Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen ve büyük ilgi gören ödül töreninde ben de vardım.
Birçok kurum çeşitli alanlarda öne çıkan isimleri ödüllendirir ama her zaman ödül alanlarla ilgili bir tartışma olur. Ama bu durum Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde hiç yaşanmıyor.
ÖDÜLLER HAK EDENLERE GİTTİ
Ödüller sahiplerine verildikten sonra çeşitli kesimlerden sohbet ettiğim herkes "Ödüller hak edenlere gitti" dedi. Sizce de öyle değil mi? Örneğin Mazhar-Fuat-Özkan'a müzik alanında ödül verilmesine veya Resmin Şairi olarak anılan Devrim Erbil'in resim alanında büyük ödüle layık görülmesine kimin itirazı olabilir ki... Demek ki, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu işini çok iyi yapıyor. Çünkü bu kurul, ödül verilecekleri belirliyor ve Cumhurbaşkanı'nın onayına sunuyor.
MFÖ KÜLLİYE'Yİ COŞTURDU
İşin içinde kültür ve sanat olunca törenler daha renkli oluyor. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni de öyle oldu. Örneğin, Türk pop ve rock müziğinde kültürel kimliğin temsiline verdikleri önem ve 40 yılı aşkın süredir devam ettirdikleri müzik çizgilerindeki istikrar ve başarılarıyla ödüle layık görülen Mahzar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur; sahnede sempatik tavırları ve esprileriyle töreni renklendirdi. "Çok samimi konuşacağım. Şimdiye kadarki ödülleri kaybettim ama bu ödülü ömrümün sonuna kadar saklayacağım" diyen Mazhar Alanson, salonu kahkahaya boğdu. Bu arada diğer ödül alanlar gibi MFÖ'nün de büyük alkış aldığını belirtmeliyim. Vefa Ödülü'nün verildiği A. Haluk Dursun'un adı okunduğunda ise salonda hüzün yaşandı. Tören, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ödülleri verip toplu fotoğraf çekimiyle ve MFÖ konseri ile sona erdi. Kültür ve sanat hayatımız için büyük önem taşıyan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'ni düşünüp hayata geçiren herkesin ellerine sağlık. Çok iyi bir iş yapıyorlar...