Önceki gece telefonum çaldı. Arayan, Yayın Yönetmenimiz
Erdal Şafak'tı. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Lideri
Mesud Barzani'nin kritik Türkiye ziyaretini hatırlatarak,
"Mart ayında Erbil'deki tanık olduğun o tarihi sahneyi, izlenimlerini tazeleyip yazsan iyi olur" dedi. Erdal Abi'nin bahsettiği konu, Bölgesel Kürt Yönetimi Konukevi'nde, Başbakan
Tayyip Erdoğan'la,
Barzani'nin, gönül telini titreten bir sazın tınısı idi.
"Dostum dostum!" Öyle bir coğrafya ki dostla düşmanın karıştığı... Düşmanlıkların yerini dostluklara bırakabildiği...
***
Mart ayının sonları idi. Başbakan'ın Bağdat, Necef temaslarının ardından Erbil'e gelmiştik. 29 Mart 2011, önemliydi. İlk kez bir Türk Başbakanı
"Irak Kürdistanı" olarak bilinen hassas topraklara ayak basmıştı. Bir Türk firması tarafından yapımı tamamlanan Erbil Uluslararası Havalimanı'nın açılış töreninin ardından, Barzani'nin konuk evine geçtik.
***
Türkiye ile Irak'ın, Türklerle Kürtlerin nasıl iç içe geçtiğini gösteren bir ortamda bulduk kendimizi. Başbakan Erdoğan ve Barzani özenle hazırlanmış bir odada, kurmayları ile yemekli toplantı yaparken, bizler o odaların açıldığı büyük salonda, hemen yanı başlarında idik. Neredeyse salondaki sesler yemek odasından duyuluyordu. Gösterişli mermerlerle bezenmiş salonun ortasında bir havuz. Havuzun üstündeki platformda piyano. Ve Devlet Bakanı
Zafer Çağlayan piyanonun başında. 1. Dünya Savaşı yıllarını hatırlatan o acı türkü...
"Burası Huş'tur-Yolu Yokuştur." HHH O gün Türkiye ile Avusturya milli futbol takımları arasında maç var İstanbul'da. Resmi heyetlerin yemek yediği odanın tam karşısında hareketlilik. Fark ettik ki Türkiye'den bir kanal bulunmuş maç izleniyor. Tüm heyet toplandık ekranın karşısına.
Gökhan Gönül ikinci golü atmış, kaleci
Volkan Demirel penaltıyı kurtarmıştı. Tam ikram başlamıştı ki birden kapı açıldı. Dönüp bakmaya bile fırsat bulamadan Başbakan Erdoğan ve Barzani içeri giriverdi.
***
Maçın son dakikaları tamamlandığında, Bakan Çağlayan'ın sanatçı kimliğinden ilham alan etkileyici diğer dakikalar başladı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi eski Başbakanı ve KDP Başkan Yardımcısı
Neçirvan Barzani bir bağlama getirtmesin mi? Meğer Barzani çok severmiş o türküyü. Derken, Başbakanlık Başdanışmanı
İbrahim Kalın aldı sazı eline. Hep bir ağızdan,
"Yemen türküsü" söylendi.
"Ah o Yemen'dir, gülü çemendir, giden gelmiyor, acep nedendir?" Mesud Barzani, öylesine duygu yüklü idi ki... Bilinmeyen bir yönünü keşfettik. Hüzünlü bir ifade ile başladı Başbakan Erdoğan'a anlatmaya...
"Babamla birlikte dağlarda savaştığımız yıllarda, sürekli benimle gezen bir peşmerge arkadaşım vardı. Cizreli... Tüfeğini saz gibi tutar, bu türküyü söylerdi. Şehit düştü. Bu türkünün özel bir anısı vardır bende. Ne zaman dinlesem onu, o günleri hatırlarım, çok duygulanırım..." HHH Başbakan Erdoğan,
"Çal bakalım, başka neler biliyorsun?" deyince İbrahim Kalın, bağlamayı konuşturmaya devam etti. Bu kez hep bir ağızdan
"Dostum, Dostum" türküsü seslendirildi.
"Pir Sultan Abdal'ım gülüm dermişler oy Bu şirin canıma nasıl kıymışlar oy İster isem dünya malın vermişler oy Sensiz dünya malı neylerim dostum dostum"
***
29 Mart gecesi, Irak'ın kuzeyi ile başlayan
"normalleşme" sürecinin adeta miladı idi. Erdoğan'ın, Barzani'ye
"Sevgili kardeşim" hitabı, Barzani'nin
"Bugün, tarihi gün" nitelemesi, etle tırnak gibi iç içe geçmiş iki halkın gelecek idealini özetliyordu. Erdoğan, o gün Erbil'de konuşurken, o sırada silahlı saldırıda yaralanan
İbrahim Tatlıses'in şarkısı ile mesaj vermişti:
"Farketmez, ne dili, ne rengi, madem ki insandır, saygımız vardır. Evet, bizim için insan kutsaldır, can kutsaldır. Dini, mezhebi, dili, rengi, etnik kökeni ne olursa olsun, insan önce insandır!" Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ise
"Sayın Erdoğan; biz, bütün Ortadoğu ve dünya olarak attığınız adımları çok önemli buluyoruz. Umarım yeni adımlar için bu bir başlangıç olacak" demişti. Gelinen noktada, artık Kürt yöneticiler de kabul ediyor ki terör örgütü PKK hem iki tarafın ilişkilerini zehirliyor hem de bölgenin istikrarını zedeliyor. Kürt'ü, Kürt'e kırdırtmaktan ne kadar kaçınsa da Barzani de biliyor ki PKK'yı himaye etmek mümkün değil!