Sanatçı açılımı nasıl gerçekleşti? Süreç başladığında, ilk önce siyasi partilerin, sendikaların, baroların, borsaların ve sivil toplum örgütlerinin kapısını çaldık. Onlara ne yapmak istediğimizi, yolumuzu yöntemimizi anlattık. Onlar bizi, biz onları dinledik. Sanatkârlarda bu toplumda yaşayan insanlar. Ve etki alanları çok güçlü. Sanatkârlar toplumun sinir uçlarına dokunabilen insanlar. Bu çerçevede en azından bu camianın görüşlerini almak ve görüşlerimizi aktarmak istedik. Ve bence çok da verimli oldu.
Yalnız alınan sanatçılar olmuş. Davet edilmediği için. Bakın bunda alınacak bir şey yok aslında. Bizim niyetimiz bir yuvarlak masada Sayın Başbakanımızla sanatçıları bir araya getirip konuşmalarını sağlamaktı. 82 sanatçıya bizzat ben davet yaptım. İçlerinden 7 kişi mazeret bildirip gelemedi.
Peki siz o toplantıya sadece açılıma muhtemelen destek verecek sanatçıları mı çağırmayı yeğlediniz? Hayır kesinlikle böyle bir düşünce ile hareket etmedik. Bu kişileri popülerliğine göre filan belirledik. Her kesimden sanatçı vardı.
Ama çoğu liberal diye tanımlayacağımız sanatçılardı sanki. Mesela Volkan Konak yoktu... Çağırdım ben Volkan Konak'ı. Ama kendisi mazeret sundu ve katılmadı. Hatta bizzat kendim konuştum ve çok sıcak bir konuşma geçti aramızda.
Peki Fazıl Say'ı aradınız mı? Hayır onu aramadım.
Hangi sebeple? İlla da bir sebebi yok. Yani onun dışında da aramadığımız sanatçılar oldu. Çünkü katılım ne kadar fazla olursa o kadar az insan konuşma imkânı bulurdu. Bu nedenle oraya davet ettiklerimiz çok değerli de çağırmadıklarımız değersiz anlamına gelmemeli. İmkânlar ölçüsünde düzenlemeye çalıştık o toplantıyı.