Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, 15 Temmuz'un kitabını yazdı.
ERDOĞAN'IN TELEFONDA VE YAKINLARIYLA YAPTIĞI KONUŞMALAR YER ALIYOR
Turkuvaz Kitap'ın yayımladığı "Asırlık Gece" adlı kitapta; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaptığı telefon görüşmeleri ve yakınlarıyla yaptığı konuşmalar yer alıyor.
YILDIRIM: "EMİR KOMUTA ZİNCİRİ DIŞINDA BİR DARBE GİRİŞİMİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"
"Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz Cuma günü yoğun bir günün ardından programını tamamlayarak Tuzla'daki evine gitmek üzere, saat 21.00 sularında bulunduğu yerden ayrıldı. Boğaziçi Köprüsü'nden geçtiği sırada köprüde henüz hiçbir hareketlilik yoktu.
Köprüden geçip Tuzla istikametine doğru seyir halinde iken, Kozyatağı gişeleri civarında Koruma Müdürü Aydın Ergül'ün telefonu çaldı. Arayan, Başbakan Yıldırım'ın ayrılmasından kısa bir süre sonra evine gitmek üzere konvoydan ayrılan bir koruma görevlisiydi. Görevli, içinde bulundukları koruma aracının köprüde askerler tarafından durdurulduğunu, aracın koruma aracı olduğunun anlaşılması üzerine aracın tekmelendiğini söylüyordu. Koruma Müdürü, bu bilgiyi araçta bulunan Binali Yıldırım ile paylaştı.
Başbakan Yıldırım, köprünün askerler tarafından tutulması ve koruma ekibine yapılan muamele hakkında kendisine bilgi verilince hiddetli bir şekilde "Saçmalamayın, öyle şey mi olur, geri dönüyoruz ve köprüye gidiyoruz" dedi. Koruma Müdürü "Başbakanım, sizin talimatınız benim için emirdir ancak ben sizi korumakla görevlendirildim, askerler tarafından köprünün tutulması hiç normal değil, orası sizin can güvenliğiniz açısından güvenli olmayabilir, o nedenle affınıza sığınarak talimatınızı yerine getirmeyeceğim" dedi. Bunun üzerine Başbakan Yıldırım üstelemedi, "Devam edelim o zaman" dedi.
Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım'a "Gelişmeler hakkında ne düşünüyorsun" diye sordu. Binali Yıldırım "Emir komuta zinciri dışında bir darbe girişimi olduğunu düşünüyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı şekilde düşünüyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Yıldırım, darbeye boyun eğilmemesi, her türlü imkân seferber edilerek darbeye direnilmesi konusunda mutabık kaldılar. Bunun için sivil yönetim unsurlarıyla siyasi kurumlar koordine edilecek ve darbeye tek vücut halinde karşı konulacaktı.
"TEŞKİLATLARI KOORDİNE EDİN, DARBEYE DİRENECEĞİZ"
Başbakan Yıldırım, aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı'ydı. Teşkilat Başkanı Mustafa Ataş, Gençlik Kolları Başkanı Melih Ecertaş, Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam'ı aradı ve "Teşkilatları koordine edin, darbeye direneceğiz" dedi.
"BİZE EĞİLMEK YAKIŞMAZ OĞLUM, AYAĞA KALK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı binası içinde yaralı bir vatandaşın yerde yatmakta olduğunu gördü. Bu kişi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine havalimanına gelen ve darbecilere karşı direnirken yaralanan Ahmet Onay'dı. Ahmet Onay, yaralı vaziyette Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adını sayıklayıp iyi olup olmadığını soruyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahmet Onay'ın yanına giderek alnından öptü ve kulağına eğilerek "Bize eğilmek yakışmaz oğlum, ayağa kalk" dedi.
NATO'NUN HAVA TRAFİĞİ İLE İLGİLİ GÖRÜNTÜ ALMA YETKİSİ ALINDI
"Saat 02.19 itibarıyla NATO'nun hava trafiği ile ilgili görüntü alma yetkisi, Eskişehir BHHM tarafından askıya alınmıştı. Hazırlık toplantılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerinin tespitinde gerekirse Amerikalılardan yardım alınabileceği konuşulmuştu. NATO'nun hava trafiğiyle ilgili görüntü alma yetkisi askıya alınınca bu durum da zora girmiş oldu."
"ÇOCUKLARIMIZ, ELİ KANLI BİR TERÖRİSTE TESLİM EDİLECEKTİ"
"Darbecilerin Türkiye'yi nasıl karanlık bir tünele sokacaklarını anlamak için birkaç atamaya bakmak yeterliydi. 15 Temmuz gecesinde örgütün Hava Kuvvetleri İmamı Kemal Batmaz ile birlikte Ankara'nın birçok yerinin uçaklarla bombalanması talimatını veren Akıncı Üssü Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı'na atanmıştı. Çocuklarımız, eli kanlı bir teröriste teslim edilecekti."
"MİT Müsteşarlığı'na atanan Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in de Hakan Evrim'den bir farkı yoktu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimine liderlik yapmıştı. Daha birçok eylemin hazırlık safhasında örgütün TSK İmamı Adil Öksüz'le birlikte çalışmıştı. MİT Müsteşarlığı'na ve diğer stratejik görevlere yapılan atamalarla verilmeye çalışılan mesaj açıktı: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Fetullah Gülen'in emrine verilmek ve onun vekaletiyle başka devletlerin uydusuna dönüştürülmek isteniyordu."