Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM sorumlusu Psikiyatr Dr. İsmail Volkan Şahiner, halk arasında ''çip'' olarak bilinen, cilt altına yerleştirilen Naltekson implant uygulamasının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılandığını belirtti. Gazete Habertürk'ten Fatmanur Boylu'nun haberine göre Şahiner, eroin bağımlılığı tedavisinde kullanılan seçeneklerden biri olan bu yöntemle alkol bağımlılarını da tedavi etmeye başladıklarını söyledi. 290 hastaya çipli tedavi uyguladıklarını kaydeden Şahiner, "Daha önce bu çipler kaçak yollarla getiriliyordu ve yaklaşık 15 bin TL'ye satılıyordu. Çiplerin Türkiye'ye yasal yollarla getirilmesini ve bedelinin devlet tarafından karşılanmasını sağladık. Şimdi bir çipin maliyeti devlete 350 Euro" dedi.
YÜZDE 90'I ERKEK
Tedavi amacı ile AMATEM'e başvuran bağımlıların yüzde 90'ının erkek olduğunu söyleyen Şahiner, kadınların daha ağır bir bağımlılık süreci yaşadıklarını belirtti. Şahiner, yılda yaklaşık 30 bin bağımlıdan başvuru aldıklarını, bunların bir kısmının Almanya, Hollanda ve Avusturya'dan gelen yabancı uyruklular olduğunu söyledi. AMATEM binasının etrafında uyuşturucu satıldığı yönündeki iddialarla ilgili de Şahiner, "Bu bizim ilgi alanımız değil, iç güvenliğimiz üst düzeyde. Ayrıca biz torbacıları da tedavi ediyoruz" diye konuştu.
'DERİ ALTINA YERLEŞTİRİLİYOR'
Şahiner, son yıllarda bonzai kullanımının çok fazla gündemde olduğunu ancak en büyük sorunun hâlâ eroin olduğunu vurguladı. Çipli tedavinin eroin bağımlılığı tedavisinde başarılı sonuçlar verdiğini belirten Şahiner, "Üç ayda bir deri altına yerleştirdiğimiz çipler, hastanın madde isteğini azaltarak, davranışlarını kontrol altına almasını sağlıyor. Bu süreç yaklaşık 1 yıl sürüyor" dedi. Daha önce yalnızca eroin için kullanılan çipli tedavinin artık alkol bağımlıları için de kullanıldığını kaydeden Şahiner, "Alkolle mücadelede çipli tedaviyi kullanmaya yeni başladık, başarılı olacağını düşünüyoruz" diye konuştu. Bağımlılığın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Şahiner, hasta ve yakınlarının umutsuzluğa kapılmamalarını, uygun tedavi, hasta, aile ve tedavi ekibi işbirliği ile yüz güldüren sonuçlar elde edilebildiğini belirtti