İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Zafer Dur'un hazırladığı ve 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 56 sayfalık iddianamede, hukuk fakültelerinde okuyan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu öğrencilerin kendilerini deşifre etmemek için kullandıkları yöntemlere de dikkat çekiliyor. Örgütün önemli bir ayağını öğrencilerin oluşturduğunun bahsedildiği bölümde, "Bu öğrenciler toplumun çeşitli kesimlerinden özellikle de kırsal bölgelerden şehirlere gelen fakir aile çocuklarından oluşmaktadır. Örgütün, okul ve dershanelere yönelmesinin temel amacı Paralel Devlet Yapılanması'na öncülük edebilecek ve zamanla kadrolarında yer alabilecek zeki kişileri yetiştirmektir. Bugün gelinen noktada yıllardır her dile getirildiğinde reddedilmeye çalışılan ve tepki gösterilen 'Fetullah Gülen ve örgütünün amacının açtıkları okulları sayesinde Türkiye'de ve çevre ülkelerde bir yönetici sınıfı oluşturmak' iddiasının doğrulandığı görülmüştür. FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından 13-14 yaşlarında devşirilmeye başlanan, henüz dünyayı tanımamış ve yaptıkları eylemlerin farik ve mümeyyizi (farkında ve ayırt edebilen) dahi olamamış çocuklar örgüt tarafından yıllar içinde, içinden geldikleri toplama karşı darbe girişiminde bulunacak, kumpaslar kuracak ve bunları destekleyecek bir şekilde yetiştirilmektedir" denildi.
İLK KARŞILAMA DERSHANADE
Işık evlerinden de bahsedilen iddianamede, "Işık evleri ile alakalı olarak Fetullah Gülen, 'bu evler, bir medrese gibi işler' ifadelerini kullanmıştır. Örgüt evleri, yurtları ya da dershanelerinden yetişerek kendilerine değişik görev ve sorumluluklar yüklenmiş kişilerin kamuoyuna yansımış açıklamalarından sistemin işleyişine ilişkin aşağıdaki bazı tespitleri yapmak mümkündür. Örgütle ilk karşılaşmalar genellikle dershanelerde ya da benzeri eğitim kurumlarında olmaktadır. Öğrenciler abilerin sorumlu oldukları evlere dağıtılmaktadır" ifadelerine yer verildi.
TOP SAKAL VE KÜPE
Bir okula yerleştirilmek istenen öğrencilerin sınavlara birkaç ay kala gruplar halinde farklı yurtlara çıkarıldığı vurgulanan iddianamede şu bilgiler yer aldı: "Bu gruplar daha sonra daha küçük gruplara ayrılmaktadır. Her öğrenciye kod adı verilmektedir. Mülki İdare, Emniyet, TSK ve Yargı gibi stratejik kurumlar için hazırlanacak öğrenciler özel şartlarda hazırlanır. Bunlar özellikle dörder kişilik gruplar halinde hazırlanmaktadır. Diğerleriyle temasları sınırlıdır. Bu öğrencilere sınav soruları önceden verilir. Buna örgüt jargonunda 'Fetih okutmak' denir. Fetih okutmak, sınavda çıkacak soruların öğrencilere okutulup ezberletilmesidir. Özellikle hukuk fakültesinde okuyan öğrencilere top sakal bıraktırılıp, küpe taktırılarak girecekleri ortamda kimliklerini gizlemeleri için stil çalışması yaptırdıkları bilinmektedir."