Hülya Okur: Sayın Dekanımız, bugün sizinle fotoğraf sanatı özelinde, sosyal sorumluluk anlayışı kapsamında toplumsal sorunların dile getirilmesinde fotoğrafa bir aktarım aracı olarak başvurulması bağlamında bir söyleşi gerçekleştirmeyi planlamaktayız. Söyleşimize geçmeden önce bu yıl sayıları 83 bine ulaşan öğrencisi kapasitesiyle ülkemizin geniş kesimine başarıyla eğitim hizmeti sunmakta olan Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (ATA-AÖF) gibi muazzam bir ailenin yöneticisi olarak bizlere neler söylemek istersiniz?
Prof. Dr. Üstün Özen: Öncelikle fotoğraf sanatını konu edinen bu söyleşi vesilesiyle sizlerle bir araya gelmiş olmaktan duyduğum mutluluğu ifade etmek isterim. Sizin de belirttiğiniz gibi 2010 yılında kuruluşumuzun ardından 6 program kapsamında 7 bin 345 öğrencimize eğitim hizmeti sunarak çıktığımız yolda 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılı itibariyle 4 lisans, 15 önlisans ve 1 lisans tamamlama programı kapsamında 83 bin öğrenci sayısına ulaşmış bulunuyoruz. Aynı zamanda önlisans ve lisans tamamlama programlarından bugüne değin 5 bin 559 öğrenci mezun ettik. Geldiğimiz noktada ifade etmek gerekirse, bilgi işlem teknolojilerinin hakimiyet kazandığı ve küresel ölçekte mesleki dönüşümlerin yaşandığı bir dünyada yaşam boyu eğitim önem kazanmaktadır. Gerek mesleki becerilerin kazanımı gerekse entelektüel düzeyde bireysel gelişimin sağlanabilmesi açısından bilgisayar destekli eğitim anlayışı olarak açıköğretim yaklaşımı geniş kesimlerce tercih edilen bir öğrenme yoluna dönüşmüş bulunuyor. Bizler de Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi ailesi olarak bu eğitim anlayışı çerçevesinde geniş kesimlere nitelikli ve bireysel öğrenme becerilerini göz önünde bulunduran zaman ve mekan bağlamında esnek eğitim hizmet sunmaktayız. Eğitim sisteminde sunduğumuz bu esneklik, öğrenme stratejileri ve ilkeleriyle bütünleşik Öğrenim Yönetim Sistemi üzerinden sağlanmakta, görsel-işitsel eğitim materyalleriyle desteklenen içeriklerimiz sistematik olarak öğrencilerimizle paylaşılmaktadır. Ölçme ve değerlendirme süreci ise online vizeler, şimdilik 41 il merkezi ve Bakü'de yüz yüze yürütülen kapsamlı Yarıyıl Sonu ve Bütünleme sınavları bağlamında gerçekleştirilmektedir. Eğitim hizmetimizin kapsamının genişlemesine bağlı olarak bizler de kurumsal altyapımızı gün be gün geliştirmekte, Atatürk Üniversitesi'nin adına yakışır biçimde kendimizden söz ettirmeye çalışmaktayız.
Hülya Okur: Sayın Özen, çok yoğun bir tempoda büyük eğitim ve sınav organizasyonları gerçekleştirmenin yanı sıra akademik etkinliklerle de adından söz ettiren bir Fakülte olmayı nasıl başarıyorsunuz?
Prof. Dr. Üstün Özen: Kurulduğu günden bu yana örnek teşkil eden akademik çalışmalara imza atan Atatürk Üniversitesi'nin bir birimi olarak Açıköğretim Fakültesi'nin bilimsel esaslardan hareket etmesi öncelikli hedefidir. Fakültemiz, ülkemizin geniş kesimine eğitim hizmeti sunmanın yanı sıra akademik etkinliklere ve sosyal sorumluluk projelerine imza atmayı temel amaçları arasında görmektedir. Bu bağlamda toplumumuzun önemli sorunlarını konu edinen konferans, söyleşi, panel, sempozyum gibi etkinlikleri önemsemekteyiz. Aynı zamanda çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliği içinde çalışmalar yürütmek de Fakültemizin paydaşlarıyla etkileşimi açısından üzerinde durulması gereken girişimlerdir. Bu bağlamda 7-8 Mayıs 2015 tarihlerinde İletişim Fakültesi ile işbirliği içerisinde Erzurum'da gerçekleştirmeyi planladığımız Uluslararası Oyun ve Oyuncak Kongresi çeşitli disiplinlerden alan uzmanlarını bir araya getirecek önemli bir etkinliktir. Yaklaşık 300 bildirinin gönderildiği Kongremiz ile bilim insanları Erzurum'da bir araya gelerek toplumsal konuları, iletişim, siyaset, sosyoloji, psikoloji, eğitim, ilahiyat, hukuk, ekonomi gibi birçok alanla temas edecek biçimde "oyun" ve "oyuncak" teması çerçevesinde tartışacaklar.
Hülya Okur: Sayın Dekanım, gerçekleştirdiğiniz etkinlikler arasında Ulusal Fotoğraf Yarışması da önemli yer tutuyor. Bu yıl dördüncüsünü düzenlemekte olduğunuz Ulusal Fotoğraf Yarışması konusunda okurlarımızla paylaşımlarınız neler olacaktır?
Prof. Dr. Üstün Özen: Fotoğraf, günümüz görsel dünyasının önde gelen aktörü olarak karşımıza çıkıyor. Artık sorunlarımızı, mutluluklarımızı, telaşlarımızı, anılarımızı fotoğraf aracılığıyla sunmayı tercih eder olduk. Özellikle insan yaşamının önemli bir parçası haline gelen sosyal medya ortamı görsel algılama biçimlerini desteklemekte. Kimi zaman sayfalar dolusu metinle anlatılmak istenen, bir fotoğraf karesiyle çarpıcı biçimde aktarılmakta, kimi zaman fotoğraf yaşananların bir kanıtı olarak kitlelere sunulmakta, kimi zaman da tarihsel aktarımlarda fotoğraf kronolojik bir sıralamayla geçmişle gelecek arasında bir bağ kurma aracına dönüşmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi olarak bizler de fotoğraf anlatısını çeşitli toplumsal sorunları dile getirmenin bir aracı olarak sunmayı amaçladık. Toplumsal duyarlılıklar geliştirmek amacıyla 2012 yılından bu yana Ulusal Fotoğraf Yarışması düzenlemekteyiz. İlk yıl "Yıllara Meydan Okuyan Çınar Ağaçlarımız" başlığı etrafında sanatseverleri bir araya getirdik. Toplumumuzun vazgeçilmez birer parçası olan yaşlılarımıza gönül borcumuzu ödemeyi hedeflediğimiz yarışmada birbirinden değerli fotoğraflar yarıştı. Kiminde hüzün kiminde neşe vardı. Hepsinin ortak yönü geçmişe, geçmişimize dair tanıklıkları içinde barındıran çizgilerdi. 2013 yılında "Serbest" kategorinin yanı sıra "Kırsalda Yaşam" özel temasını sanatseverlerin gündemine getirdik. İnsanı kendisine ve çevresine yabancılaştıran kent yaşamının aksine kırsaldaki yaşamın doğallığına, samimiyetine dikkat çekmeyi amaçladığımız yarışmamız büyük ilgiyle karşılandı ve kırsalda yaşam anlarına dair zengin bir fotoğraf arşivine sahip olduk. Ulusal Fotoğraf Yarışması, 2014 yılında "Serbest" kategorinin yanı sıra "Eğitim" ve "Doğa" özel temaları ile dikkat çekti. Muazzam bir başvurunun olduğu yarışmada Seçici Kurul dereceye girecek eserleri seçme konusunda epey zorlandı.
Hülya Okur: Bu bağlamda katılım düzeyine bakarak Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi tarafından düzenlenen Ulusal Fotoğraf Yarışması'nın amacına ulaştığını söyleyebilir miyiz?
Prof. Dr. Üstün Özen: Bu yarışmayı düzenlerken temel amacımız çeşitli konulara toplumumuzun geniş kesiminde dikkat çekmekti. Yarışmamızda ilk yıl bin 436 fotoğraf yarışırken, 2013 yılındaki başvuru 7 bin 184 eser rakamına ulaştı. Geçen yıl düzenlediğimiz yarışmada ise katılım sayısı 11 bin 332'ye erişti. Katılım düzeyine bakılarak fotoğraf sanatına ilginin yoğun olduğunu ifade etmek mümkündür. Bununla beraber konuyu sadece fotoğraf çekmeyi sevenler bağlamında kısıtlamanın doğru olmadığı kanısındayım. Bu yarışma ile bizler çeşitli konular çerçevesinde fotoğraf anlatısına başvurularak elde edilen görüntüleri tarihsel bir arşiv niteliğinde bir araya getirme misyonunu da üstlenmekteyiz. Yarışmamıza dair Fotoğraf Kataloglarımızın tarihsel süreç içerisinde nesiller arasında bir aktarım aracı olacağı düşüncesindeyiz. Bu nedenle fotoğrafın çekeni ile bakanı bağlamında değerlendirilmesinin gerekli olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
Hülya Okur: Bu yıl dördüncüsünü düzenlediğiniz Ulusal Fotoğraf Yarışması'nda fotoğraf severleri hangi temalar etrafında bir araya gelmeye davet etmektesiniz?
Prof. Dr. Üstün Özen: Dördüncü Ulusal Fotoğraf Yarışmamızı "Serbest" ve "Portre Fotoğrafı" kategorilerinin yanı sıra "Erzurum" özel teması çerçevesinde düzenlemekteyiz. Üniversitemiz ve Fakültemizin de mekânsal olarak yer aldığı Erzurum ilimiz, insanı, tarihi dokusu ve doğası itibariyle birçok fotoğrafçının ilgisini çekecektir. Bu bağlamda yaşadığımız ile gönül borcumuzu da ödeyeceğimiz kanısındayız. Kayıt işlemlerinin online olarak gerçekleştirildiği yarışmamızın son başvuru tarihinin 16 Nisan 2015 olduğunu değerli okurlarımızla paylaşmak isterim. IV. Ulusal Fotoğraf Yarışmamıza tüm sanatseverler davetlidir. Ayrıntılı bilgi aofyarisma.atauni.edu.tr olan yarışma web adresimizden edinilebilir.
Hülya Okur: Söyleşimizi burada sonlandırırken okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
Prof. Dr. Üstün Özen: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi olarak sunduğumuz hizmette kaliteyi önemsemekteyiz. Toplumsal gelişime katkıda bulunma misyonundan hareketle gerçekleştirdiğimiz tüm etkinlik ve projelerde örnek bir eğitim kurumu olmayı amaçlıyoruz. Açıköğretim yoluyla eğitim almak isteyen bireylerin Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'ni ciddi bir alternatif olarak değerlendirmelerini beklemekteyiz.