Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurulunda; Sanayi ve Teknoloji, Milli Savunma ile Dışişleri Bakanlıklarının ve bu bakanlıklara bağlı kamu kurumlarının bütçelerinin görüşüldüğü sırada kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Yunanistan ile ihtilaflara yol açan adacıkların, 1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmaları ile aidiyetlerinin belli olmadığını söyledi.
Bu adacıkların fiili statüleri ile ilgili 1995 yılında yaşanan Kardak krizi sonrasında herhangi bir değişiklik olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla Türkiye ve Yunanistan arasında her zaman bir gerginlik alanı olmuştur. Dolayısıyla AK Parti'yle ilgili ithamda bulunmak doğru değildir. Bu sorunların çözümü için Kardak krizinden sonra rahmetli İsmail Cem döneminde de istikşafi görüşmeler başlatılması kararlaştırılmıştır. Dolayısıyla yani burada AK Parti'yi köşeye sıkıştırmaya çalışırsanız Türkiye için hassas olan bu konuda Türkiye'ye zarar verirsiniz. Bu konudan da en az zararlı çıkan ya da hiç zararlı çıkmayan parti AK Parti olur. Genelkurmay Başkanlığımız, Savunma Bakanlığımız ve Yunanistan'la istikşafi görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu konu hassas bir konudur, dolayısıyla bu konuyu kendi aramızda değerlendirmeye de devam edeceğiz. Meclis, kapalı oturumda bilgilenmek isterse, bunu da memnuniyetle yaparız."
Suriye'deki gelişmelere de değinen Bakan Çavuşoğlu, Suriye'deki krizin sebebinin Türkiye olmadığını söyledi.
Suriye'deki iç savaşın Arap Baharı'yla başlayan bir süreç olduğunu, çok sayıda insanın öldüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, "Son günlerde rejimin kontrol ettiği yere dönen mültecilere neler yaptıklarını bilmiyorum takip edebildiniz mi? Biz hiçbir zaman 'Esad'ın yaptıklarını tasvip ettik.' demedik, demeyeceğiz de. Şu anda biz, her şeye rağmen, ateşkes, İdlib ve yarın, mümkün olursa bir anayasa komisyonu kurulması için Cenevre'ye gideceğiz. Siyasi bir süreç başlıyor. 'BM kontrolünde Suriye'yi bir seçime hazırlarken demokratik, şeffaf, herkesin katılabileceği ve yine adil bir seçim olması için ülkeyi hazırlıyoruz, destek veriyoruz' dedik. Bana sorulan soru şuydu; 'Böyle bir seçimi eğer Esad kazanırsa bununla çalışır mısınız?' Ben de 'Böyle bir seçim olduktan sonra, herkes durumu gözden geçirir.' dedim. Yani 'Esad'la biz çalışacağız' ya da 'Esad'ı tasvip ediyoruz' anlamında bir şey söylemedim." ifadelerini kullandı.
FETÖ ELEBAŞININ İADESİ
Mevlüt Çavuşoğlu, FETÖ elebaşının iadesi konusunda yaptıkları her görüşmede muhataplarına hatırlatmada bulunduklarını, bunu sadece FETÖ elebaşı için değil, 84 kişi hakkında da gerçekleştirdiklerini söyledi.
Arjantin'de de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hususu gündeme getirdiğini anımsatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"(Donald) Trump da bu kişinin, özellikle terörist başının iadesiyle ilgili 'bir çalışma yapıyoruz.' dedi. Biz çıkıp, bunu sevinçle karşılayıp ortada falan oynamadık. FETÖ ile ilgili 15 eyalette FBI'ın başlattığı ciddi bir soruşturma var. FBI bize, bugüne kadar elde ettikleri bulgularla 'Amerika'daki karanlık yüzünü görmeye başladık. Hatta New Jersey dahil bazı yerlerde tutuklamalar da başladı' dediler."
Dolayısıyla gelişmeler olduğu zaman biz kamuoyuna bilgi veriyoruz. Burada 'Trump bu sözü söyledi, bundan çok mutluyuz.' gibi bir açıklama yapmadık."