Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün konuşma yaptığı Mısır'daki Kahire Üniversitesi'nin salonu, iki yıl önce ABD Başkanı Barack Obama'yı ağırlamıştı. İtalyan gazetesi La Stampa'nın deyimiyle "Arap Baharı'nı fethetmeye" giden Erdoğan, konuşmasında Filistin devletinin kurulması gerektiğini ve zulmün böyle devam edemeyeceğini söyledi. 4 Haziran 2009'da İslam dünyasına aynı salondan seslenen Obama da o gün Filistin'in bağımsızlığını savunmuştu. Ancak Obama, dünkü açıklamasında Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde devlet olarak tanınma başvurusuna hazırlanan Filistin'e destek vermeyeceğini açıkladı. Obama'nın bu açıklaması, Kahire'de İslam dünyasını kucaklayan konuşmasının arkasında duramadığını ortaya koyuyor. İsrail baskısı karşısında sözlerinden geri adım atan Obama, İslam dünyasında yaydığı ümit ve beklentileri boşa çıkarırken, Erdoğan aynı salondan yeni bir solukla Müslüman coğrafyaya seslendi.
OBAMA NE DEMİŞTİ?
İki yıl önce "Esselamün aleyküm" diyerek başladığı konuşmasında Kuran, İncil ve Tevrat'tan ayetlere yer veren Obama, Kahire konuşmasında yeni bir başlangıç için geldiğini söylemişti. 1 saat 5 dakikalık tarihi konuşmasında Filistin halkının karşı karşıya olduğu durumun kabul edilebilir olmadığını söyleyen Obama sözlerine şöyle devam etti: "ABD, Filistin halkının onurlu bir yaşam için duyduğu özleme sırt çevirmeyecektir. İki halk uzlaşmayı imkânsız hale getiren acı bir tarihle yüzleşmek zorundadır. Buradaki tek çözüm, iki halkın da beklentilerinin karşılanmasıdır. Bu da İsrail ve Filistin'in iki devlet olarak barış ve güvenlik içinde yaşadığı bir düzenle olur. Bu sonucu, gerekli olan tüm sabırla takip etmeye; bunun peşini bırakmamaya niyetliyim." "Bütün tarafların yol haritası çevresinde sorumlulukları açıktır" diyen Obama, Filistinlileri şiddetten vazgeçmeye, İsrail'i de Filistinlilerin var olma hakkını tanımaya davet etmişti. Obama'nın konuşmasından bazı diğer satır başları ise şöyle: "Çağdaşlık ve küreselleşmenin getirdiği değişiklikler Batı'nın İslam geleneklerini düşman gibi görmesine neden olmuştur. 11 Eylül 2001 saldırıları ve aşırı güçlerin çabaları, benim ülkemdeki sivil halka yönelik şiddet eylemleri, İslam'ın tüm Batı'ya düşman olduğu izlenimini uyandırmıştır. Bugün Kahire'de karşılıklı çıkar, saygı ve güven temelinde tüm Müslümanlar ve Batı arasında yeni bir başlangıç aramak için bulunuyorum."
EZAN SESİYLE UYANIRDIM
Kuran-ı Kerim'in söylediği gibi: "Rabbini bil ve her zaman doğruyu söyle." Ben de burada bunu yapmaya çalışacağım. Doğruyu söyleyeceğim. Bizi birbirimizden ayıran güçler karşısında ayakta durmayı bilmemiz gerekiyor. Ben Hıristiyan'ım, evet. Ama benim babam, kuşaklarca Müslüman olan bir aileden geliyor. Çocukken Endonezya'da sabahları ezan sesiyle uyanırdım. Bir tarih öğrencisi olarak, uygarlığın İslamiyet'e büyük borcu olduğunu biliyorum. Ankara'da da dediğim gibi ABD, İslam'la asla savaşta olmaz.
DIŞ HABERLER