Her devrin kendine has dertleri var tabii. Misal akıllı telefonların başımıza ördüğü belalardan biri olan WhatsApp grupları benim için bir dert. Elbette 'Allah başka dert vermesin kızım' ama bir gün bu gruplar yüzünden telefonumu camdan aşağı atacakmışım gibi geliyor, ona sıkılıyorum.
Efendim akıllı telefonunuz varsa sizin de başınıza sık sık geliyordur. Günün ortasında, sabahın köründe ya da gecenin bir vakti telefonuma bip bip de bip bip peş peşe, alacaklı gibi ısrarla, durmadan ve tükenmeden mesajlar yağmaya başlıyor.
Amaan, annemden inciler mi yağıyor diye telaşa kapılıyorum ki müjdemi isterim; bir WhatsApp grubuna daha dahil olmuşum. Telefon numarama sahip bir arkadaş bir davetini, doğum günü kutlamasını, açılışını, organizasyonunu bildirmek için grup açmış ve beni de dahil etmiştir. Yine!
Arkadaşım, bir kere sor bakalım, ben bu gruba girmek istiyor muyum?
Sor bakalım, ben telefon numaramın tanımadığım kırk kişinin cebinde görünmesinden hoşnut kalıyor muyum?
Davet edeceksen ara çağır ya da yaz bir mesaj, kişiye özel kopyala yapıştır. Şimdi ben işi gücü bırakıp niçin senin grubundan tanımadığım insanların mesajlarını okumak zorunda kalıyorum.
Hayır, bir de işin raconu var. Öyle küt diye gruptan çıkman ayıp sayılıyor, ukalalık sınıfına giriyor, 'Sen kimsin de bizim grubumuza girdiğinle çıkıyorsun arkadaş' çekiliyor, yolda karşılaşınca kafalar çevriliyor falan. Bu grupların ikinci versiyonu da yeni tanıştığın insanların seninle kaynaşmak için kurduğu gruplar. Bip bip de bip bip. Karikatürler yollamalar, gündemle ilgili komplo teorileri yazmalar, sosyal medyadan bulunan nereden çıktığı belli olmayan yazıları, fotoğrafları paylaşmalar. Gıybet kusma hadisesine hiç girmiyorum.
Çıksan bir türlü, kalsan bir türlü. Özetle; dostluk için, barış için, telefonumu duvarda kırmamak için 2017'de WhatsApp gruplarının kökünün kurumasını diliyorum. Amin.