İnternet kullanımın oldukça yüksek yaygınlığa ulaştığı bu günlerde e-ticaret vatandaş için vazgeçilmez hale geldi. Tüm dünyanın ayak uydurmaya başladığı bu dönüşüme ödemeler dünyası da kayıtsız kalamıyor. Applied Predictive Technologies (APT)'nin en son raporu, 2017 yılında bankaların bir cerrah titizliğiyle değerlendirmeler yapıp katma değer yaratmayan şubelerini kapatacağını, mevcut şubelerine ise yatırım yaparak bunları daha müşteri odaklı hale getireceğini gösteriyor. Raporda ayrıca bankacılığı kişiselleştirerek, müşterinin gönlünü kazanacak yaratıcı atılımlar yapacağını gösteriyor.
Bankacılık dünyası tüketicilere kendilerini özel hissettirmeyi hedeflerken, perakende dünyasında da tüketicilerin beklentisi yine bu yönde. Dolayısıyla perakendeciler değişen bu beklentilere cevap verecek stratejilerin peşine düştüler.
'BEN ÜRÜNÜMÜ SATARIM' ÇAĞI ARTIK SON BULUYOR
APT'nin sunduğu rapor ile birlikte perakendecilerin e-ticaret karşısında varlıklarını sürdürebilmeleri için değişim sürecine ayak uydurmak zorunda olduklarını gözler önüne seriyor. 'Ben ürünümü satarım' diyenler ise ister istemez bu yarıştan geri kalıyor.
Rapora göre tüketici davranışlarını, ihtiyaç ve taleplerine daha çok önem vererek e-ticaret karşısında rekabet eden parekendecilerin, en önemli kozu ise müşterileri ile kurdukları iletişim olarak görülüyor.
E-posta ile pazarlama, sosyal medya reklamları ve mobil pazarlama gibi daha önce hiç bulunmadıkları mecralarda boy gösteriyor, yeni nesil reklam araçlarına başvuruyorlar. Hatta raporda yer alan perakendecilerin yüzde 67'si online iş birlikleri yaptıklarını belirtiyor.
İYİ İLETİŞİMİN YOLU İŞİNİ SEVMEK
Perakendeciler, müşteriyle iyi bir iletişim kurmanın yolunun, işini severek yapan ve konusuna hakim çalışanlardan geçtiğinin de farkında. Bu sebeple 10 perakendeciden 7'si satış elemanlarına yatırım yapıyor, onların eğitimlerine yoğunlaşıyor; 6'sı ise müşterinin mağaza içi deneyimini daha ayrıcalıklı yapmak için personel sayısını artırdığını belirtiyor.
GELECEĞİN MAĞAZASI