 yılında eski eserler üzerinde uzmanlık sahibi olan Abdullah Karataş isimli antikacıdan, 2 adet büyük Kuran-ı Kerim, 1 adet Fatih tuğralı Mülkname, 2 adet ahşap ezan vakit ölçeri ve 70 parça hat levha satın aldı. Cübbeli, aldığı bu parçaları ileride açacağı müzede kullanacaktı. Eserlerin parası Ünlü'nün babası tarafından ödendi. Baba Yusuf Ünlü eserlerin bedeli olarak Beykoz'da bir arsa, bina, ev ve 53 bin dolarlık bir senet verdi.
MİLYONLUK ESERLERİN CEZAEVİNDEYKEN VERDİ
Eserleri, Fatih'teki evine götüren Cübbeli 2000 yılında tutuklandığı sırada eserlerin bakımı içi Abdullah Karataş'a yeniden ulaştı ve tutuklu olduğu sürede eserlere bakması için anlaştı. Cübbeli'nin cezaevinde olduğu sürede Karataş, tüm eserlerin bakımıyla ilgilendi. İddiaya göre cezaevinden çıktıktan sonra Cübbeli eserleri geri istediğinde, Abdullah Karataş çekin karşılıksız çıktığını söyleyerek eserleri iade etmedi.
ESERLER SATILMIŞ
Yıllarca satın aldığı tarihi eserleri Karataş'tan geri almaya çalışan Cübbeli, 2011 yılında yeniden iletişime geçtiği Karataş'la sulh oldu. Yine iddiaya göre kendisini bugün vereceğim, yarın vereceğim diyerek kandıran Karataş'la buluşan Cübbeli, karşılıksız çek nedeniyle eserlerin satıldığını öğrendi.
ŞİKAYETÇİ OLDU
Eserlerin satıldığını öğrendiği 2011 yılı üzerinden bir 11 yıl daha geçtikten sonra, avukatı aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran Cübbeli Ahmet, güvenini kötüye kullanan Abdullah Karataş'ın suç işlediğini, eserlerin bakımı için kendisine teslim edilmesine rağmen sattığını ve bunu çekin karşılığı olmadığı için yaptığını itiraf ettiğini kaydetti. 55 bin dolarlık senedin karşılığında elinde olan yaklaşık 6 milyonluk eseri satarak suç işleyen Karataş'ın cezalandırılmasını isteyen Cübbeli'nin şikayeti üzerine olayla ilgili soruşturma başlatıldı.