Parmak arası terliklerime bakıp bakıp uzaklara dalıyorum... Ne güzeldiniz be!
Skinny jean'lerim, ceketlerim, kuaföre gidişlerim, trafik çilelerim, tartıyla yüzleşmelerim aklıma geldikçe fenalaşıyorum... Dur daha karpuz kesecektik yaz kardeş!
Banyodan sonra saçlarımı kurutmamanın, makyajsızlığın tadını çıkarıyorum.
Elbet o fönler çekilecek, o pudralar, kapatıcılar sürülecek.
Son günbatımlarında, sevgilimi bir daha göremeyecekmişim gibi gözlerimi dolduruyorum. Nasıl bir özlem, nasıl bir yürek burkulması...
Gerçi sevgilim yok ama ben yine de vedaları pek iyi bildiğimden rolümün hakkını verebiliyorum.
MFÖ'den 'Bodrum' şarkısını dinleyip yine gözlerimi dolduruyorum.
Nasıl anlatsam, nereden başlasam...
'Bugün de şu karadut reçelinden yiyeyim, şu Ortakent simidinin ucundan tadayım, aaa bak sonra İstanbul'da çok ararım' diye diye diyeti erteliyorum. Önemli olan niyet canım!
Her yaz gibi bu yaz da nasıl geçiverdi anlayamıyorum... Hayatın yazdan ibaret olmasını istiyorum.
Çok şey mi istiyorum?