Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, bazı sanıklar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün iletişim yöntemi olarak kullandığı ankesörlü ve ardışık aramalara yönelik soruşturma yürütüldüğünü ve mevcut dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini bildirdi.
Esasa ilişkin savunma yapan sanık Engin Sevinç, yargılamanın başladığı günden bugüne darbe girişiminde bulunduğuna dair somut bir delilin dava dosyasına eklenmediğini iddia etti.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016'da mesai bitiminden sonra evine gittiğini anlatan Sevinç, kendisini arayan kardeşinin "boğaz köprüleri"nin kapatıldığını söylemesi üzerine açtığı televizyonda "askeri kalkışma" olduğuna dair haberleri gördüğünü aktardı.
Bunun üzerine komutanını aradığını ve televizyonda gördüklerini ilettiğini beyan eden Sevinç, sabah saatlerinde kışla emniyetinin sağlandığını telefonla aradığı mesai arkadaşlarından öğrendiğini söyledi.
Darbe girişiminden sonra daha önceden planlanan yıllık iznine ayrıldığını, izinlerin iptal edilmesi üzerine mesaiye katıldığını belirten Sevinç, yaklaşık 10 gün boyunca görev yaptıktan sonra ÖKK kışlası içinde gözaltına alındığını kaydetti.
Gözaltına alınmadan önce kaçmak için imkanı olduğunu ancak herhangi bir suça karışmadığı için böyle bir girişiminin bulunmadığını ileri süren Sevinç, darbe sanığı eski albay Ümit Bak'ın hazırladığı belirtilen listede adının bulunmasının kendisinin bilgisi dışında olduğunu savundu.
Olay günü ÖKK kışlasına hiç gitmediğini ve darbe girişiminde bulunmadığını savunan Sevinç, mahkemeden beraatini istedi.
- "SEMİH TERZİ'NİN GELECEĞİNDEN HABERİMİZ DAHİ YOKTU"
Tutuksuz sanık uzman çavuş Cem Sinan Yenal da esasa ilişkin mütalaada "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasının talep edildiğini ancak darbe girişiminin faili olan FETÖ ile bir ilişkisinin bulunmadığını savundu.
ÖKK'deki darbe faaliyetlerine katılmadığını, halen görevine devam eden askeri personelin de tanık olarak verdiği beyanlarda kendisini doğruladığını ileri süren Yenal, engellemelere rağmen 15 Temmuz'a ilişkin ÖKK'deki görüntülerin kendisi tarafından kayıt altına alındığını ifade etti.
Olay gecesi kule nöbetçilerine verilen "dışarıdan gelen darbe karşıtı sivillere ateş edilmesi" yönündeki emrin uygulanmaması için nöbetçilerle temasa geçtiğini beyan eden Yenal, yaşanabilecek daha kötü olayların engellenmesini sağladığını dile getirdi.
Darbe girişimi gecesi ÖKK'ye gelen helikopterin Yurtta Sulh Konseyi üyesi Semih Terzi'yi taşıdığını bilmediğini iddia eden sanık Yenal, "Biz Zekai (Aksakallı) Paşa geliyor sandık, Semih Terzi'nin geleceğinden haberimiz dahi yoktu." ifadelerini kullandı.
Yenal, mahkeme heyetinden beraat talebinde bulundu.
- "EŞİMİ KATALOGDAN SEÇMEDİM"
Tutuksuz sanık eski uzman çavuş Şükrü Bülbül de olay gecesi nöbetçi olduğu için sanık konumuna düştüğünü ancak darbe girişiminde bulunmadığını ileri sürdü.
Darbe girişimi gecesi verilen kanunsuz emirleri yerine getirmediğini, suçsuz olduğunu ifade eden Bülbül, "Hakkımdaki FETÖ suçlamasını kabul etmiyorum. Benim ne 'abim' vardır ne de ByLock kullanmışımdır. Katalog evliliği de yapmadım, eşimi katalogdan seçmedim. Örgütle bağım yoktur. Benim bir tane ağabeyim varsa o da kanımdan olan ağabeyimdir. Beraatimi istiyorum." diye konuştu.
Duruşmaya ara verildi.