Amerika'da insanlığın daha çok hissedildiği bir hafta yaşandı geçtigimiz hafta… Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis'i, ABD ziyareti sırasında Washington DC'de popmobile ile yaptığı tur sırasında şahsen tecrübe etme fırsatım oldu. Sadece varlığı ile bile insanların kalplerini açabilecek, ruhlarını iyileştirebilecek bir aurası var.
Papa'nın ziyareti sırasında verdiği mesajlar günümüzün 'insanın ruhunu yiyip bitiren' gerçeğini nazikçe yüzümüze çarptı adeta. Tüketiciliğin yalnızlığı… Bir konuşmasında "Günümüzde en önemli şey trend takip etmek... Tüketicilik neyin önemli olduğunu belirliyor. Tüketim, insanlar arasında bir bağ kurmaz. Komşunuzun, arkadaşınızın yüzünün, hikayesinin ve karakterinin önemi kalmadı artık. Hep 'benim ihtiyacım' ön planda. Sonuç; güvensizlik üzerine kurulu bir kültür. İnsanlarda birbirlerine karşı bağlılık korkusu oluştu.
Pek çok kişi radikal yalnızlığı yaşıyor. Bu böyle devam ederse sonu nereye gider bilinmez. Bu söylediklerim biraz Arjantin tangosuna benzedi ama böyle olmamalı" diye modern hayatın yarattığı yalnızlığı dile getiriyordu Papa.
KENDİMİZİ İNANDIRDIK
Gerçekten öyle. Sosyal medyada en çok konuşanların, yüz yüze iken söyleyecek fazla sözleri yok. 'Önemliyim' hissini gösterişçi bir tüketim kültürü ile yakalamaya çalıştıkça, yakınlarımızla paylaşabilecegimiz o 'gerçek ve samimi' anları savuşturuyoruz sanki. Sanal hayatın, gerçek hayattan daha doyurucu olduğuna kendimizi inandırdık neredeyse.
Papa Francis'in kullandığı bir cümleden çok etkilendim: "Zamanınızı tüketmek istiyorsanız, ailenizle tüketin."
Küresel vatandaş olun.
Hugh Evans, 29 yaşında Avustralyalı müthiş 'cool' bir hümenitaryan/girişimci.
Dünyadaki aşırı yoksulluğu 2030'a kadar sona erdirmek gibi bir projesi var.
Bu amaçla dört yıldır Global Citizen Festivali'ni düzenliyor. Geçtiğimiz hafta sonu New York Central Park'ta Beyonce, Jay-Z, Ed Sheeran, Coldplay, Bono, Pearl Jam, Hugh Jackman, Michelle Obama, Leonardo diCaprio ve daha pek çok politikacı, müzisyen, sanatçı ve aktivistin katılımı ile saatler süren müthiş bir şov yaptılar. Müzik gerçekten insanları birleştiren bir araç. Festivale 60 bin kişi katıldı.
Festivalin amacı; dünyayı daha yaşanılacak bir yer yapmak.
Ünlüler Hugh Evans'ın bu projesine gönülden bağlanmışlar ve kurduğu organizasyona müthiş destek veriyorlar. Global Citizen (Küresel Vatandaş) organizasyonunun ele aldığı pek çok ciddi mesele var. Aşırı yoksulluk, mülteci krizi, kız çocuklarının eğitimi, iklim değişimi… Her ünlünün farklı bir misyonu var. Mesela Beyonce; Chime for Change kampanyası ile cinsiyet eşitliğini savunurken, Michelle Obama'nın desteklediği kampanya dünyada eğitimden yoksun 62 milyon kız çocuğunu okutmayı amaçlıyor. Selfie çekmeye meraklı olanlar bu kampanyaya katılabilir. Sizin de çorbada tuzunuz olsun.
Farkındalık yaratmak için, çektiğiniz selfie'nizin altına okulda ne öğrendiğinizi yazıp, #62milliongirls hashtag'i ile sosyal medya hesabınızda paylaşabilirsiniz.
Michelle Obama 'Okulda kendi adıma konuşmayı öğrendim' yazmış.
Diğer projelerle ilgili bilgiyi globalcitizen. org'da bulabilirsiniz.