Siyonist rejimin bir yalanı daha çürüdü: Filistin kökenli İsrail vatandaşlarının uğradığı ayrımcılık gözler önüne serildi

Katil İsrail, 1948'de hukuksuz bir şekilde kurulduğundan beri bazı Filistinliler işgal altındaki topraklarda kaldı. Bu insanlar yurtlarını terk etmeyerek zamanla İsrail vatandaşı oldu. Bu durumun sonucunda ülkede yaklaşık 2 milyon Filistin kökenli İsrail vatandaşı bulunuyor. FİLİSTİNLİLERE YÖNELİK BASKI İsrail'in Gazze'deki katliama karşı muhalefet eden Filistin kökenli İsrail vatandaşlarına yönelik bir yıldır sürdürdüğü baskı, birçok kişiyi hapse girme ve toplum içinde daha da dışlanma korkusuyla otosansür uygulamaya yöneltiyor. Bazıları ise dikkatli bir şekilde muhalefet etmenin yollarını bulmaya çalışıyor. İSRAİL İÇİN BAHANE HER ZAMAN HAZIR AP haber ajansı İsrail'de ayrımcılığa uğrayan Filistinlilerle ilgili detaylı bir araştırma yaptı. Bu vatandaşlardan biri olan Ahmet Khalefa'nin hayatı, Ekim 2023'te Gazze'ye destek sloganları attığı için 'terörizmi kışkırtmakla' suçlanmasının ardından altüst oldu. Khalefa, üç ayını hapiste geçirdi ve ardından altı ay bir apartman dairesinde tutuklu kaldı. Suçluluğu veya masumiyeti hakkında kesin bir kararın ne zaman verileceği belirsiz. O zamana kadar, hiçbir şekilde evden çıkamayacak. Azınlıklara yönelik yasal haklar grubu Adalah'a göre, Khalefa, Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana polis tarafından 'terörizme teşvik' veya 'şiddete teşvik' nedeniyle soruşturulan 400'den fazla Filistinli İsrail vatandaşından biri. Soruşturulanların yarısından fazlası cezai olarak suçlandı. SÖZDE EŞİTLİK VAR İsrail, Filistinli vatandaşlarının oy hakkı da dahil olmak üzere eşit haklara sahip olduğunu ve birçok meslekte iyi temsil edildiğini iddia ediyor ancak gerçekler öyle değil. Özellikle Filistinliler, konut ve iş piyasası gibi alanlarda yaygın olarak ayrımcılığa uğruyor. Adalah'ın kayıtları, İsrail yetkililerinin Gazze'deki soykırım sırasında Filistinli vatandaşlara karşı önceki beş yılın toplamından daha fazla kışkırtma davası açtığını gösteriyor. İsrail yetkilileri kaç davanın mahkumiyet ve hapisle sonuçlandığını gizledi. İsrail Adalet Bakanlığı bu mahkumiyetlerle ilgili istatistiklerinin bulunmadığını iddia etti. AYRIMCILIK HAD SAFHADA 2016'da çıkarılan bir yasaya göre, sadece terörizme teşvik veya terör örgütüyle özdeşleşme suçlamasıyla yargılanmak bile şüphelinin cezası kesinleşene kadar tutuklu kalmasına yol açıyor. Aktivistler ve hak savunucuları, ülke nüfusunun yaklaşık %20'sini oluşturan İsrail vatandaşı Filistinlilerin suçlu olarak yargılanmalarının yanı sıra işlerini kaybettiklerini, okullarından uzaklaştırıldıklarını ve internette paylaşım yaptıkları veya gösteri yaptıkları için polis sorgularına maruz kaldıklarını belirtti. HER ŞEYE 'TERÖRİZM SUÇLAMASI' İsrail'in 7 Ekim'de Gazze'ye başlattığı saldırılardan kısa bir süre sonra, aşırı sağcı hükümet, İsrail'deki Filistinli vatandaşları çevrimiçi paylaşımlar veya savaşa karşı protestolar nedeniyle 'terörizmi desteklemekle' suçlayan bir görev gücünü canlandırmak için hızla harekete geçti. GÜVENLİK TASARISI DEĞİŞTİ Dijital haklar grubu 7amleh'in müdürü Nadim Nashif, aynı sıralarda, yasa koyucuların İsrail'deki Filistinlilerin çevrimiçi faaliyetlerinin gözetimini artırmak için bir güvenlik tasarısını değiştirdiklerini aktardı. Nashif, bu hamlelerin yetkililere, ifade özgürlüğünü kısıtlama ve tutuklama eylemlerini yoğunlaştırma konusunda daha fazla güç verdiğini ifade etti. BİNLERCE GÖNDERİ İZLENİYOR Görev gücü, polisi denetleyen aşırı sağcı bir ulusal güvenlik bakanı olan Itamar Ben-Gvir tarafından yönetiliyor. Güvenlik bakanının ofisi, görev gücünün binlerce gönderiyi izlediğini ve polisin kamuoyu liderleri, dini figürler ve öğretmenler de dahil olmak üzere yüzlerce kişiyi 'terör' iddiasıyla tutukladığını bildirdi. Ancak aktivistler ve hak grupları, hükümetin tahrik tanımını çok fazla genişlettiğini, ifade özgürlüğünün temelini oluşturan meşru görüşleri hedef aldığını ifade etti. SUÇLAMALARIN DAYANAĞI YOK Adalah'ta insan hakları avukatı olan Myssana Morany, Filistinli vatandaşların, özel bir WhatsApp grup sohbetinde Gazze'de ele geçirilen bir İsrail tankının görüntüsünü paylaşmak gibi zararsız şeyler için suçlandığını belirtti. EN BASİT ELEŞTİRİYE DAHİ TAHAMMÜLLERİ YOK Başka bir kişi, Arapça ve İngilizce 'Biz öldürüldüğümüzde insanlık çağrısı yapan kişiler neredeydi?' başlığıyla çocuk fotoğraflarından oluşan bir kolaj yayınladığı için suçlandı. Feminist aktivist grup Kayan, 600'den fazla kadının savaşa karşı konuştukları veya sadece olumsuz bir şekilde bahsettikleri için iş yerinde tepki aldıkları için yardım hattını aradığını aktardı.