Dünkü 'Jet-ski'ye binmeyin' haykırışımdan sonra bugün de 'Denize atlamayın' versiyonuyla devam ediyorum. Peki neden? Haberi görünce gözlerim yerinden çıktı da ondan. Siz de okudunuz mu bilmiyorum ama Türkiye'de her yıl ortalama 500 kişi, sığ suya balıklama atladığı için boynunu kırıyor, bu kişilerin yarısı da yaşamını yitiriyormuş.
Balıklama atlamak pek havalı bir yaz pozu olabilir ama suyun seviyesini ayarlayamazsanız kafanızı sert zemine çarpabilirsiniz. Omuriliğinizde hasarlar oluşabilir, felç kalabilir, hatta ölebilirsiniz.
'O zaman biz de çivileme atlarız Ayşeciğim' diyecek olursanız, ona da itirazım var. Rica edeceğim atlamayın. Çivileme atlama ile zemine kontrolsüz çakılma sonucu topuğunuzu, kalçanızı, belinizi zedeleyebilir, omurganızda kalıcı hasarlara sebep olabilirsiniz.
Yani neymiş? Jet-skiye binmediğimiz gibi, denize de atlamıyormuşuz. İskelenin merdivenlerinden usulca ya da kıyıdan sabırla giriyormuşuz. Tatil yapalım derken başımızı derde sokmuyormuşuz.