Yunanistan, ülkede yaşayan Müslümanların haklarını kısıtlayarak yaptığı din özgürlüğü ihlallerine bir yenisini daha kattı. Selanik'te bulunan Makedonya-Trakya Müslümanları Eğitim Kültür Derneği, Yunanistan'daki yasal mevzuata uygun şekilde gerekli hazırlıkları tamamlayarak lokallerinde ibadethane kurulması için resmi izin başvurusunda bulundu. Başvuruda bulunmak için şart koşulan Yunan yerel makamlarından ön izinlerin alınması süreci 2 yıl sürdü. Ardından Yunanistan Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı, ibadet başvurusunu yeniden sürüncemeye aldı. Teknik bilgiye gerek duyulmadan anlaşılabilecek olan "Ses düzeni mevcut olmadığı için yalıtım sistemine gerek olmadığı"na yönelik beyan için dahi mühendis onayı istemek gibi ek belgeler talep ederek başvuruyu reddettiler. Yunanistan, kısa bir süre önce de Selanik çevresinde Alexandria'da bulunan Müslümanlarını ibadet izni talebini reddetti, süreç yargıya taşındı.
BUYURUN SOKAKTA KILIN!
Dernek üyeleri "Yunanistan, Selanik ve çevresindeki soydaşlarımıza 'İbadetinizi topluca ifa etmek istiyorsanız; buyurun namazınızı sokakta kılın' demek istiyor" ifadelerini kullanıyor. Bölgede yaşayan Müslümanlar, "Mevcut camileri açmayan Yunanistan, Müslümanlara ibadetlerini yapacak başka yer de göstermiyor. Kendi derneğimizde ibadetimizi eda etmek için yaptığımız başvuruları da mevzuatta yeri bulunmayan bahanelerle reddediyor" sözleriyle şikâyetlerini dile getiriyor.
LOZAN'A AYKIRI
Yunanistan, "240 imam yasası" ile imam ve dini eğitmen atanmasında Hristiyan Yunan memur ve kamu çalışanlarına söz hakkı veriyor, Müslüman Türk azınlığın ise dini özgürlüğünü sınırlıyor. Müslüman vakıf idarecilerinin ataması Yunan devletince yapılıyor ancak bu görevlere Lozan Antlaşması'nın 40. maddesine göre azınlık temsilcilerinin seçilerek gelmesi gerekiyor. Bu uygulamalar vakıflarda yönetim zafiyetine sebep olurken, vakıf mallarının da kamulaştırılmasının yolunu açıyor.
YASAYI FESHETTİLER
Yunanistan'daki Müslümanların Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında 1913'te imzalanan ve 1920'de Yunanistan iç hukukuna dahil edilen Atina Antlaşması kapsamında yer alan müftü seçme hakkı 1991'de feshedildi. Yunanistan, müftüleri kendisi atamaya başladı. Batı Trakya'daki Türkler ise "atanmış müftüleri" tanımıyor, kendi müftülerini kendisi seçiyor ancak bu müftüler de Yunan tarafınca tanınmıyor. Yunanistan'ın atadığı müftülerin, Türkler üzerinde miras ve aile gibi konularda karar verme yetkisi bulunuyor ancak bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Yunan tarafınca müftülerin özerkliği de kısıtlandı. Türkler, Yunan hükümetinin, kararnameyle, müftülükleri kontrol altında tutmayı amaçladığını ve müftülerin yetkilerini elinden alarak kurumu devletleştirdiğini düşünüyor.
MİNARESİZ CAMİ
Yüzyıllarca başkentinde cami olmayan tek Avrupa ülkesi sıfatını taşıyan Yunanistan, geçtiğimiz Kasım ayında Atina'da minaresi bulunmayan bir cami açtı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Ankara'da yaptığı görüşme sırasında "Kiliseler çan kulesiz olamayacağı gibi camiler de minaresiz olmaz" değerlendirmesinde bulunmuştu.