Türkiye'nin etkisi, nüfuzuyla geniş coğrafyalara yayılan, dünyanın her yerinde var olan küresel bir aktör olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'yi sahada ve masada güçlü bir ülke konumuna getirdik. Derdi olan Türkiye'ye dönüyor, ümitsizliğe düşen Türkiye'ye bakıyor. Eskiden garibanların, mazlumların baktığı ülkeydi. Şimdi en gelişmiş ülkelerin de dönüp baktığı ülke haline geldik. Şimdi sizlere soruyorum; FETÖ'sünden PKK'sına, DEAŞ'ına, tüm terör örgütleriyle mücadele eden, onlara dünyayı kim dar ediyor, Türkiye. Büyük Türk dünyasını Türk Devletleri Teşkilatı'nda kim birleştiriyor? İstanbul Tahıl Anlaşması'yla, küresel gıda krizini, küresel açlığı kim engelliyor? Ukrayna Savaşı'nda ve diğer çatışmalarda barış için kim çaba gösteriyor? Rusya-Ukrayna Savaşı başladığından beri samimiyetle barış için çabalayan ve tarafsız davranan tek aktör gerçekten Türkiye. Çünkü savaşta kazanan olmaz, savaşta herkes kaybeder. Ama adil barışta herkes kazanır. Bu anlayışla savaşın sona ermesi için samimiyetle çaba sarf ediyoruz. Şimdi bakıyoruz, 'Bu politika yanlış, değiştireceğiz' diyenler var. Dışarıdan bize 'politikanız değiştirin' diye baskı yapanlar değil. Türkiye'de seçim sürecinde 'Bu politika yanlış, tarafsız kalmamalıyız taraf tutmalıyız. İyi bir NATO ülkesi olduğumuzu göstermeliyiz' diyenler var. Ya ne yapacağız? Savaşa mı gireceğiz? Atatürk'ün sözlerini hatırlayalım, 'Millet hayatı tehlikeye uğramadıkça, harp bir cinayettir' demiş. Bugün bu savaştan ülkemizi uzak tutmak, bütün çabamızı barışa odaklamak gerekmez mi? Bir de 'yaptırımlara katılmamız gerekir' diyenler var. Yani Rusya'ya karşı yaptırımlara dahil olacağız. Peki neden. İyi sen yaptırım uygulayacaksın, benim Antalyalı esnafım zarar görecek. Kim karşılayacak bu zararı. ABD mi? Bize 'yaptırım uygula' diyen Avrupa Birliği mi karşılayacak. Sen yaptırım uygulayacaksın, benim Antalyalı çiftçim ürününü satamayacak. Sen yaptırım uygulayacaksın, benim Antalyalı turizmcim kaybedecek. Bu nasıl hesap?"