KOZMİK ODA KUMPASINDA KİLİT İSİM
Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu Başmüfettişi Ali Rıza Karakan ve HSYK Müfettişi Görkem Keysan'ın tespitlerine göre dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse, Mayıs 2013'te Ankara Seferberlik Bölge Komutanlığı'nın 16 No'lu mühürlenmiş odasında bulunan verilerin Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde hazırlanacak bir odaya nakledilmesini isteyen bir yazı yazdı. Köse, bir ay sonra bu kez belgelerden 'içinde suç unsuru bulunanların' Cumhuriyet Savcılığı'na teslim edilmesini istedi.
ÇUBUKLU GİDİNCE...
Muharrem Köse'nin Kozmik Oda'daki bilgi ve belgelerin savcılığa verilmesi yönündeki yazısı Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu'nun Ergenekon soruşturmasında tutuklanmasından sonra yazıldı. Köse'nin talebinin ardından HSYK Teftiş Kurulu incelemesinde şüpheli olarak geçen Savcı Mustafa Bilgili tarafından 13 Eylül 2009'da yazılan talep müzekkeresi Ankara 4 No'lu Hâkimliği'nce jet hızıyla kabul edildi. Talebi kabul eden hâkim Halil İbrahim Kütük idi. Karar doğrultusunda 18 Eylül 2013'te Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nın birinci katında bulunan ve içerisinde devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgeler olduğu belirtilen 16 numaralı odada ve tüm bilgisayarlarda arama yapıldı. Bulunan bilgi, belge, bilgisayar programları ve kütüklerinin kopyaları alındı.
GİZEMLİ GÖRÜŞME
HSYK müfettişleri, Muharrem Köse ile Savcı Mustafa Bilgili'nin 30 Ocak 2013'te özel görüşme yaptıklarını da belirledi. Görüşme Bilgili ve Köse'nin HTS kayıtlarından tespit edildi. Bu görüşmeyi tanık olarak ifadesine başvurulan Askeri Savcı Yarbay Tezer Türkay Güven de doğruladı. HSYK müfettişleri inceleme sonucunda Savcı Mustafa Bilgili, Savcı Şadan Sakınan ile hâkimler Hasan Şatır, Selahattin Türkeli, Nihal Uslu, Halil İbrahim Kütük, Abdullah Bahçeci ve Dündar Örsdemir'in hem meslekten ihraç edilmesini, hem de haklarında kovuşturma yapılmasını istedi.
TÜBİTAK PARMAĞI
HSYK Teftiş Kurulu ayrıca, dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Hâkim Albay Muharrem Köse ile yetkisi olmadığı halde devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin imajını alan TÜBİTAK görevlisi Ünal Tatar, o süreçte istihbari dinleme yaptığı tespit edilen Ali Fuat Yılmazer'in de aralarında bulunduğu istihbarat polisleri ve TİB görevlileri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.