Alın işte; Alaçatı'da sevdiğim, tekrar tekrar gitmek istediğim, yüzümde gülücüklerle çıktığım yerler de var. Olmaz mı? Özellikle çoğu Hacımemiş tarafında çünkü Hacımemiş henüz kebapçılar, nargileciler tarafından talan edilmemiş. Hacımemiş kurtarılmış bölge. Gelelim listeye:
Asma Yaprağı: Yöresel lezzetleri tadacağım, şahane yemekler yiyeceğim, hafif hafif çalan müzik bana yeter, dostlarla sohbet edeceğim diyorsanız ilk adresiniz; tabii yer bulabilirseniz.
Spiaggia Grande: Kumlu plajının denizi buz gibi, yemekler oldukça iddialı. Benim favorim meyveli semizotu salatasıydı. Buraya Çeşme'de kısaca 'Grande' diyorlar haberiniz olsun. Çok duydum, bir dahaki gelişte Fly Inn'e gidip Dirty Hands'de öğlen yemeği yiyeceğim.
Limon Köyiçi: Buğra Gülsoy-Özge Özpirinçci röportajından sonra bir şeyler içmeye gittik. Köydeki fırının sokağındaki gizli saklı Limon'a hepimiz bayıldık. Limon ağaçları arasındaki kocaman bahçesi bizi anında tavladı. Yemek yemedik ama yan masalara gelen tabaklarda fena halde gözümüz kaldı.
Pug: Hacımemiş'in arka sokağında küçücük bir yer. Havalı bir büfe gibi düşünün, önünde birkaç masası var ama bir mutfağı var ki tam yaramazlık için. Ördekli, kaburgalı boyozlar mı istersiniz, acayip taco'lar mı, üzeri erimiş peynirli kıymalı çıtır patates kızartmaları mı... Akşamüstü 6'dan gece 3-4'lere kadar açık. Sırf o boyozlar için Alaçatı'ya giderim.
Şerefe Balık: Tam karşı kapısı da Şerefe Meyhane. Her akşam dolu. 60-70 çeşit mezesi, türlü türlü ara sıcakları var. Fonda Türk sanat müziğinden nağmeler, sonra Türkçe popa geçiliyor tabii. Servis ışık hızında. Yemek biter bitmez eğlencesi başlıyor. Belki de Alaçatı sokaklarının en eğlenceli yeri.
Sudan: Bir bilene 'Kahvaltı için nereye gitmeliyim?' diye sordum, bekleme yapmadan 'Sudan' dedi. Jandarmanın sokağındaki Sudan'da ettiğim kahvaltı bu yazın en iyi üç kahvaltısı arasına girer. Sütle çırpılmış loruyla meyveleri, ev yapımı limon ve çilek reçelleri, Scone'ları yüz puan aldı benden.
Ojarna: yine jandarmanın sokağında, sadece Eylül'e kadar açık kalacak çok özel bir butik. Sahibi Can Jarna Öztürk, her yıl dünyanın bir yerindeki bir kabileyi ziyaret ediyor, orada yaşıyor ve yerlileriyle tasarımlar yapıyor. Her yıl Ojarna'yı dünyanın bir yerinde sezonluk açıyor. Bu yıl Alaçatı'da; takılar, kıyafetler, çantalar görülmeye değer.
Esnaf: Benlik bir yer değil ama yazmadan olmayacaktı. Çay bardağında rakı-turşu suyu ikilisi, neşeli personeli ve Türkçe pop, arabesk, fantezi müzikleri ile burada kıyametler kopuyor. 'İşte Benim Stilim' kızları duvarların üstünde dans ediyor, herkes masaların üstünde. Kafalarda ışıklı şeytan kulakları, ellerde cep telefonları ile selfieler, videolar çekiliyor. Asla benlik değil, hatta şoka girmişim, arkadaşım kafamdan buzlu su döktü. Ama seveni çok, Esnaf yüzünden sokak kilitleniyor, yoldan geçenler elde kameralar içeriyi çekiyor. Öyle yani. Siz bilirsiniz...