İddianamenin okunacağı sırada Ünlü'nün avukatı Hulusi Yıldırım müvekkilinin toplumda olan konumu nedeniyle davaya gizlilik kararı konulmasını, taleplerinin reddedilmesi halinde ise yayın yasağı konulmasını talep etti.
Cübbeli Ahmet'in kapalı oturum ve yayın yasağı talebi reddedildi
Cübbeli Ahmet'in yargılandığı davada kapalı oturum ve yayın yasağı talepleri reddedildi.
Mahkeme verilen aranın ardından kararını açıkladı. Mahkeme, genel ahlak ve kamu güvenliği kapsamında olmadığı gerekçesiyle kapalı oturum ve yayın yasağı taleplerini kabul etmedi.
Duruşmaya verilen arada Cübbeli Ahmet, babası ve kızıyla görüştü. Duruşmayı izlemeye gelen bazı ziyaretçileri ise Ahmet Mahmut Ünlü'nün elini öptü. Duruşmaya iddianamenin özetinin okunmasıyla devam ediliyor.
"BİRİNCİ HANIMIM İKİNCİ HANIMIMI ÇOK KISKANIYOR"
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karısına çıkan Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, savunmasında iddianamede yer alan kadınları tanımadığını, kendisini itibarsızlaştırmaya çalıştıklarını iddia etti.
35 yıldır kürsü önünde olduğunu ifade eden Ünlü, 'Beni itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Barış'ı dövmüşler, bazı şeyleri söyletip imzalatmışlar. Barış Sezek 2 yıldır işlerimi yapmıyor. Savcı bey bana eve girerken fotoğraflarımı gösterdi. 'Bu eve gitmişsin' diyor. Ben her zaman Barış'ın evine gidiyorum. Ben kadını görmedim. Kadınlar evde miydi, değil miydi bilmiyorum. Barış bana Fas'a gitmeden önce 'nerelere uğrayalım' diye sordu. Ben de 'kabirlere gidin' diye söyledim. Orada nerede kaldılar bilmiyorum. 'Gidince arayın, benden para isteyin' dedim. Arayın 'dağıtacağız burada' deyin dedim. 'Buradan gelmek isteyenler var' dedi. Bazıları gelip gidiyor, bazıları gitmiyor. Talebe olarak bazı ülkelerden geldi. Bir ay, iki ay kalan var. Gelinim gidenim eksik olmaz. Ailecek gelenler evime gelir. Bana talebe olarak gelmek isteyen olduğunu söylediler. 'Ben iki tane talebeyi karşılarım' dedim. 'İki talebe geldi' dediler. Ben bunları görmedim. Ben çok yoğun biriyim" diye konuştu.
Fas'tan gelen kadınların karakola düşmesinden sonra durumun kendisine anlatıldığını belirten Ünlü, bu olayı duymasının ardından yurtdışına çıktığını, daha sonra olay hakkında bilgi almadığını belirtti.
Bütün meselenin kendisi üzerinde döndüğünü iddia eden Ünlü "Mesele bana dokunduruldu. Bence başarısız bir operasyondu. Ama bazıları başarı olarak görebiliyor olabilir. Binlerce mektup aldım. Benim yüzümden aile kavgası oldu. Beni adam kutsal görüyor. İnsanlar kavga etti nişanlısından ayrılanlar oldu. Benim bu olayım toplumsal bir olay oldu. Ben kutsal değilim günahkarım. Kimseyi hürriyetinden yoksun bırakmadım. Gönül rızası ile de kimse olmadı" ifadelerini kullandı.
Söz konusu kadınları tanımadığını bir kez daha vurgulayan Ünlü, "Tanımıyorum öcü gibi bir şey ya. Mantıklı mı nikah kıyacağım ama ilişkiye girmeyeceğim" demesi üzerine, Mahkeme Başkanı, "Girmedi demiyor giremedi diyor" dedi. Ünlü bu sözlere, "İlişkiye de giremediysek rahat etsin o zaman" diye konuştu.
Mahkeme heyetine yönelik, 'Sizin adaletinize inanıyoruz, hakimlerimizin adil olduğunu biliyoruz' diyen Ünlü 'Hak yerini bulur' dedi.
Mahkeme Başkanının, 'Bayanlardan biri vücudunuzun ön tarafında bir ameliyat izi olduğunu söylüyor. Eğer sizi çıplak görmediyse nereden bilecekler' demesi üzerine Ünlü, 'Herkes By- pass olan birinin vücudunda ameliyat izi olacağını bilir. By- Pass olan herkeste bu iz olur' dedi.
Mahkeme Başkanının, 'Faslı bir kadın sizi görmeden nasıl bilebilir?' diye sorması üzerine de Ünlü, 'Benim internete çıplak görüntümü verdiler. Cemaat reddetti ben değilim bilmem neresi bana benzemiyor. JİTEM, MİT dediler. O görüntüler benim. Bu kadını bulan güç ona burasında bu iz var dedirtebiliyor' dedi.
İmam nikahının kanunen yasak olmasından ötürü kimseye imam nikahı kıymadığını ifade eden Ünlü, 'Ben imam nikahı kıymıyorum kimseye.
Kıymadık suç dedik, bu durumlara düştük. Kendi nikahımı bile kıymadım" ifadelerini kullandı.
Ünlü, Mahkeme Başkanının, "Kendi kendine imam nikahı kıyılıyor mu?" sorusuna, "Oluyor. Onu özel konuşuruz. Öğretiriz" dedi. Ünlü'nün bu sözleri, mahkeme başkanı ile salondakileri güldürdü.
Mahkeme Başkanının, "Kadının biri sizin onu boşadığınızı söylüyor ve ağladığını belirtiyor. Telefonda ağlama muhabbeti ediyorsunuz. Bunu nasıl değerlendireceksiniz?" sözlerine Ünlü, "Bilmediğim bir şeyi değerlendiremem. Bilmediğim bir konu. Affedersiniz ama biz toplu bir şeylere girdik burada çenem düştü. Şekerim yükseliyor" dedi.
İki eşi olduğunu belirten Ünlü, "Benim birinci hanım, ikinci hanımı çok kıskanıyor. İkinci hanıma gizli gidiyorum. Haftada bir kere gidiyorum. O eve gündüz gittiğimi birinci hanımım bilmiyor' diye konuştu.
Mahrem şeylerini anlatmak durumunda kaldığını belirten Ünlü, "Hanımla napacağız bilmiyorum. Medyaya da çıkarsa napacağız. Gizlilik kararı da almadınız" dedi.
Bu sözlere tepki gösteren Mahkeme Başkanı, "Eşiniz bilmiyor mu ikincisini? Ne yapıyor sizi dövüyor mu?"diye sordu. Ünlü'nün, başkanın bu tepkisine karşılık, "Biliyor ama çok kıskanç. Dövmesine gerek yok ki. Sabaha kadar konuşur. Hapisten çıktım bir gece de öyle gitti" sözleri salonda uzun süre gülüşmelere neden oldu.
CÜBBELİ AHMET HOCA TAHLİYE TALEBİNDE BULUNDU
Hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada ifade veren Ahmet Mahmut Ünlü hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini talep etti.
İstanbul 16.Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah saatlerinden itibaren devam edilen duruşmanın öğleden sonraki oturumunda Ünlü savunmasını yaptı. Savunmasının son bölümünde Ünlü'ye, mağdur kadının kendisini bir eve götürdükleri, zorla nikah kıyıldığı, ilişkiye girmeye çalıştığı, ilişkiye giremedikleri, sadece dokunduğu, vücudunun ön tarafında yara izleri bulunduğu yönündeki ifadeleri soruldu. Ünlü, bu ifadelerin doğru olmadığını savundu.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, internete düştüğünü söylediği görüntüleriyle ilgili sanıklardan Nejat Ergin ile görüşüp görüşmediğini sorması üzerine Ünlü, 'Görüntülere ilişkin polise gittim. Polis baktı 'bulamadık' dedi. Kaset yok şantajı yapan kim belli değil' diye konuştu.
Ergin ile ne görüştüğü sorulan Ünlü, 'Eskiden Sulukule'de vaaz ederdim. Oradan tanışırız. Bir gömü meselesiyle ilgiliydi görüşmemiz' cevabını verdi.
Bunun üzerine üye hakim, Ergin'in ifadesinde, 'Kendisi beni aradı, medyaya yansıyan görüntüler ile ilgili görüştük. Sohbet ortamında konuştuk, bir talepte bulundu mu hatırlamıyorum' dediğini hatırlattı. Bunun üzerine Ünlü, 'Ben onu o iş için çağırmadım. O sırada görüntü çıkmış, sohbet arasında konuşmuşuzdur. Ama bir talepte bulunmadım.' dedi.
Mahkeme Başkanı, Ünlü'ye son isteği olup olmadığını sordu. Ünlü, 'Tutuksuz yargılanmayı isteriz. Annem zaten vefaat etti, bana çok düşkündü, çok üzgünüm. Annemi defnettikten sonra tekrara cezaevine döndüm. Babamı teselli edemedim. Allah hayırlı kararlar aldırsın' diyerek savunmasını tamamladı.
BARIŞ SEZEK: 'FAS'TAN GELEN KADINLARI DERNEKTE MİSAFİR ETTİM'
İstanbul 16.Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Cübbeli Ahmet Hoca' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü'nün de sanıkları arasında yer aldığı Karagümrük çetesine ilişkin davaya sanık savunmalarıyla devam ediliyor.
Duruşmada ilk olarak tutuklu sanıklardan Barış Sezek savunmasını yaptı. İddianamedeki hiçbir suçlamayı kabul etmediğini ifade eden Sezek 'Kimseyi ne fuhuşa teşvik ettim, ne insan ticareti yaptım, ne de fuhuş için kimseye para verdim. Kesinlikle böyle bir olay yoktur' dedi.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin, 'Fas'a gittin mi?' sorusuna Sezek 'İki kez Fas'a gittim. Orada Fatma Zehra İle tanıştım. Bana İstanbul'a geleceğini söyledi. İkinci kez Fas'a gittiğimde beraber geldik. Kesinlikle benim teşvikimle gelmeleri söz konusu değil. Yaklaşık 30- 35 gün dernek binamızda misafir ettim. Daha sonra bir akrabalarının yanına gittiler Fuhuştan yakalanınca beni aradılar. Bende bu olaydan yakalanınca adımı vermeyin dedim' şeklinde konuştu.
Fas'tan Fatma Zehra ile birlikte gelen İmane ile dini nikah kıydım' diyen Sezek, 'Ancak Fatma Zehra ile kimse evlenmedi. Fas'tan bunun için gelmedik. Önceden aklımda yoktu. Buraya gelince evlenmek aklıma geldi. Ben kızları kimseye pazarlamadım' dedi. Sezek, Mahkeme Başkanı'nın 'İmame ile birlikte oldun mu?' sorusuna 'Evet' diye yanıt verdi.
Dini nikah kıydığını belirten Sezek, zaman zaman savunmasında dini terimleri kullanması üzerine mahkeme başkanı tepki göstererek, 'Dini tabirleri bu işlere hiç bulaştırma' dedi.
Telefon tapelerinde geçen talebe kelimelerinin kadınlar olmadığını Arabistan'dan gelecek olan öğrenciler olduğunu iddia eden Sezek, 'Dava dosyasında yer alan mağdur ve müşteki kadınlar ile görüştüm. Tanışmak için görüştüm amacım evlenmekti. Bu kadınlarla beraber olmadım sadece İmane ile birlikte oldum. Kadınların aleyhimde verdikleri ifadeyi kabul etmiyorum. Hoca Efendi kadınları görmedi. Aynı binaya girdik ama kadınları görmedi' diye konuştu.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nce hazırlanan iddianamede, Ahmet Mahmut Ünlü'nün, ''haksız çıkar sağlamak amacıyla kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek'', ''insan ticareti yapmak'', ''cinsel saldırı'' ve ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak'' suçlarından 25 ile 53 yıl ar asında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Örgüt elebaşıları olduğu iddia edilen sanıklardan Nejat Ergin'in, ''haksız çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak'' ve ''tehdit'' suçlarından 10 ile 26 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Barış Sezek'in de ''haksız çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak'', ''insan ticareti yapmak'', ''fuhşa aracılık ve yer temin etmek'' ile ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak'' suçlarından 87 ile 164 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
İddianamede, diğer 13 sanığa da ''insan ticareti yapmak'', ''cinsel saldırı'', ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak'', ''fuhşa aracılık etmek'', ''resmi belgede sahtecilik'', ''haksız çıkar sağlamak amacıyla kurulan örgüte üye olmak'' ve ''haksız çıkar sağlamak amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek'' suçlarından 1 ile 48 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.