Dönem dizilerinin ortak bir özelliğini saptadım: Hıyanet!
'Diriliş: Ertuğrul', 'Muhteşem Yüzyıl Kösem', 'Vatanım Sensin', 'Sevda Kuşun Kanadında', 'Filinta'... İstisnasız hepsinde başrol, ihanetin...
Yüzyıllara damgasını vuracak Türk devletinin kuruluş hikayesini anlatan 'Diriliş'te 'Ertuğrul' ve çevresinin hem dış, hem iç düşmanlarla nasıl mücadele ettiğini görüyorsunuz.
'Muhteşem Yüzyıl Kösem' deseniz, her hafta Osmanlı Devleti içindeki ihanet ve entrika yumağını gözler önüne seriyor.
'Vatanım Sensin', ülkemizin istiklal mücadelesi sırasında nasıl sürekli sırtımızdan vurulduğuna vurgu yaparken; nispeten daha yakın bir tarihe ışık tutan 'Filinta' ve 'Sevda Kuşun Kanadında' dizilerinde de manzara, vatan hainlerinin her dönem varlığına işaret ediyor.
Aslında bu resim, gücümüzü tüm dünyaya ilan etmiyor mu?
Tarihin hemen her döneminde iç ve dış güçler tarafından yok edilmeye çalışılan, neredeyse tüm dünyaya tek başına kafa tutmaya çalışan bir milletin, asla boyun eğmediğini ve eğmeyeceğini, her daim küllerinden yeniden doğma potansiyeli barındırdığını, 'gerektiği anda' nasıl sıkılı bir yumruk haline gelip düşmanlarının suratında patlayacağını dosta düşmana ilan ediyor.
İstiklal Savaşı öncesi, bir İngiliz elçisi, Osmanlı İmparatorluğu içindeki işbirlikçisine şöyle bir itirafta bulunmuş: 'Şu Türkler'i takdir etmemek elde değil.
Yıllardır siz içeriden, biz dışarıdan yükleniyoruz ama bir türlü yıkılmıyorlar...' Diyeceğim o ki;
15 Temmuz'dan medet umanlar, maşa olarak kullandıkları teröre bel bağlayanlar, Türkiye'ye Ortadoğu'da tuzak kurmaya kalkışanlar, ekonomik enstrümanların akordunu bozup ülkeyi darboğaza sürüklemeyi düşleyenler; boş vakitlerini dönem dizileri izleyerek geçirsinler. Hiç umudum yok ama belki akıllarını başlarına devşirirler...