İşletmeci sevgilisi Umut Evirgen'in, fotoğraflarını çeken magazin muhabirinin peşine adamlarını salması ve silah zoruyla fotoğraf makinesini gasp ettirip tehditler savurması üzerine deniyor ki, Tuba Büyüküstün'ü yanlış tanımışız. Ben de diyorum ki:
Tamam, bu olay Tuba'nın 'tatlı, sakin, soğukkanlı, kimseye bulaşmaz, işini yapar, ortalığa çıkmaz' imajını salladı ama ya Tuba'nın olayla hiç ilgisi yoksa? Belki de kız, olay anında ne yapacağını şaşırdı, sonra da akıl hocaları asla konuşmamasını öğütledi.
Asıl yeni boşanmış kadın ruh haliyle, Tuba tanımadan başka bir adama aşık olmuşsa ve bunun bedelini ödüyorsa? Peki ya böyle olduysa? Tuba'nın yanlışa düşme hakkı yok mu?
'Tuba'yı yanlış tanımışız' diyoruz da, Tuba'yı işi dışında tanıyacağımız bir ortam yakalamadık ki. Tuba daima kendini sakladı, gizli tuttu. Nesini tanıdık da, şimdi kızıyoruz ona?
Mustafa Ceceli'nin boşanıp başkasına aşık olması da ortalığı böyle karıştırdı. 'Hani senin muhafazakar imaj n'oldu hacııı?' çekildi. Belki de burada sıkıntı ünlülere dikilen imajlardadır, ne dersiniz? Çünkü gerçek olmayan her şey bir gün kusar. En iyisi kendin olmaktır. Saçın, başın, şarkın, sözün, tavrın, kılığın, kıyafetin senden doğru olmadıkça, bir gün iş açarsın başına. Gerçek ol, uzun vadede kazanan sen ol derim ben.