Evet, isyanım var... Bugün içimden televizyon filan yazmak gelmiyor. Nasıl gelsin ki? Ekrana her baktığımda bir şehit haberi, bir ölüm...
Evet, bugün isyanım var... Ben ki barışı her daim savundum, insan hayatının her şeyden üstün olduğu üzerine sayfalar dolusu yazı yazdım; ama artık bu ülkeye barış gelecekse bunun tek yolu olduğuna inanıyorum: Teröristi, silahıyla birlikte imha etmek... Çünkü gördüm ki, elinde silah olan adamın 'barış sürecinden' anladığı, daha çok can yakmak için vakit kazanmak. 'Ateşkes' ya da 'eylemsizlik' onların su molası... Anladım ki ellerini tetikten 'çeker gibi' yapıyorlar. İşlerine gelmedi mi, yeniden basıyorlar tetiğe...
Etik yerine tetik, kardeşlik yerine kalleşlik var sözlüklerinde. Bugün barış olsa, yarın canları yine savaş çekecek, biliyorum. Bu ülke ne zaman şöyle azıcık başını kaldıracak gibi olsa, ne zaman bir şeyler iyiye gitmeye meyletse; ağa babaları 'Saldırın' talimatını verecek ötelerden. Öyle olmasa, 30 yıldır bunca kan dökülür müydü sanıyorsunuz? Dünyayı gez-göz-arpacık düzleminde gören biri için 'barış', asla öğrenilemeyecek bir 'yabancı dil' değil midir?
Ana dilleriyle eğitim veren okulu yaktılar. Kobani'deki kardeşlerine ulaştırmak için vatandaşlardan kan toplayan Kızılay aracını da... Söyleyin bana, bundan daha büyük 'kansızlık' gördünüz mü?
Yıllardır 'T.C. bizi ihmal etti, yöremize refah getirmedi' yalanının ardına sığınanların maskesi, fabrika kurmak için gelen iş makinelerini yaktıkları gün düşmedi mi? Doğuma giden ambulansı ve içindeki ebeyi kaçıranlar da onlar, Tunceli'deki itfaiye aracını alıkoyduktan sonra ormanları ateşe verenler de... Nüfusu yüz binleri bulan şehirlerden önce, Hakkari Yüksekova'ya sivil havaalanı yapıldı. Yolcu uçağı düşürmek için ağır silahlarla şantiyesine üslendiler... Söyleyin bana, 'halkları için' savaştığını söyleyip de halkına bunca zarar veren, eziyet eden daha zalim bir güruh gördünüz mü?
Kundaktaki bebeği vuran da bunlar, uykudaki polisin kafasına sıkan da... Söyleyin bana, sizin 'barbar' deyip kurşun sıktığınız o DEAŞ'tan ne farkınız var ki?
Artık közün düştüğü yer, sözün de bittiği yerdir... Kılıçla yaşayan, kılıçla ölecek. Teröriste, hak ettiği o 'terörist muamelesinden' başkası yapılmayacak. Kendini terörden soyutlayabilen, benimle birlikte teröre ve teröriste karşı direnen; dün olduğu gibi yarın da 'kardeşim' olacak... Gerisini bertaraf etmek için eğer kanımızın akması gerekiyorsa; bileğim de burada, yüreğim de...
Evet... Bugün isyanım var...
O şanlı bayrak, rengini gün batımından almadı...
Ve biz, o al bayrağı sadece şehit tabutlarını sarmak için dokumadık...