Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç, doğumunun 93. yılında törenle anıldı. Başkent Saraybosna'da gerçekleştirilen törene, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç, Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdic ve Saraybosna Belediye Başkanı Abdullah Skaka'nın yanı sıra, çok sayıda davetli ve Saraybosnalı katıldı. Konsey Başkanı ve Aliya'nın oğlu Bakir İzetbegoviç, törende yaptığı konuşmada, Boşnak halkının eşitliği, özgürlüğü, Boşnakların kimliği, dili ve bunun gibi bir çok kazanıma merhum Aliya İzzetbegoviç döneminde erişildiğini belirterek, onu hatırlamanın kahramanlık dönemlerinin de hatırlanması olduğunu dile getirdi. Aliya'nın fikirlerinin birçokları için ışık olduğunu vurgulayan İzetbegoviç, umutların karanlık olduğu zamanda Aliya'nın inancı uğruna mücadele verdiğini ve kendisini koruduğu için de Allah'a şükran duyduğunu ifade etti. Bosna Hersek milli marşının okunmasıyla başlayan programda, Aliya İzetbegoviç için Fatiha okundu, dualar edildi. Bakir İzetbegoviç, Aliya'nın çok sabırlı ve güçlü bir kişiliğe sahip olduğuna dikkati çekerek, onun Müslüman, Boşnak ve Avrupalı olduğunu dile getirdi. Saraybosna Belediye Başkanı Skaka da Aliya'nın sarsılmaz bir inanca sahip olduğunu belirtti, onun kendi insanına ve ülkesine olan sevgisine dikkat çekti. 'BİLGE KRAL' ALİYA Bosna Hersek'in kuzeybatısındaki Bosanski Samats şehrinde 8 Ağustos 1925'te dünyaya gelen ve babaannesi Üsküdarlı bir Türk olan Aliya İzetbegoviç, sahip olduğu bilgi birikimi nedeniyle 'Bilge Kral' olarak anılıyor. İzetbegoviç, II. Dünya Savaşı boyunca faşist ve etnik ideolojiye, daha sonra ise komünist ideoloji ve uygulamalarına karşı çıkarak Mladi Müslümani (Genç Müslümanlar) isimli, kolej ve üniversite öğrencilerinden oluşan Bosnalı Müslümanları İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan soykırımdan kurtarma amacını taşıyan teşkilatın içerisinde yer aldı. ''Bilge Kral'', Bosnalı Müslümanların silahsız bir şekilde savaşla yüzleştikleri İkinci Dünya Savaşı'nda tecrübe edilen durumun tekrarını önlemek için 27 Mart 1990'da bugün de politik yaşamını sürdüren Demokratik Eylem Partisi'ni (SDA) kurdu, Bosna'da 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaşta halkına önderlik etti Bosna Hersek halkı, Aliya İzetbegoviç önderliğinde 21 Kasım 1995'te imzalanan Dayton Antlaşması ile bağımsız devleti devam ettirmeyi başardı. Halkına uluslararası arenada tanınan bir devlet ve bayrak bırakan İzetbegoviç, dünya güçleri tarafından imzalanan bu anlaşma ile bir kez daha Bosna Hersek'in siyasi sınırlarını korudu. Halkına uluslararası arenada tanınan bir devlet ve bayrak bırakan İzetbegoviç, dünya güçleri tarafından imzalanan bu anlaşma ile bir kez daha Bosna Hersek'in siyasi sınırlarını korudu. Aliya İzzetbegoviç'in unutulmaz sözleri 'Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem.' 'Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder.' 'Kur'an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O'na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.' 'Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.' 'Ey teslimiyet, senin adın İslam'dır!' 'Her şeye kadir olan Allah'a andolsun ki köle olmayacağız.' 'Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.' 'Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider.' 'Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna'nın özünü de zedeliyor.' 'Hayat kısa sözüne hiç itibar etmedim. Çünkü yeterince uzun yaşadığımı düşünüyorum.' 'Ben Avrupa'ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı'nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.' 'Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler.' 'Balığın suda yaşaması gibi dünyanın içinde yaşadığı çevre Kur'an ve İslâm'dır.' 'Biz kin gütmeyeceğiz ama asla yapılanları unutmayacağız ve her şey bittiğinde hatırlatacağımız şey düşmanlarımızın sözleri değil dostlarımızın sessizliği olacaktır. Biz ölüyoruz ama onlarda kazanmıyorlar...'