FETÖ/PDY (Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) tarafından sahte delillerle oluşturulan ve kamuoyunda Askeri Casusluk adıyla bilinen davanın "bir numaralı" sanığı, sözde suç örgütü elebaşı olduğu öne sürülen, hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "kişisel verilerin kaydedilmesi", "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ile 9 yıl hapis cezası istenen, 2,5 yıl tutuklu kaldıktan sonra beraat eden iş adamı Bilgin Özkaynak başından geçenleri ve 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili düşüncelerini Sabah'a anlattı. FETÖ'cüler tarafından 13.5 yıl boyunca telefonlarının dinlendiğini söyleyen Özkaynak, "Bu örgüt ekonomik olarak kendilerine destek vermeyen işadamlarını yok etmeye yoluna gidiyorlar. Ben de destek olmayınca beni davanın bir numarası yaparak hapse attılar" dedi. FETÖ'cülerin 15 Temmuz'da darbe girişimi yapmalarına çok şaşırmadığını anlatan Özkaynak, "Ben 8 ay önce darbe girişimi yapacaklarını, Cumhurbaşkanı'na yönelik bir suikast girişimi olacağını söylemiştim. Bunları çıktığım televizyon kanallarında da dile getirdim. Kayıtları mevcuttur. Bu örgüt öyle basit bir örgüt değil. NATO'ya bağlı, Amerika'nın, Avrupa'nın destek verdiği bir örgüt. Askeri Casusluk kumpasını 15 Temmuz darbe girişimi için hazırlıktı. FETÖ'cüler beni de bu kumpasın içine dahil edip TSK içinde kendilerinden olmayan askerleri tasfiye ettiler. Ardından FETÖ'cü subayları kritik görevlere getirdiler. Askeri Casusluk davasında akıl almaz iftiralar attılar. Benim için, 'cami bombalayacak dediler. Cezaevinde yatarken bile, 'Türk savaş uçağını Suriye'de düşürdün' diye ithamlarda bulundular. 2012'de Suriye'de F-4 Phantom uçağını da bunların düşürdüğüne inanıyorum. Bu uçağı kesinlikle Suriyeliler düşürmedi. Aynı örgüt beni 28 Şubat'ta da gözaltına aldı. O zaman şoförümde bir tane silah bulunmuştu ve o dönem beni silah kaçakçılığı ile suçladılar. FETÖ'cülerin yapmadıkları rezalet kalmadı. Tanklarla insanların üzerine yürüdüler. Yine 2012'de askeri servis aracına PKK tarafından yapılan bombalı saldırı olayını bile benim yaptığımı iddia ettiler. Attıkları iftiralardan daha büyüklerini kendileri yaptı. Cumhurbaşkanı'na suikast girişiminde bulundular. TBMM'yi bombaladılar. Bunlar Türk ve Müslüman olamaz. FETÖ her türlü istihbarat örgütünün elinde olan, Amerika'nın maşa olarak kullandığı bir örgüt. Amaçları bu toprakları bin yıl içinde Hristiyanlaştırmak" diye konuştu.
ALAY ETTİLER
Cezaevinde tutukluyken savaş uçağını düşürdüğümü söyleyerek adeta kendisi ile alay edildiğini belirten Bilgin Özkaynak şöyle konuştu: "Bizlere 'sizinle alay ederek tutuklayacağız' dediler. Dediklerini de yaptılar. Yatıp kalkıyorum Recep Tayyip Erdoğan'a dua ediyorum. Yoksa cezaevindeyken beni öldürürlerdi. Eşime dahi cezaevine kaçak girdi diye soruşturma açtılar. 5-10 yıl arasında yargılandı, yeni beraat etti. Askeri Casusluk Davası'ndan beraat ettim. Şu an dosya Yargıtay'da. 30 yıldır FETÖ ile mücadele ediyorum. Bu adamları hep deşifre ettim. Bu nedenle beni tutukladılar" ifadelerinde bulundu. Özkaynak, "Benim için, 'İsviçre'de bunun parası var. Bundan para kopartalım. Hem parasını alalım hem tutuklayalım' mantığı ile hareket ettiler. Cezaevindeyken daha önceden tanımadığım, örgütle bağlantılı bir avukatı gönderdiler. Tahliye edilmem karşılığında 3 milyon euro istediler. Sonunda 1.5 milyon lira karşılığında anlaştık. Cezaevinden tahliye olmak için 1.5 milyon lira verdim. Makbuzu da hala duruyor. Sonra tahliye olamayınca paramın 1.2 milyon lirasını geri alabildim. 300 bin lirasını vermediler" diye konuştu.
KADIN SATICISI DEDİLER
Kendisine kurulan Askeri Casusluk kumpasından da bahseden Özkaynak, "Bir iş seyahati için gittiğim Almanya'dan yeni gelmiştim. Yolculuk sonrası Bostancı'daki evimde duş alıyordum. Çıplak olduğum halde banyoya girdiler. Şov yaptılar. Silahın horozunu kaldırmışlar. Kadın satıcısı diye beni aldılar. İlk başta evi mafya bastı sandım. Daha sonra İzmir'e emniyete getirildim. İzmir'de 6 gün çok kibar vaziyette işkence gördük. Dövülme sövülme yok. Yarım saatte bir yanıma gelip 'abi bir şeye ihtiyacın var mı?' diye sordu. Böylece hiç uyutmadılar" ifadelerinde bulundu.