Oluuur... Alın size 'yol gurusu' Metin Hara... Adam beş günde 'en merak edilen guru'dan 'en kale alınmayacak adam'a transfer oldu.
Peki neden? Adriana aşkı reklamdır, değildir bilemem ama Metin Hara'yı, bünyesinde barındırdığı kibir yaktı. Çünkü kibir gizli kalamaz. Çünkü kibir cehalettir.
Çünkü kibir çeneye vurur, çeneye vurunca da sahibini rezil eder. Çünkü bilge kişi az konuşur.
Ve Metin Hara bir bilge değildir, bilgenin b'si bile değildir. Üstelik akıllı da değildir. Verdiği röportajlarla, kurduğu cümlelerle özünü açık edip topumuzu 'O ne biliyor da biz bilemiyoruz?' merakından kurtarmıştır.
Şimdi oturup düşünmek düşer bizlere. Yabancı bir top modeli tavlamanın, ustalık/büyü/marifet gerektirdiği inancına nereden kapılıyoruz?
Birilerini kahramanlaştırıp peşine takılma ihtiyacımızın sebepleri ne?
Kapı gibi bilgiler, kitaplar dururken guru kovalamamız neden? Yani şimdi kişisel gelişim adına kapıldığımız yolların yol olup olmadığını fark etmek düşer bizlere.