Anneler Günü dündü ama benim yazı günüm değildi. İnsan yaşı ilerledikçe, şöyle 35'i geçip 40'lara selam verince daha bir başka anlıyor annesini, annesindeki güzellikleri... Neyi, ne için yaptığını, nelerden vazgeçtiğini, bir sözünüzle titreyen gözlerini...
Ben isterim ki, anneler saçlarını süpürge etmesin artık.
Annelerin tek ve asıl görevi annelik olmasın, yani onlar annelikten ibaret olmasın.
Çocukları için kendilerinden vazgeçmesin anneler.
Çocukları için mutsuz oldukları adamlarla aynı yastığa baş koymaya devam etmesinler.
Ben isterim ki; anneler çalışsın, anneler öğrensin, anneler kendileri için bir şeyleri merak etsin, hayaller kursun, peşine düşsün.
Ben isterim ki anneler fedakarlık şampiyonasında oldukları fikrinden caysın. Kendilerini mutlu etmek, bizleri mutlu etmeleri kadar önemli olsun.
Özgür olsun anneler, kelebekler gibi uçsunlar; yemek pişirip ev toplamak olmasın hayatları.
O güzel gözleri ışıldasın, kalpleri heyecanla dolsun. Ben isterim ki 'anneler şunu yapar, şunları yapamaz' görüşü yansın kül olsun.
Anne olmak, kendini terk etmek olmasın.
Çevremde, tek başına annelik yapan süper kadınları görüyorum.
Hem çalışıyor, hem çocuklarına bakıyor, hem geziyor, hem öğreniyor, hem hayatın peşine düşüyorlar.
İşte tam da onu diliyorum tüm anneler için. Yoook; tek başına anne olmalarını değil tabii ki. Hayatın peşini bırakmamalarını, 'çoluk çocuklu kadın otursun evde, sevmesin bir daha, aşık olmasın' bakışına nanik yapmalarını...
Çünkü kadınlar da, erkekler de hayatı annelerinden öğreniyor.
Çünkü biz kızlar, annelerimizden ilham alıyoruz. Çünkü biz bildiğimiz ne varsa onlardan öğreniyoruz.
Bütün annelerin Anneler Günü kutlu olsun. Canım anneler hayatı doldursun.