Okan Bayülgen, her şeyden önce iyi bir iletişim uzmanı olmasaydı, televizyon şovları 20 yıldır keyifle takip edilir miydi? Bunun en çarpıcı örneğine geçen hafta Dada Dandinista'da rastladım:
Okan, tekerlekli sandalyeye mahkum 17 yaşındaki oyuncu adayı Ümit'i masadaki ünlü konuklarıyla birlikte ağırlıyordu. Yetenekli kardeşimizin müthiş bir özgüveni, hepimizi kendisine hayran bırakacak bir karizması vardı var olmasına da, Okan'ın stüdyosu biraz ağır ve tedirgin edici gelmiş olmalıydı. Bu nedenle biraz tutuk, biraz donuktu sohbeti. Okan hemen olayı kavradı. Yere oturdu.... Ümit kardeşimizin yüzüne, onun her zaman alışkın olduğu gibi 'üstten' değil, 'alttan' bakar oldu. Hiç yağ çekmedi, hiç acıma hissi uyandırmadı ama onu öyle morallendirdi, özgüvenini öyle ustaca yerine getirdi ki, 'iletişimciliğine' bir kez daha hayran oldum.