CUMHURBAŞKANI'MIZIN İTİMADINA LAYIK OLMAKTAN ONUR DUYDUM
-Mehmet Bey Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı beklediğiniz bir gelişme miydi?
Şu ana kadar hiçbir göreve talip olmadım. 1994 yılında belediye başkanı olmam için dönemin milletvekilleri babama gelip ricacı olmuşlardı. Milletvekili olmam hususu da Sayın Cumhurbaşkanı'mızın takdiri ile olmuştu. O dönemde belediye başkanlarının Ankara'ya gelmemesi yönünde bir karar vardı. MYK'da yeni bir karar alınarak büyükşehir belediye başkanı olarak sadece benim milletvekili olma yolum açıldı.
-İlk haberi Sayın Cumhurbaşkanı'ndan mı aldınız?
Bundan 2 ay önce Sayın Cumhurbaşkanı'mız beni çağırdı ve "Ankara Büyükşehir Belediyesi için seni aday göstermeyi düşünüyoruz" dedi. Bu onurlu bir görev. Türkiye'nin başkentine aday gösteriliyorsunuz. Dünya lideri bir insan Recep Tayyip Erdoğan sizin bu işi yapacağınızı, güvendiğini, itimat ettiğini söylüyor. Bundan onur duyuyorsunuz. Yeni süreç böyle başladı. Parti içinde yapılan tüm temayül yoklamaları ve anketlerde neredeyse oybirliği ile çıktım. Bundan da büyük onur duyuyorum. Göreve talip olmam ama görev tevdi edilirse varımı yoğumu ortaya koyar, ölümüne çalışırım.
ANKARA HER SOKAĞINI BİLİRİM
-Aslen Kayserilisiniz. Ankara ile tanışıklığınız eskiye mi dayanıyor?
Geriye doğru gidersek Ankara'nın Belediye Başkanları'nın hiçbiri Ankaralı değil. Örneğin Murat Karayalçın Samsunlu. Vedat Dalokay Elazığ kökenli. Melih Gökçek Urfalı. Mustafa Tuna Sivas kökenli. Dünyaya geldiğim yeri seçmek benim de takdirim değil ki. Ankara ile 1974 yılında tanıştım. Hacettepe ile öğrencilik yıllarım. 2000'li yılların başından itibaren 3 çocuğum da Ankara'da okudu. Ben de çocuklarımız için mecburen ev kiraladım. Hanım da çocuklarla çoğu zaman burada oluyordu. Belediye Başkanı olduğumuz için haftada bir iki gün belediyemizin projeleri ile ilgili Ankara'ya gelip gidiyordum. Bakanlık döneminde de Ankara ile ilgili birçok girişimimiz oldu. Ankara'yı sokak sokak bilirim. Burada önemli olan nerede doğduğumuzdan ziyade bu işe ehil olup olmamak önemli. Ben bu işi biliyorum. Bu konuda mütevazı olmayacağım. Türkiye'de belediyeciliği bilen bir elin parmakları kadar insan varsa bunlardan biri de benim. Para yönetimi, insan yönetimi, mekan yönetimi, zaman yönetimi, algı yönetimi nedir bilirim. Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde iz bırakan işler yaptım. Haseki Modeli Belediyecilik, Türkiye'de rol model oldu. CHP'den borçlu olarak teslim aldığım bir belediyeyi, trilyonları olan bir belediye olarak teslim ettim. Örneğin bütün Türkiye'de elektrik dağıtım şirketleri özeldir. Kayseri Elektrik Dağıtım Şirketi'nin yüzde 51'i belediyeye aittir. Büyük konuşmayı sevmem ama belediyecilikte bir markayım.
ÜLKÜCÜ HAREKET İLE ANKARA'DA TANIŞTIM
-Kayseri, Ankara geçmişiniz kadar ülkücü geçmişisiniz de merak ediliyor. O konuya girmek ister misiniz?
Sordunuz madem konuşalım. Kamuya mâl olduysanız geçmişinizle ilgili her şey bilinmesi gerekir. Hamdolsun bizim geçmişimizde saklanacak hiçbir husus yok. 17 yaşındayım. Bir gece yarısı Ankara'da otobüsten iniyorum. Öğrencilerin kaldığı ucuz bir otel arıyorum. Ankara ile tanışıklığımız o gece başladı. Önce bir dönem dershaneye gittim. Sonra Hacettepe Üniversitesi Elektronik Mühendisliği'ne kayıt yaptırdım. O dönemde sol örgütler ve PKK eylem birliği yapardı üniversitelerde. Üniversitelerde hâkimiyet kurup ülkesini seven insanları sindirmeye çalışıyorlardı. Ben de o dönemde mücadelenin içerisindeydim. O mücadele neticesinde 3 senenin sonunda okuldan atıldım. Kaydımı sildiler, cezalar aldım. Hiçbirinden pişman değilim. Sonrasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandım. Ülkü Ocakları'nda görev aldım. Rahmetli Türkeş'in seminer verdiği 25 kişilik gurubun içerisindeydim. O günleri hayırla anıyoruz. Eğer o günkü mücadele olmasaydı bu ülke işgale uğrayan Macaristan, Polonya gibi bir ülke olurdu.
KİMSE İLE POLEMİĞE GİRMEYE İHTİYACIM YOK
-Her seçim öncesinde İstanbul, Ankara, İzmir çok konuşulur. CHP'nin adayı da Mansur Yavaş. Nasıl bir seçim yarışı olacak?
Kimseyi küçük görmüyoruz. Herkesin elbette kazanma şansı var. Ama biz kendimize güveniyoruz. Daha önceki adaylar karşıtlık üzerinden bir propaganda çalışması yürütürlerdi. Ama ben farklıyım. Ben belediyeciliği biliyorum. Ömrüm böyle geçti. Raylı sistem, altyapı ve üstyapı ile ilgili dirsek çürütmediğim konu kalmadı. Kamu borçlandırılmadan nasıl hizmet yapılır çok iyi bilirim. Kayseri'de yapılan stat için kamudan tek kuruş para çıkmadı. 10 bin kişilik kongre merkezi, spor salonu, baraj yaptım. Kamudan tek kuruş çıkmadı. Türkiye'nin en büyük kayak merkezini yaptırdım. Bütün bu işleri bilerek geliyorum. Seçim taktiğim basit: Dürüstlük ve doğruları söylemek. Projeleri konuşmak. Kimse ile polemiğe girmeye ihtiyacım yok. Siyasilere saygı duyarım ve kimse ile kavgam olmaz. Ben işime yoğunlaşırım. İstişare ile iş yaparım. Milletvekillerimiz, Bakanlarımız ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızdan yardım isterim. Hedeflerimizde devasa projeler var. Bunları tek başımıza yapamayız.
-Kayseri'de bürokratik engellere ve prosedürlere çok takılan biri değildiniz. Ankara'da bu pratikliği gösterebilecek misiniz?
Bir konuda ülke ve şehir menfaati varsa formalitelere çok takılmamak gerekiyor. Ama kanun ve yönetmelikler esastır. Hepsine uymak zorundayız. Her işin başında ise vicdan vardır. Bunu gözeteceğiz.
ANKARA TURİZM DE SIÇRAMA GERÇEKLEŞTİRECEK
-Batı'da birçok başkent turizm ile anılır. Ankara ise turizm yönü çok zayıf bir şehrimiz. Bu konuda bir planınız var mı?
Ankara başta olmak üzere Anadolu'nun kadim geçmişi var. Bunu değerlendirmeliyiz. Mesela Ankara'da 80'den fazla müze var. Bir kültür yolu projesi hazırlıyoruz. Ankara'ya gelen insanın nereleri gezebileceği bu kültür yolunda gösteriliyor. Tarihi Kentler Birliği'nin 500'e yakın üyesi var. Ben bu birliğin 7 yıl başkanlığını yaptım. Bir kent turizme nasıl açılır? Bunun derslerini senelerce verdik. Ankara'da da bunu göstereceğiz. Ankara'nın turizmden istifade edeceği birçok alan var; sağlık, kültür, sanat vs.
25 KİŞİLİK EKİBİMİZ SEÇMENİN BEKLENTİLERİNİ ARAŞTIRIYOR
-Ankara'da seçmen belediyelerden ne istiyor? Bununla ilgili bir kamuoyu araştırma yaptırma imkânınız oldu mu?
Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla bir taraftan ittifak çalışmalarını sürdürüyorum. Diğer yandan ilçe belediye başkan adaylarını tespit etmeye çalışıyorum. Ama benim birinci işim artık Ankara Belediye Başkan adaylığı. 25 kişilik bir ekibimiz var. Bir aydır çalışıyoruz. Ankara halkının beklentileri konusunda çalışmalar yapıyoruz. Belediyecilik birikimimizle gelecekte Ankara'yı nereye taşıyacağımız konusunda çalışıyoruz. Bunu da Ankara halkı ile yakında paylaşacağız. Ankara sadece siyasetin değil, hizmetin de Başkent'i olacak. Hizmette başşehir olacak. Ben biliyorum ki; şehirlerin geleceği yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır.
İTTİFAK ÇALIŞMALARINI KILI KIRK YARARAK SÜRDÜRÜYORUZ
-Belediye Başkanlığı adaylığınıza geçmeden önce bir süredir yürüttüğünüz MHP ile ittifak çalışmaları konusunda kısaca bilgi almak istiyorum. İttifak çalışmalarında hangi noktadasınız?
Dönem dönem bir takım yanlış anlaşılmalar oldu. Burada bir Cumhur İttifakı'ndan bahsederken temel meseleyi göz ardı edemeyiz. Cumhur İttifakı büyük bir toplumsal mutabakat demektir. Bu mutabakatta Türkiye'nin geleceği var. "Bu ülkede bayrak dalgalansın, ezan okunsun" diyenlerin kaygıları boş değil. FETÖ ve PKK'ya yönelik mücadele belki önümüzdeki yıllarda da sürecek. Yerel seçimler öncesinde Cumhur İttifakı'nda bazı görüş ayrılıkları olmuş olabilir. Şimdi çok sıcak bir ortamda görüşmelerimiz devam ediyor. MHP ile bütün ilçeleri gözden geçiriyoruz. Her ayrıntıyı değerlendiriyoruz. CHP, HDP ve İyi Parti ittifakının başarılı olmaması için en küçük ilçeyi bile masaya yatırıyoruz. "Hangi adayla gidersek seçimi kazanır ve hizmet ederiz" diye kılı kırk yararak hesaplıyoruz. Fedakârlık yapmaktan kaçınmıyoruz.
AK Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki'nin özgeçmişi...
KIRGINLIKLAR ELBETTE VAR AMA BÜYÜK FOTOĞRAFI GÖRÜYORUZ
-Aday gösterilmeyen yerlerde kırılganlık, alınganlık oluyor mu?
Elbette oluyor. Bu MHP için de geçerli. Düşünen yerelde insanlar seçime hazırlanır. Onları motive eden tek şey; seçimdir. Siz onlara diyorsunuz ki "Burada mutabakat var, aday göstermiyoruz." Onların böyle bir kırılganlık içerisine girebileceklerini düşünüyoruz. Ancak o arkadaşlarımız dahil herkes "Büyük Türkiye" fotoğrafına baktığında bu meselenin çok küçük görüneceğini biliyorlar. Konuştuğumuzda bize hak veriyorlar.
PKK'NIN SİYASİ UZANTILARINA İLE İTTİFAK YAPANLARI SEÇMEN AFFETMEZ
-Cumhur İttifakı devam ederken CHP, HDP ve İyi Parti boş durmuyor. Bu ittifak arayışları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hainlerle ittifak olmaz. Bir taraftan PKK'nın siyasi ayağı HDP ile seçim ittifakı yapan CHP, diğer yandan bu CHP ile ortak adaylar çıkarmaya çalışan İyi Parti var. Seçmenin oyu kimsenin tekelinde değil. Türkiye seçmeni sandıkta 31 Mart'ta bunlara gereken cezayı verecek. PKK'nın siyasi uzantıları ile ittifak yapanları bu halk asla affetmez. Hele hele CHP tabanı…
GÜNEYDOĞU'DA VE SAHİLLERDE OYUMUZU ARTTIRIYORUZ
-31 Mart'ta Türkiye önemli bir seçime hazırlanıyor. 1 Nisan sabahı neler konuşacağız?
31 Mart akşamı saat 22-23 gibi haritalar yayınlanmaya başlar. Allah'tan dileğim, ümidim ve öyle olacağını da zannediyorum. AK Parti'nin renklerini bu haritanın büyük çoğunluğunda göreceğiz. Çünkü AK Parti belediyeciliği bunu hak ediyor. Zorlandığımız yerler elbette var. Bunlardan birisi Güneydoğu. 2,5 yıllık Bakanlık dönemimin önemli bir kısmı, Diyarbakır Sur'da, Hakkâri Yüksekova'da, Şırnak'ta, Cizre'de, Silopi'de ve İdil'de geçti. Orada insanların dertlerini dinledim. Esnafla sohbet ettim. Çok sıcakkanlı insanlar. Oralara hizmet götürürken huzur da götürdük. İnsanlar bize yöneliyor ama bu çok kolay olmuyor. Biraz zamana ihtiyaç var. Her seçimde oyumuz yükseliyor. Bu seçimde daha da yükselecek inşallah.
Diğer bir konu ise sahiller. Bu bölgelerde yerleşik halktan çok büyük destek alıyoruz. Sonradan o bölgeye gelenler ise CHP'nin propagandasına daha çok itibar ediyorlar. AK Parti gelirse sizin yaşam tarzınıza müdahale edecek deniliyor. Bu çok büyük bir yalan. Biz 16 yıllık iktidarımızda kimsenin yaşam tarzına karışmadık. Ama bunu anlatmakta zorlandık. Bu seçimlerde bunu kırabiliriz.
CUMHUR İTTİFAKI İLE BİRÇOK MERKEZDE SÜRPRİZ BEKLİYORUM
-Sürpriz bekliyor musunuz?
Elbette bekliyoruz. Geçtiğimiz seçimlerde bazı bölgelerde AK Parti ve MHP yarışırken CHP aradan sıyrılıyordu. Bu seçimlerde böyle bir tablo oluşmayacak. Birçok büyükşehir, il ve ilçe sürpriz bekliyorum. Cumhur İttifakı'nın bereketini göreceğiz inşallah.
MUHALEFET ERKENDEN KOMİK DURUMA DÜŞÜYOR
-Ankara'da adaylığınız geri çekileceği ile ilgili söylentilerle ilgi ne söylemek istersiniz?
CHP'li eski milletvekillerinden birisi twit atmış. Kendi adaylarını biraz daha önce çıkarmak, parlatabilmek için zannediyorum ki böyle bir twit atma gereği hissettiler. Anadolu'da bir söz vardır "Kendileri çalıp kendileri oynadılar" diye. Halleri tam olarak buna benziyor. Biz, Ankara için projelere odaklandık, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Böyle bir twit görünce, onları gülerek seyrettik. Çamur at izi kalsın, taktiğini uygulamaya çalışıyorlar. "Biz söyleyelim tutmasa da belki yıpratır" diyorlar. Ama komik duruma düştüklerini bir türlü idrak edemiyorlar. O yüzden yaklaşık 70 yıldır da iktidar olamıyorlar. Bu kafayla devam ederlerse bir 70 yıl daha başarısızlığa mahkûm olacaklar. Üç ay daha bu iftiralara katlanarak, gerektiğinde de cevap vererek devam edeceğiz bu süreçte. Bu iftira kampanyalarından ben uzak duracağım. İl Başkanlığımız cevap vermiş, ihtiyaç olduğunda onlar cevap vereceklerdir.
BEN BU SALDIRILARA KARŞI ŞERBETLİYİM
-Yarış başlamadan saldırılar başladı. Bundan rahatsız mısınız?
Yarış başlamadan muhalefetin karalama kampanyası başladı. Kılıçdaroğlu, Ankara gazetecileri ile sohbette doğduğum şehre laf atmış. Ankara'yı bilmediğimi söylemiş. Ankara'ya hakaret vs. demiş. Belli ki mikro milliyetçilikten menfaat umuyor. Kendi doğduğu yeri unutmasın. CHP, kendisini İstanbul'a aday olarak gönderdiğinde İstanbul halkına demek ki hakaret olsun diye göndermiş. CHP'ye ne söyleyeceksiniz? Ben bunlara karşı şerbetliyim. Biz kimse ile kavga etmeden hizmet odaklı bir seçim çalışması yürütmek istiyoruz. Muhalefet iftira üzerine bir propaganda tercih ederse kendisi bilir. Ben Kılıçdaroğlu'ndan aldığım tazminatlarla Kayseri'de sucuk dağıtmıştım. Ankara'da da Ankara Döneri dağıtırım. Tercih onların.
İSA TATLICAN / SABAH GAZETESİ